Yazar |
|
cicikus
istanbul
Kayıt: 02.02.2007 |
|
Bu Vietnam'da savaşan ve sonunda evine dönecek olan
John adında bir
askerin hikayesidir. John evine gitmeden önce San
Francisco' da bulunan
anne babasına telefon açtı. " Sevgili anne ve
babacigim,sonunda eve
geliyorum ama birşey sormak istiyorum. Bir arkadaşımı
da beraber eve
getirebilir miyim? "
>" Tabii ki " diye cevapladılar. "onunla tanışmaktan
mutluluk
duyarız".
>"Ama bilmeniz gereken birşey var" diye John devam
etti," o savaşta
ağır yaralandı. Kara mayınına bastı ve kolu ile
bacağını kaybetti.
Başka
gidecek hiçbir yeri yok. Onun bize gelmesini ve
bizimle yaşamasını
istiyorum".
>" Bunu duyduğuma çok üzüldüm oğlum, belki kalacak
başka bir yer
bulması için ona yardımcı olabiliriz"
>"O hayır , onun bizimle yaşamasını istiyorum ."
>"Oğlum," dedi babası, " sen ne istediğinin farkında
değilsin.Böyle
büyük bir sorunu olan birisi bizi çok rahatsız
eder.Bizim kendi
hayatımız var ,ve böyle farklılığa izin veremeyiz.
Bence sen eve
gelmeli ve bu çocuğu unutmalısın.O kendi yaşamını
devam ettirmenin bir
yolunu bulacaktır."
>O andan sonra , John telefonu kapattı.Anne ve babası
ondan başka bir
söz duymadılar...
>Birkaç gün sonra , San Francisco polisinden bir
telefon
geldi.Oğullarının bir binadan düşerek öldüğünü
söylediler. Polise göre
intihardı.Anne ve baba telaşla uçağa binerek
oğullarının
>teşhisini yapmak için San Francisco' daki şehir
morguna gittiler.
John
' u teşhis etmişlerdi. Ama gözleri faltaşı gibi
açılarak bilmedikleri
birşeyi farkettiler. John 'un bir bacağı ve bir kolu
yoktu...
>Bu hikayedeki anne ve baba bir çoğumuza benzer.
Etrafımız da iyi
görünen ve neşeli insanları sevmek bize kolay gelir,
ama bize
rahatsızlık veren özellikle bizim kadar sağlıklı
olmayan, bizim kadar
güzel olmayan ve bizim kadar zeki olmayan insanlardan
uzak durmayı
tercih ederiz. Çok şükür ki bizi bu kategoride gören
birisi
yok.Karşılıksız sevmeyi başaran birisi sonsuza kadar
ailemizdendir ne
kadar çirkin ne kadar fakir ne kadar engelli olursak
olalım.
>Bu gün yatmadan önce Tanrıya biraz daha dua ederek
insanları
oldukları
gibi kabul etmemizi sağlamasını isteyelim, ve ne kadar
farklı
olurlarsa
olsunlar onlara karşı daha anlayışlı olabilmeyi
>isteyelim.Arkadaşlar çok nadir bulunan
mücevherlerdir. Onlar sizi
güldürür ve başarmanız için destekler.Bazen tek
kelime bazen bir cümle
paylaşırlar ama her zaman kalbinizi ona açmanızı
beklerler.
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
Evet bu kol-bacak kopma olayının farklı versiyonunu duymuştum. Çocuğun bacakları önceden kopmuş ve ölme sebebi de bu eksikliği olmuştu. Benim de aklıma bir olay geldi şimdi, anlatmak isterim.
Bir hastanenin küçük bir odasında kimsesiz yatalak iki hasta vardır.
Biri kapıya yakın diğeri ise pencerenin önünde.
Odada bir tane acil yardım düğmesi mevcut ve o da kapıya yakın olan hastanın basabileceği mesafede.
Her gün pencere yanındaki dışarıda gördüklerini arkadaşına anlatır.
Yemyeşil ağaçlar, cıvıl cıvıl kuşlar, rengarenk çiçekler...
Yolda gezen aşıklar, koşuşturan köpekler....
Kapıya yakın olanın duyduğu bu cümleler, onu çok mutlu eder...
Ama öyle bir zaman geldi ki, artık o manzarayı kendisi de görmek istemiştir.
Ama bunu bir türlü arkadaşına söyleme cesaretini bulamamıştır kendinde.
Sonra bir gece, pencere kenarındaki aniden fenalaşır.
Arkadaşı yardım düğmesine tam basacakken, bir anda vazgeçer..
O anda aklına "o ölürse pencere kenarına geçmeyi isteyebilirim ve artık ben de dışarıyı izlerim"
düşüncesi gelir.
Düğmeye "bastım, basmadım" derken pencere kenarındaki son nefesini verir.
Ve yatağı boşaldıktan sonra, yalnız kalan hasta o yatağa geçmeyi talep eder görevlilerden.
Ve o da artık pencere kenarındadır.
Sabah olur ve günün heyecanıyla, büyük ümitlere pencereden dışarıya bakar..
Ama ne görsün...
Koskoca bir duvar.. Ne ağaçlar, ne kuşlar, ne de çiçek, ne de insan...
Sadece koca bir duvar...
Arkadaşının değerini anladı ama artık çok geçti...
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
çok güzel bi konu bence .bu tür bildikleri olayları bizimle paylaşan arkadaşlar saolsunlar. gerçekten herkezin kendisine çıkaracaı dersler vardır bu konulardan
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|