| Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
| | | Yarın öbür gün biriler çıkıp başka bişiler söyleme ihtimali var diye inançları gereği örtünen bir insana örtünme diyemezsin,,,Ya da örtünüyosan üniversiteye giremezsin,,,,Ya da sen inançlarından dolayı değil siyasi görüşünden dolayı örtünüyosun diyemezsin...Ve onu en temel hakkından mahrum bırakamazsın... |
Ben öyle tek taraflı birşey demedim. Onu kabul ediyorsan, yarın birgün bunu da kabul edeceksin; yok bunu reddedeceksen onu da reddetmek durumundasın; eşitlik budur.
| | | Bütün bunları sen söyledin demiyorum ama bunu söyleyenler de senin kullandığın o cümleyle başlıyor... Bugün başörtüsünü serbest bırakırsak yarın çarşaflılar üniversiteye girermiş yok serbest bırakırsak kızlar bikini ile girermiş....Kime ne ya isteyen istediği gibi gelsin genç bi kız bunu yapmayı kendine yakıştırmışsa kimsenin bi diyeceği olamaz... |
Ben de onu diyorum işte, herşey serbest olsun, kimse kimsenin hayat tarzına müdahele etmesin. Eğer kamusal alanda giyim kuşamın serbest bırakılması gruplaşmalara (Gruplaşmadan kastım, herkesin kendi gibi olanlara karşı tavırları ile kendi gibi olmayanlara karşı tavırlarının farklı olma durumudur.) neden olmayacaksa bu özgürlükten yanayım elbette. Fakat bu tür gruplaşmalardan endişe ettiğimi de belirtmek isterim, endişemin sebebi de pek yakın tarihimiz.
Bu arada çarşaf durumu biraz farklı tabi. Çarşaf altında kimliğin gizlenmesi, bayan olduğu düşünüldüğü için üzerinin aranmasına inanç gereği karşı çıkılması söz konusu, içindeki erkek bile olsa. Bu bir güvenlik tehditi oluşturacağından yasaklanmasına birşey demeye hakkımız yok. Açık olmak gerekirse çarşaflı biri bana yaklaştığında gerçekten tedirgin oluyorum. İçinde silah ya da patlayıcı madde taşımadığından, ya da bir sapık olmadığından, daha doğrusu müslüman bir bayan olduğundan nasıl emin olabilirsiniz ki? Bu cümleler çarşaflılara kötü gözle bakma anlamına gelmesin, böyle bir özgürlük getirildiğinde birileri bunu kötü niyetlerini uygulamak için kullanabilir.
Bu yorumlarımı siyasi değil toplumsal bakış açıma göre yapıyorum.
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
| Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
"tüm ülke bir olup karşı çıksa sizin tek başınıza bile olsa var oluşunuza... Hukuk ve adalet o tek başına kalmış çocuk için bile vardır...
“Başı açıklar üniversiteye alınsın mı alınmasın mı?” şeklindeki bir soru hiç de gelmiyor aklımıza oysa! “AA, bu ne biçim soru” deriz, değil mi?
“Başı örtülüler üniversiteye alınsın mı alınmasın mı” da işte aynen o kadar “AA, bu ne biçim soru”dur... "
http://www.haber7.com/artikel.php?artikel_id=139690
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
|
| Yazar |
|
yenimohikan
Kayıt: 15.02.2007 |
|
Galiba söylemek istediğimi tam olarak anlatamadım....Bi kez daha deneyecem...
Bazı insanların kendi yarattıkları vehimlerin başkalarının hayatlarını töhmet altına almasına ve bireysel özgürlükleri kısıtlamasına tamamen karşıyım...
Bir çarşaflı bayanı gördüğünde eğer onun illa canlı bomba olduğunu ya da sapık ya da herhangi kötü bişi olduğunu düşünüyosan bu tamamiyle medya kanalı ile edindiğin korkulardır(Medya yıllardır çarşafı KARA çarşaf olarak tanımlamış,,,onları öcü gibi göstermiş...)ya da tamamiyle senin vehimlerinden kaynaklanıyordur...(Bilmiyor kaç tane çarşaflı yankesiciye katile ya da canlı bombaya rastladın ama hiçbir zannın o insana terörist ya da toplum zararlısı gözüyle bakmanı haklı gösteremez...
Bi düşünsene ya gerçekten o insan kendi içinden geldiği gibi kendi inancı gereği çarşaf giydiyse ve vergisini verdiği ülkesinde kamusal alanlarda(bu kavram da yeni türedi..) kanuna uygun tasarrufta bulunmak istediyse buna kim ne diyebilir ya da kimin haddidir...Kim onu kamusal alanın dışına itebilir....Yasalar mı????....Yasalar adaletsiz ve hakkaniyetsiz olsalar da mı...?!!?
|
|
|
| Yazar |
|
muratk
Istanbul
Kayıt: 24.03.2006 |
|
Türkiye Türkiye Olamaz mı?
İllede birisine mi benzemek lazım. Niye kendimiz olamıyoruz ki? Hangimiz İranda doğdu, hangimiz malezyaya gitti ki bu tarz cümlelerle ülkemize ithamda bulunuyor.
Bu konuda yazılacak çok şey var ama neyse. burakkanmaz yazmış zaten. Aynen katılıyorum.
Güldüklerim : akgulozkan, onur, ozkanoncu
Alkışladıklarım : kellad, burakkanmaz
TTTFP
|
|
|
| Yazar |
|
burakkanmaz
Gaziantep
Kayıt: 02.10.2006 |
|
muratk yazdi | | Güldüklerim : akgulozkan, onur, ozkanoncu
Alkışladıklarım : kellad, burakkanmaz |
bu söyleme karşıyım ben.
güldüklerim dediğin kişilerinde yazdıklarında haklı oldukları ve katıldığım noktalar var, belki alkışladığım dediğin kişilerinde hatalı olduğu noktalar vardır ? bu yüzden asıl tartışma bir kişinin konuştuklarının tümüyle takdir etmek veya tümüyle reddetmek olmamalı.
varsa hatalı düşündüğümüz noktalar, bunların doğrusunu konuşmalıyız. ve doğru düşündüğümüz ortak konularda da fikrimizi geliştirmeliyiz. bunları yapmadıktan sonra tartışmanın bi manası kalmaz bence. 
|
|
|
| Yazar |
|
yenimohikan
Kayıt: 15.02.2007 |
|
akgulozkan yazdi | | yenimohikan yazdi | |
Ülkemizin hür, müferreh ve insan hak ve özgürlüklerine saygılı olması umuduyla...
|
katılıyorum.. ramazanda çoğu meyhanelerin kapanması, hatta bazı bölgelerde iftardan önce açık lokanta bulamamak... bunlar da önemli toplumsal baskıdır.. .. hristiyanların böyle gelenekleri ve inançları olmadığı için onlar da bu tür problemler yaşanmaz.. çünkü inanç kişinin ruhani dünyasını ilgilendirir.. toplumsal yaşama yansıtılmaz.. korkarım bu anlayış yarın bir gün "resmi tatil cuma günü olsun!." "okullarda mecburi islam eğitimi verilsin" gibi şeylerde isterler..
lütfen arkadaşım insan hak ve özgürlüklerinin ve demokrasinin arkasına sığınıpta, içerisinde hiç bir demokratik uygulama bulunmayan bir ideolojinin savunuculuğunu yapmaya kalkma... yarın bir gün başı açık insana nasıl bir bakış açısı sergileneceğini sen benden daha iyi tahmin edersin..
Ayrıca clairvoyant arkadaşa katılıyorum..
Not: Ben de üniversite çağına gelmiş bireylerin inancında ve davranışlarında özgür olmasından yanayım.. Zaten ysaklanmasının sebebi de o değil.. Eğitim, öğretim birliği.. 
Ama çözüm önerimi yukarıda açıkladım.. Kesinlikle birebir yorum istenmeli ve herkes halinden memnun sa o uygulama başlatılabilir... |
Hristiyanlarta toplumsal yansıması yok bu doğru ...Ama islamiyet öyle değildir(Aslında hristiyanlığın temeli de bu değildir de neyse)Bu tamamen farklı bi konu
Aradaki fark Bazı insanlar dini inançlarını hayatının her kademesine uygular bazı insanlar bir kısmına bazı insanlar da hayatlarına pek katmazlar dini inançlarını...Bu tamamiyle bireysel bir tercihtir...
Ramazan da oruç tutmayan insanların açık yer bulamaması gerçekten üzücü...Ama benim gördüğüm kadarı ile -Türkiyenin bir çok yerinde ramazan ayında bulundum- pek de doğru bir yorum değil bu aç kalmıyor kimse...
Esas sorun bu lokanta pastane gibi yerler oruç tutmayanları cezalandırmak onları aç bırakmak için mi yapıyor...Yoksa ramazan dolayısıyla işlerde azaldı bende bu ay'ı evimde geçireyim aileme zaman ayırayım diye mi düşnüyor...İlk seçenek bence de şık değil...
"çünkü inanç kişinin ruhani dünyasını ilgilendirir.. toplumsal yaşama yansıtılmaz.."
Bu cümlenin doğru bir cümle olduğundan emin misin...İslamiyet için de geçerlimidir...???
|
|
|
| Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
yenimohikan yazdi | | | Bir çarşaflı bayanı gördüğünde eğer onun illa canlı bomba olduğunu ya da sapık ya da herhangi kötü bişi olduğunu düşünüyosan bu tamamiyle medya kanalı ile edindiğin korkulardır(Medya yıllardır çarşafı KARA çarşaf olarak tanımlamış,,,onları öcü gibi göstermiş...)ya da tamamiyle senin vehimlerinden kaynaklanıyordur...(Bilmiyor kaç tane çarşaflı yankesiciye katile ya da canlı bombaya rastladın ama hiçbir zannın o insana terörist ya da toplum zararlısı gözüyle bakmanı haklı gösteremez... |
Benim fikirlerimin medyanın bu tür insanları tanıtma şekliyle bağlantısı yok.
"çarşaflı bir bayan gördüğünde..." diye söylüyorsun ama ilk önce çarşafın içindekinin bayan olduğundan emin olmamız gerekir.
"... onun illa xyz olduğunu düşünüyorsan...", benim şu illa şöyledir bu illa böyledir dediğim yok, sadece "emin olamam" diyorum. Tarafsız düşünen hiç kimse emin olamaz. Normal kıyafetli biri cebinde tabanca saklayabilir, ama o çarşafın altına neler sığmaz ki? Müslüman bayandır diye üzerinin aranmasına da izin verilmez, kimliğini de kolay kolay belli etmez. Bu konudaki vehim ile bağdaştırmak doğru olmaz. Bu tarafsız bir açıdır.
yenimohikan yazdi | | | Bi düşünsene ya gerçekten o insan kendi içinden geldiği gibi kendi inancı gereği çarşaf giydiyse ve vergisini verdiği ülkesinde kamusal alanlarda(bu kavram da yeni türedi..) kanuna uygun tasarrufta bulunmak istediyse buna kim ne diyebilir ya da kimin haddidir...Kim onu kamusal alanın dışına itebilir....Yasalar mı????....Yasalar adaletsiz ve hakkaniyetsiz olsalar da mı...?!!? |
Nesnel düşünen bir devlet, kimliği belli olmayan kişilerle resmi işlem yapma gibi bir riske giremez. Bu konuda hisler ve tahminler ile hareket edilemez (En azından böyle bir rejimde). Kişinin gerçek kimliğinden emin olunması gerekir.
Şunu vurgulamak isterim, bahsettiğim şey illa ki çarşaf içine gizlenme değil. Kimliği gizleyebilecek herşey olabilir. Be sebeple inancı gereği içinden geldiği için çarşafa bürünenlere düşmanmışım gibi algılamaya çalışmayın.
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
| Yazar |
|
nipci
Kayıt: 26.09.2007 |
|
1. yazida ilkokula vurgu yapilmis.Bir kere burda dur demek lazim.insaf ya bu kadar da olmaz daha neyin ne olduğu bilinmeyen yaşlarda kızlarımızı o örtülerin içine sokmanın ne mantığı var.
Ayrıca anadoluda küçük (abartmıyorum 7-8 yaşlarında )başında örtü olan kızlar gördüm.Sizce bu örtüler kızların seçimi mi peki eğer ilkokulda serbest olsa ne olur?Büyük şehirler hariç takanlar namuslu takmayanlar.......Özetle çok kötü bir örnek olmuş.Öncelikle takıp takmama bilincine erişmemiş kişileri bu olayın dışında tutmak onları her hangi bir taraftan baskı yemeyecek sekilde korumak devletin gorevidir.Universiteye gelince o cok uzun konu zaten
|
|
|
| Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
yenimohikan yazdi | |
"çünkü inanç kişinin ruhani dünyasını ilgilendirir.. toplumsal yaşama yansıtılmaz.."
Bu cümlenin doğru bir cümle olduğundan emin misin...İslamiyet için de geçerlimidir...???
|
çok güzel bir noktaya geldin.. İslamiyet için geçerli değildir.. Haklısın.. O zaman "şeriat" ı getir de toplumsal hayat da İslamiyet'in istediği gibi olsun... hala şunu anlamış değilim binlerce tarikat var.. binlerce islam yorumu var ve biz hala islamiyet böyledir şöyledir diyoruz..
Bahsetmeye çalıştığımda bu zaten.. sen inanırsın ben inanmam.. Olay bu kadar basit.. Bir inancı toplumsal yaşayışa yansıtmak zaten antidemokratik bir tutumdur.. Umarım bu sefer beni anlamışsındır.. (not bu arada en az sizin kadar islami-felsefik altyapım vardır)
Demokrasiyi acaba ne zaman kavrıcaz
|
|
|
| Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
muratk yazdi | | Türkiye Türkiye Olamaz mı?
İllede birisine mi benzemek lazım. Niye kendimiz olamıyoruz ki? Hangimiz İranda doğdu, hangimiz malezyaya gitti ki bu tarz cümlelerle ülkemize ithamda bulunuyor.
Bu konuda yazılacak çok şey var ama neyse. burakkanmaz yazmış zaten. Aynen katılıyorum.
Güldüklerim : akgulozkan, onur, ozkanoncu
Alkışladıklarım : kellad, burakkanmaz |
Turkiye türkiye zaten biz başkası olmaması gerektiğinden bahsediyoruz.. Ayrıca kendimiz olmamız için var olan niteliklerimizi de korumamız gerekiyor.. dimi?? yoksa buna da mı güleceksin
|
|
|
| Yazar |
|
muratk
Istanbul
Kayıt: 24.03.2006 |
|
Ülkemizin 1 milyon elit ve seçilmiş insanının içinde olan bir kişi olarak size sadece gülüyorum ve bu konunun nerede son bulacağını merak ediyorum.
TTTFP
|
|
|
| Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
muratk yazdi | | | Ülkemizin 1 milyon elit ve seçilmiş insanının içinde olan bir kişi olarak size sadece gülüyorum ve bu konunun nerede son bulacağını merak ediyorum. |
elit kavramını bildiğini düşünüyorum.. sen mi belirliyosun kim elit kim değil... kriterlerin ne??
sonunda zorla kendine güldürdün 
|
|
|
| Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
akgulozkan yazdi [quote]
çok güzel bir noktaya geldin.. İslamiyet için geçerli değildir.. Haklısın.. O zaman "şeriat" ı getir de toplumsal hayat da İslamiyet'in istediği gibi olsun... hala şunu anlamış değilim binlerce tarikat var.. binlerce islam yorumu var ve biz hala islamiyet böyledir şöyledir diyoruz..
Bahsetmeye çalıştığımda bu zaten.. sen inanırsın ben inanmam.. Olay bu kadar basit.. Bir inancı toplumsal yaşayışa yansıtmak zaten antidemokratik bir tutumdur.. Umarım bu sefer beni anlamışsındır.. (not bu arada en az sizin kadar islami-felsefik altyapım vardır)
quote]
Öyleyse bu binlerce tarikat ve yorumun sadece yöntemle alakalı olduğunu amaçlarının aynı olduğunu ve aralarındaki farkların aslında çok az olduğunu da bilirsin. Hem Kur'an 1 tane ve hükümlerinin çoğu çok açık.
Evet İslam sadece kafaların içinde ve ibadethanelerde kalmayan insanın hayatının her yerine yansıyan bir din. Ama bu bireyseldir. İslamda başkalarını zorlamak yoktur. Ve islam demokratiktir.
İşte size apaçık ayetler.
Şûrâ Sûresinin 36,37,38,39 . Ayetinde
(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
---------
Mekke döneminde inmiştir. 53 âyettir. Sûre, adını 38. âyette geçen “Şûrâ” kelimesinden almıştır. Şûrâ danışma demektir. Sûrede başlıca müslümanların işlerini kendi aralarında danışma yoluyla yürüttükleri, ayrıca kainatta Allah’ın birliğini gösteren deliller ve kıyamet gününün halleri konu edilmektedir.
Bakara(*) Sûresinin 256 . Ayetinde
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde kim tâğûtu tanımayıp Allah’a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.66
---------
66 - Din, inanç esaslarını ve buna bağlı olarak yaşanan hayat tarzını ifade eder. Buna göre İslâm, iman ve hayat tarzı olarak hiç kimseye zorla kabul ettirilemez. Tağut sözlük anlamıyla sınırı aşan demektir. Kur’an’da kullanıldığı şekliyle kelime, “şeytan”, “nefis”, “putlar”, “sihirbazlar” gibi çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Kısaca “Tağut” insanları azdıran, saptıran şeylerin hepsini ifade eder.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
| Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
İslam dünyasının en büyük ve genel problemi Rönesans ve Reform gibi aydınlanma hareketlerini yaşayamamış olmasıdır. Din ve din adamlarının iktidarın en tepesinde bulunduğu, Dünya dönüyor diyenlerin yakıldığı, kiliseye karşı gelenlerin afaroz edildiği ortaçag Avrupası, Reform ve Rönesansı gerçekleştirip inancı bireyselleştirdi, devletin kontrolünü kiliseden alıp süreç içerisinde halka verdi, kilisenin kullarını, ülkenin vatandaşları haline getirdi. Din gitgide kişinin kendi dünyasında yaşadığı, bireysel bir hak halini aldı. Bunun sonucundada günümüzde İnsan Haklarına saygılı , her yönden vatandaşını koruyan, herkesin hakkını arayabildiği, hukukun çok iyi işlediği bir Avrupa oluştu.
İslam dünyasında bu aydınlanma hareketi gerçekleşemedi. Dinde zorlama olmadıgını söyleyerek ve İslamdaki hoşgörü anlayışı ile övünerek zamanımızı geçirirken uygulamada hiçde böyle olmadığını uzak ve yakın tarihimiz açıkça gösterir. İçimize işlemiş olan ve ağzımızdan düşüremediğimiz Kafir, Kefere, Gavur lafları bile aslında hoşgörüden ne kadar uzak olduğumuza basit birer örnektir.Trabzonda işlediğimiz cinayet, Malatyada katlettiğimiz insanlar, sivasta yaktığımız canlar, bugün içimize işlemiş olan islamofaşist anlayış hepsi aslında bizim hala ortaçağda yaşadığımızı gösterir.
Aydınlanamamış İslam aleminde aydınlanma hareketini herşeye rağmen belli ölçülerde Atatürk başlatmıştır. Yöntem konusunda tartışılabilinir. Belki çok tepeden inme kararlarda alınmıştır. Bazen aşırı şiddette kullanılmıştır. Bir Fransız arkadaşımın dediği gibi "bizim 100 yılda yaptıklarımızı Atatürk 3-4 yılda gerçekleştirmiş. Bu gerçekten şaşılacak bir durum.
Atatürk'ün başlattığı bu hareketi maalesef devam ettirebilecek entellektüel birikime sahip insanlar veya liderler çıkamadı ülkemizde. bütün devrimlerde olduğu gibi Anti-Devrim hareketi hızla gelişti.
Din bugün tekrar toplumsal hayatımızın her noktasını eline geçirmeye çalışırken Dini Liderlerde bizi kendi kulları haline getiriyor.Buna itiraz eden din düşmanı ilan edilip afaroz ediliyor. Tarikat denen yapılanmaların liderleri mükemmel bir hayat yaşarlarken, dünyanın bütün nimetlerinden bolca yararlanırlarken bizede öbür dünyada yaşayacağımız cenneti pazarlamaktalar .cübbeli ahmet hocalar maltalara gidip çıplaklarla aynı yerlerde denize girerlerken, onların müridleri ise kapandıkça kapanmakla ve onların değirmenlerine su taşımakla meşgullerdir.Kendilerine yalnış yapanıda cehennem korkusu hissetmeden öldürebilirler.
Reformu ve Rönesansı gerçekleştiremeyen bir İslam alemi karanlığa mahkumdur. Bu reform ve rönesans ABD veya Batı dayatmasıyla veya onların desteği ile gerçekleştirilemez. Bu hareketler ancak ve ancak bizim kendi içimizden, kendi enerjimizle gerçekleşebilir. Karanlığa mahküm olmak istemiyorsak buna mecburuz.
Teşekkürler....
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
|
| Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
Her harfine katildigim bir yazi olmus tesekkurler.
Yazdiklarina gulenlerin bir nebze olsun utanmalari dilegimle...
|
|
|
|
|
-
 Del.icio.us
-
 Digg
-
 Facebook
-
 Furl
-
 Google
-
 Blink
-
 Simpy
-
 Spurl
-
 Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |
