| Yazar |
|
tarikkranda
Kayıt: 07.01.2006 |
|
Ben de şunları hiç bir zaman anlayamadım:
1- Binanın içinde yürürken duvarlara baktığımda duvarlar ayak izi içerisinde. Buna sebebiyet veren insanların hayvandan farksız olduğunu düşünüyorum. İlkokuldaki çocuklar yapmıyor artık bunu.
2- Bizim koridorda yürürken cam kenarlarında bırakılmış çay bardağı ve içecek kutularını görünce bu insanların bir tanesini onu orda bırakma anında yakalayamadığım için sinir küpü oluyorum.
3- Bina içinde sigara içilmesine uyuz oluyorum. Kimsenin kimseyi zehirlemeye hakkı olmadığı için, bazen görsemde bir üniversite öğrencisine bunu söylemeye ben utanıyorum. Ama bundan sonra söyleyeceğim ve o sigarayı söndürtmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
4- Sınıftan ve lab.dan çıkarken kimse bulmak istediği gibi neden bırakmaz. Bir insan kendine nasıl yakıştırır olduğu yeri kirletip terketmeyi. Lab.dan çıkarken oturdugunuz sandalyeyi neden masanın iç kısmına itmezde ortada bırakırsınız. Neden oturdugunuz bilgisayarı kapatmadan, klavyeyi not almak için kenara çektiyseniz oldugu yere bırakmadan cıkarsınız. Bunları anaokulundaki cocuklar yapmıyor. O yuzden bazen hazırlık sınıfında bunların da ogretilmesi gerektigine inanıyorum. Universiteli olmak ne demektir, sadece derse girip cıkmak, sınavları verip diploma sahibi mi olmaktır, bu bilgilerin bu eksik egitimli arkadaslara faydalı olacagına inanıyorum.
5- Burada bunları okuyupta bir gun copunu vs. bir yerlere bırakmıs, duvarlara ayagını surtmus bir arkadas var ise ve yaptıgı aklına geliyorsa su da aklında olsun ki, bence insan degil. Kendi hayatını gozden gecirip nerde hata yaptıgını bulsun.
Tum bunlarla beraber, kantinin daha buyuk olması benimde sizler adına temennim. Sanırım boyle bir calısma yapılıyor. Ayrı bir kantin dusunuluyor. Ama imkanlar mertebesinde malesef sabırlı olmak lazım. Kurallara insan gibi uysaydınız, kimse size yiyecek mevzusunda karısmazdı.
Safak bu konuda yasak gelmeden once, bu tarz davranısları sergileyen arkadasları uyarmak adına bir baslık acmanı beklerdim. Eger hakkını arıyorsan, onu kaybetmeden once korumasını bilmelisin. Soylediklerini anlıyorum ama hep üni.yi suclamak gelenek oldu. Duzensizligin duzen olmasını engellemek adına yapılanları destekliyorum. YAsaklara sadece gereksizlerken karsıyım.
|
|
|
| Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
tarikkranda yazdi | | | Safak bu konuda yasak gelmeden once, bu tarz davranısları sergileyen arkadasları uyarmak adına bir baslık acmanı beklerdim. Eger hakkını arıyorsan, onu kaybetmeden once korumasını bilmelisin. Soylediklerini anlıyorum ama hep üni.yi suclamak gelenek oldu. Duzensizligin duzen olmasını engellemek adına yapılanları destekliyorum. YAsaklara sadece gereksizlerken karsıyım. |
Pisliğini ortada bırakan ayıları tabii ki şiddetle kınıyorum. Hatta şu fakültede başkalarının pisliğini defalarca temizlediğimi bilirim; usanma derecesine dahi geldim bu konuda. Ama konuyu açma sebebim yasağı eleştirmekten çok, sırf öğrencinin elindeki kahve bardağına müdahele etmek için güvenlik görevlilerin akşama kadar bina içinde gezmesine anlam veremememdir. Bu adamların yapabilecek daha önemli işleri yok mu? Örneğin, ben çantamda plastik patlayıcı ile binaya girsem kimsenin ruhu duymayacak.
Ama gerçekten fakültede oturacak düzgün yerler olsa eminim koridorlar tercih edilmeyecektir. Bunu fakülteye o kadar öğrenciyi almadan önce düşünmeleri gerekirdi. Üniversite okuyanların sayısını arttırmanın ülke gelişiminde önemli rol aldığını düşünen (ya da bir şekilde bu durum çıkarına hizmet eden) kişiler yönetiyor ülkemizi. Fakat çoğu üniversitenin koşulları mülteci kamplarından farksız.
- 150 kişinin aldığı bir derse 80 kişilik derslik veriliyor.
- Zaten kapasiteyi kaldıracak sayıda derslik yok.
- 4000 kişilik fakültenin kantininde 100 kişi kucak kucağa dahi sığmıyor.
- Ders ya da herhangi bir konuda çalışma yapmak isteyen öğrencilere çalışacak yer yok!!
- Akşam 18.00 gibi fakülteden çıkarken güvenlikçiler ters ters bakıyor. Ne var? Seks partisi yapmak için mi kaldık o saate?
- Kantinler en geç 16.00'da kapanıyor.
- Koskoca kampüste belki 20 bin öğrenci var ama kaç senedir bir cafe dahi yapılmadı.
Bu maddeler say say bitmez...
Temel problem şu; eğer kapasite problemin varsa üniversiteye o kadar insanı almayacaksın. Alırsan da içlerinden çıkacak olan kimi ayılara da katlanmak zorunda kalırsın. Aynı zamanda üniveristede bir şeyler üretmek isteyen ve gerçekten buraya bu ve benzeri amaçlarla gelen kişilerin de hevesini kırarsın bu şekilde. Zaten dikkat edilecek olursa pislik yaratanların çoğu üniversiteyi GERÇEK anlamda takmıyor, burayı araştırma-geliştirme kurumu olarak görmüyor. Kimi sadece dersini geçip diploma almak için geliyor.
Bu ülkede "üniversite"ye "üniversite" denilmesinden utanır oldum şu manzaraları gördükten sonra... Aslında eğitim sisteminin kökünden kaynaklanan bir problem bu. "Herkes üniversite okumalı" mantığı gelişmemiş ülkelere mahsus bir olay. Elde bir diploma olursa iş bulmada daha az sıkıntı çekileceğine inanılıyor. Kimi aile "falancanın oğlu-kızı üniversite mezunu da bizimki neden olmasın" şeklinde düşünüyor. Sırf ön lisans mezunu olduğu için, lisans mezunu olan kız arkadaşı ile evlenmesine karşı çıkılan bir arkadaşım var. "Bilgisayar Mühendisi" sıfatı kazanmış o bayanın bilgi teknolojileri konusunda arkadaşımın tırnağı dahi olamadığı da bir gerçek. Ama insanların beyni öyle bir yıkanmış ki ne desek boş...
Ben: Aslında herkes üniveriste okumamalı.
Abim: Peki ya ne okumalı?
Neyse benim yazdığım üç beş cümle ile "üniversite" kurtulmaz... İşte yazıyoruz...
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
| Yazar |
|
tommyknocker
Istanbul
Kayıt: 09.02.2006 |
|
Nereden bakarsanız bakın bu can sıkıcı bir durum.Ben sağda solda bardak falan bırakmıyorum ve on günde bir çay kahve alırım ama maalesef bu durumu üstüme alınıyorum.Yine de ne desek boş konuşarak da halledilecek bir sorun değil.Can sıkıntımızı anlatınca azarlanıyoruz ya da kaale alınmıyoruz o halde niye takıyoruz ki? Bence siz de boşverin nasıl olsa bir şey değişmeyecek, içmeyin olsun bitsin...
Those were the days guys...
|
|
|
| Yazar |
|
nipci
Kayıt: 26.09.2007 |
|
tarikkranda yazdi | | Ben de şunları hiç bir zaman anlayamadım:
1- Binanın içinde yürürken duvarlara baktığımda duvarlar ayak izi içerisinde. Buna sebebiyet veren insanların hayvandan farksız olduğunu düşünüyorum. İlkokuldaki çocuklar yapmıyor artık bunu.
2- Bizim koridorda yürürken cam kenarlarında bırakılmış çay bardağı ve içecek kutularını görünce bu insanların bir tanesini onu orda bırakma anında yakalayamadığım için sinir küpü oluyorum.
3- Bina içinde sigara içilmesine uyuz oluyorum. Kimsenin kimseyi zehirlemeye hakkı olmadığı için, bazen görsemde bir üniversite öğrencisine bunu söylemeye ben utanıyorum. Ama bundan sonra söyleyeceğim ve o sigarayı söndürtmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
4- Sınıftan ve lab.dan çıkarken kimse bulmak istediği gibi neden bırakmaz. Bir insan kendine nasıl yakıştırır olduğu yeri kirletip terketmeyi. Lab.dan çıkarken oturdugunuz sandalyeyi neden masanın iç kısmına itmezde ortada bırakırsınız. Neden oturdugunuz bilgisayarı kapatmadan, klavyeyi not almak için kenara çektiyseniz oldugu yere bırakmadan cıkarsınız. Bunları anaokulundaki cocuklar yapmıyor. O yuzden bazen hazırlık sınıfında bunların da ogretilmesi gerektigine inanıyorum. Universiteli olmak ne demektir, sadece derse girip cıkmak, sınavları verip diploma sahibi mi olmaktır, bu bilgilerin bu eksik egitimli arkadaslara faydalı olacagına inanıyorum.
5- Burada bunları okuyupta bir gun copunu vs. bir yerlere bırakmıs, duvarlara ayagını surtmus bir arkadas var ise ve yaptıgı aklına geliyorsa su da aklında olsun ki, bence insan degil. Kendi hayatını gozden gecirip nerde hata yaptıgını bulsun.
Tum bunlarla beraber, kantinin daha buyuk olması benimde sizler adına temennim. Sanırım boyle bir calısma yapılıyor. Ayrı bir kantin dusunuluyor. Ama imkanlar mertebesinde malesef sabırlı olmak lazım. Kurallara insan gibi uysaydınız, kimse size yiyecek mevzusunda karısmazdı.
Safak bu konuda yasak gelmeden once, bu tarz davranısları sergileyen arkadasları uyarmak adına bir baslık acmanı beklerdim. Eger hakkını arıyorsan, onu kaybetmeden once korumasını bilmelisin. Soylediklerini anlıyorum ama hep üni.yi suclamak gelenek oldu. Duzensizligin duzen olmasını engellemek adına yapılanları destekliyorum. YAsaklara sadece gereksizlerken karsıyım.
|
Bu konuda cozum milleti uyarmak degil,gerçekçi olalım 3-5 kisiyi uyarırsın sonra kendini bi itiş kakışın içinde bulabilirsin.
Bu konunun çözümü ekonomik.Temizlikçi sayisini 5 katina cıkarır, her tarafa da çöp atmayın tarzı tabela koyar sorunu çözersin.
Kaynak mı?Proje üreterek kaynak yaratmaktan da bahsetmiyorum, ki bu işin etkin yapılamaması zaten ayrı bir başlık eder.Daha da basit ornek vereyim.Safagın dedigi gibi uni icinde 1 lira harcamadan özel sektöre cafe , copy center , adam gibi spor tesisleri yaptırırsanız böylece uni para basar.Bunu yapan uniler var o zaman bizimki niye yapamıyor.Yere çöp atan kimseler yüzünden mi?Sorumlu kim, uni yonetimi.O zaman uni yönetimine 2 çift laf edenlere kızmamak lazım.
Tabi asıl çözüm eğitim.Ama bu yaştan sonra insanları eğitmek kolay değil.Çünkü bu eğitim anaokulu ve devamında ilkokulda verilir.Benim üstteki çözüm önerim eldeki malzemeyle sağlanabilecek çözümdür.
Hocam bir de bu tarz agır yazılar yazarak bir sonuç elde edemeyeceginizi düsünmekteyim.Siyasi başlıktaki yazıları hatırladım birden, ikna gücünden uzak yazıları....
Not :okulu pisleyenlerden diilim
|
|
|
| Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Tarık hocama katılmamak elde değil. Sonuna kadar haklı.
Ayrıca vatandaştan vergiler, vurdumduymaz öğrencilerin arkasından döküntülerini toplansın diye değil okusun memlekete faydası dokunsun diye toplanıyor. Akademik bütün imkanlarımız tamam olur da lükse harcayacak para kalırsa o zaman yerleri her gün cilalayacak birkaç personel de istihtam edilir. Bunu lüksü en azından torunlarımız yaşasın istiyorsak önce şikayet etmekten çok elimizdekiyle en iyisini yapmaya bakmalıyız.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
| Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
Vergilerden bahsedip de konuyu başka yerlere çekmeye gerek yok. Bir öğrenci ayda yaklaşık 33 ytl veriyor bu üniversiteye. Yani yaklaşık 25-30 öğrenci 1 temizlik işçisinin her ay brüt maaşını ödüyor diyebiliriz. Bu durumda ben temizlik konusunda maddi sıkıntı çekildiğine inanmam, çünkü ben verdiğim har(a)cın bile karşılığını aldığımı düşünmüyorum. Bölümümüze bir çok konuda doğru düzgün destek olunmuyor. Fakültede yapılan yenilikleri öğrencilerin ödedikleri ile karşılaştırırsak ödediklerimizin %1'ini bile karşılamıyor (4000 öğrenci olarak).
- A1'i yaptınız, hem 1 tane derslik eksildi, hem 1 tane ders çalışma salonu eksildi.
- A2'yi yaptınız ama sınav dışında o dersliği de kullanmak nasip olmadı.
- Projeksiyon cihazları aldınız, toplasan kaç para eder ki zaten.
- Koridora yeni zemin döşediniz (sırf misafirlere hoş görünsün diye) ama hem kayıyor hem de kahve bardağı ile oradan geçenleri tespit etmesi için bir güvenlikçi görevlendiriliyor.
- d421'i yaptınız, eyvallah... ama o seneki yaz okulunda verdiğimiz paralardan artmıştır bile...
- Pencereler yenilendi, eyvallah... ama kışın ortasında binanın içine kar yağıyordu...
Yani böyle işi ekonomiye getirip de kafa karıştırmanın bir anlamı yok.
Tarık hocam tabii ki şikayet edilmesine anlam veremez, çünkü araştırma görevlileri resmi personel oldukları için kantinden kahve alıp bölüme giderken kimse "kantine ya da dışarıya git" diyemiyor. Zaten personelin kahve içebilecekleri odaları mevcut ve oturacak yer bulamama problemleri yok (Bunları yanlış anlamayın hocam, genel olarak söylüyorum). Bizim şikayet etmemizi olumsuz gören öğrencilerden kaç tanesi çeşitli sebeplerle kahvaltısını okulda yapmak zorunda kalıyor çok merak ediyorum.
Ne dersek diyelim, yiyecek içecek yer yok. Yani öyle bir yer bulunana kadar da bu yasakta hiçbir mantık arayamam. Tamam çevreyi kirletiyor bazı ayılar, ama kantinden yemek zorunda kalan diğer arkadaşlara yazık değil mi? Yeme içme konusunda eğer yeterince yer yoksa, kurunun yanında yaşın da yanması insanlık dışıdır. Bu durumda yasağı asla savunamam.
Yarın bir gün duvarlara ayak basıyorlar diye fakülte girişinde ayakkabılarımız çıkarttırırlarsa hiç şaşırmam. Ya da bazıları lavobada sümkürdükten sonra pisliklerini temizlemiyor diye sümkürmeyi de yasaklayabilirler. Ya da tuvaletten çıkarken bazıları sifonu çekmiyor diye büyük tuvaleti de yasaklarlar. Düşünsenize güvenlikçi tuvaletleri geziyormuş, eğer yellenme(*) sesi duyulursa içerideki arkadaş yandı !! Tamam biraz abarttım ama iyi düşündüğünüzde bence iki olay arasında pek bir fark yok.
(*) http://tr.wikipedia.org/wiki/Yellenme
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
| Yazar |
|
rcpdmrbs
Kayıt: 19.02.2008 |
|
aynı yasak işletmede de var ama orda adam gibi kantin var. sınıflara yakın ve büyük. burda ise rezalet var sadece. madem bunu yasaklayacaklar adam gibi bi kantin yapsınlar orda yiyelim içelim.
yapılan iş mantıksız. sınıfa kadar kahvemzile çıkalım demiyorum, sonuçta kimse ben kahvemi dökmem diyemez. ancak 100 metrekare kantinde iett otobüsündeymiş gibi yemek yiyemeyeceğimiz açık. belli bir alanda yeek yememiz dert olmamalı. yeni bir kantin yapsınlar koysunlar 40-50 tane masa biz de rahat rahat oturup yiyelim, o zaman elinde kahveyle dışarı çıkan dombili olsun.
son günlerde ortalıkta dolaşan güvenlik görevlilerinin artması da apayrı bir konu. yemekhanede bile masaların arasında dolaşacak kadar gerekli mi bu adamlar. 3 sene önce hiç güvenlik yoktu ve kimsede niye yok demiyordu. bu adamlara verilen paraya yazık. yönetim utanmasa her derse bi güvenlik görevlisi verecek, nasılsa asgari ücretle çalışıyorlar :p
havan batsin.
|
|
|
| Yazar |
|
tarikkranda
Kayıt: 07.01.2006 |
|
clairvoyant yazdi | |
Tarık hocam tabii ki şikayet edilmesine anlam veremez, çünkü araştırma görevlileri resmi personel oldukları için kantinden kahve alıp bölüme giderken kimse "kantine ya da dışarıya git" diyemiyor. Zaten personelin kahve içebilecekleri odaları mevcut ve oturacak yer bulamama problemleri yok (Bunları yanlış anlamayın hocam, genel olarak söylüyorum). Bizim şikayet etmemizi olumsuz gören öğrencilerden kaç tanesi çeşitli sebeplerle kahvaltısını okulda yapmak zorunda kalıyor çok merak ediyorum.
|
Yanlıs anlamıyorum Şafak merak etme:) Az çok herkesi tanıyoruz bölümde ve senin iyi niyetle bunları yazdığını da biliyorum. Ayrıca ben sesiniz çıkmasın, hiçbirşeye, yönetime, ona, buna, kimseye karşı gelmeyin, hakkınızı aramayın da demiyorum. Bahsettiklerim sadece bu yasağa özgüydü. Yoksa gereksiz olan tüm yasaklara ve haksızlıklara hayatımın her döneminde karşı çıkmışımdır. Öğrenciyken de bu böyle olmuştur. Benim ile alakası olmayan konularda dahi öğrenciyken başkalarının haklarını savunduğum çok görülmüştür. Ama burda mevzu farklı biraz. Çünkü burda yıllarca serbest olan birşeyin yasaklanmasından bahsediyoruz. İşte siz bu noktayı kaçırıyorsunuz. Ben 4 sene boyunca hiç böyle bir yasak ile karşılaşmadım. Ama rezalet koridorlarda dolaştım, insanlar o zaman da duvarlara ayaklarını dayıyor koridorlarda kahvehane gibi duman altı sendromu yaşatıyor, yiyip içteklerini oraya buraya bırakıyorlardı. İnsan gibi gelip gidenlerde vardı elbette. Ama insanlar özellikle bizim insanlarımız cidden çok eksik eğitimliler. Adam atma, duvara basma, tuvalette duvarlara yazma, yediğini içtiğini git çöpe at demek için kaç insan istihdam edebilirsin ki. Kurunun yanında yaşta yanar olayı gündeme geliyor belki ama herşey serbestken kimse burda bölümü daha temiz tutalım diye konuşmuyordu. Kimse o insanları uyarmıyordu. Bölümde hala sigara içiyor insanlar koridorda. Kimse sesini çıkarıyor mu? O zaman şimdide çıkarmasın kimse.
Mevzu yıllarca serbest olan bir olayın yasaklanması meselesi, diger konularla bu yönüyle ayrılıyor.
tommyknocker senin üstüne alınman gereken bir durum yok, sen söylediklerine bakılırsa kurunun yanında yanan yaş oluyorsun:)
nipci, amacm zaten bir yere varmak değil:) Uslubum sert olabilir ama sadece belirttigim konularda duzeni bozan insanlara. Safak ile de alakası yok. O konuyu actı diye onun ismini vererek bu duzeni bozan insanları zamanında neden sbenim bugun gosterdigim sert uslupla uyarmadınız demek istedim. Sonucta var olan bir hak yitirildi. Benim uslubumdan yiyip ictiklerini sagda solda bırakanlar nasibini alsınlar. Ve utansınlar.
|
|
|
| Yazar |
|
mustafa803
yeah im free tuesday
Kayıt: 19.11.2006 |
|
Yasakçı zihniyet ve Üniversite.Yan yana durması bile saçma iki olgu.
Kardeşim Ben öğrenciyim orada görevimi yapıcam araştırıcam öğrenicem hocalardan istifade edicem Ülkeme nasıl faydalı bi birey olabilicem onların arayışı içinde olucam.Sende benim rahatımla mükellefsiz.Ben kirleticem sen temizleyeceksin.Ben taleb edicem sen vereceksin.Ben öğrenicem sen öğreteceksin.Yasakçı zihniyet çık git üniversiteden....
Firkatin Fecrinden Ferikler Nispetince Firar Eylemek Lazim ama hiç o yanda degilsiniz..
|
|
|
| Yazar |
|
nipci
Kayıt: 26.09.2007 |
|
rcpdmrbs yazdi | |
son günlerde ortalıkta dolaşan güvenlik görevlilerinin artması da apayrı bir konu. yemekhanede bile masaların arasında dolaşacak kadar gerekli mi bu adamlar. 3 sene önce hiç güvenlik yoktu ve kimsede niye yok demiyordu. bu adamlara verilen paraya yazık. yönetim utanmasa her derse bi güvenlik görevlisi verecek, nasılsa asgari ücretle çalışıyorlar :p |
Aynen; güvenlik görevlisi yerine girislere yemekhanedeki turnikelerden koyularak burdaki kaynak israfı azaltilabilir.Elimizdeki var olan kaynakları verimli biçimde kullanalım deniyor.Tamam da su an zaten %100 verimle kullanılmıyor ki
Ki yeni kaynak yaratma kısmı çok da ele alınmıyor.Uni sırtını devlete dayamıs para gelmiyor diyor....
clairvoyant yazdi | |
Yarın bir gün duvarlara ayak basıyorlar diye fakülte girişinde ayakkabılarımız çıkarttırırlarsa hiç şaşırmam. Ya da bazıları lavobada sümkürdükten sonra pisliklerini temizlemiyor diye sümkürmeyi de yasaklayabilirler. Ya da tuvaletten çıkarken bazıları sifonu çekmiyor diye büyük tuvaleti de yasaklarlar. Düşünsenize güvenlikçi tuvaletleri geziyormuş, eğer yellenme(*) sesi duyulursa içerideki arkadaş yandı !! Tamam biraz abarttım ama iyi düşündüğünüzde bence iki olay arasında pek bir fark yok.
(*) http://tr.wikipedia.org/wiki/Yellenme |
Burası ozellikle onemli.Her olumsuz sonuc dogdugunda yasak koymak en basit sorun öteleme metodu.Türkiye'de fazlasiyla uygulaniyor zaten hiç olmazsa universitelerimizde bu yola basvurulmasın.
|
|
|
| Yazar |
|
nipci
Kayıt: 26.09.2007 |
|
tarikkranda yazdi | | clairvoyant yazdi | |
Tarık hocam tabii ki şikayet edilmesine anlam veremez, çünkü araştırma görevlileri resmi personel oldukları için kantinden kahve alıp bölüme giderken kimse "kantine ya da dışarıya git" diyemiyor. Zaten personelin kahve içebilecekleri odaları mevcut ve oturacak yer bulamama problemleri yok (Bunları yanlış anlamayın hocam, genel olarak söylüyorum). Bizim şikayet etmemizi olumsuz gören öğrencilerden kaç tanesi çeşitli sebeplerle kahvaltısını okulda yapmak zorunda kalıyor çok merak ediyorum.
|
Yanlıs anlamıyorum Şafak merak etme:) Az çok herkesi tanıyoruz bölümde ve senin iyi niyetle bunları yazdığını da biliyorum. Ayrıca ben sesiniz çıkmasın, hiçbirşeye, yönetime, ona, buna, kimseye karşı gelmeyin, hakkınızı aramayın da demiyorum. Bahsettiklerim sadece bu yasağa özgüydü. Yoksa gereksiz olan tüm yasaklara ve haksızlıklara hayatımın her döneminde karşı çıkmışımdır. Öğrenciyken de bu böyle olmuştur. Benim ile alakası olmayan konularda dahi öğrenciyken başkalarının haklarını savunduğum çok görülmüştür. Ama burda mevzu farklı biraz. Çünkü burda yıllarca serbest olan birşeyin yasaklanmasından bahsediyoruz. İşte siz bu noktayı kaçırıyorsunuz. Ben 4 sene boyunca hiç böyle bir yasak ile karşılaşmadım. Ama rezalet koridorlarda dolaştım, insanlar o zaman da duvarlara ayaklarını dayıyor koridorlarda kahvehane gibi duman altı sendromu yaşatıyor, yiyip içteklerini oraya buraya bırakıyorlardı. İnsan gibi gelip gidenlerde vardı elbette. Ama insanlar özellikle bizim insanlarımız cidden çok eksik eğitimliler. Adam atma, duvara basma, tuvalette duvarlara yazma, yediğini içtiğini git çöpe at demek için kaç insan istihdam edebilirsin ki. Kurunun yanında yaşta yanar olayı gündeme geliyor belki ama herşey serbestken kimse burda bölümü daha temiz tutalım diye konuşmuyordu. Kimse o insanları uyarmıyordu. Bölümde hala sigara içiyor insanlar koridorda. Kimse sesini çıkarıyor mu? O zaman şimdide çıkarmasın kimse.
Mevzu yıllarca serbest olan bir olayın yasaklanması meselesi, diger konularla bu yönüyle ayrılıyor.
tommyknocker senin üstüne alınman gereken bir durum yok, sen söylediklerine bakılırsa kurunun yanında yanan yaş oluyorsun:)
nipci, amacm zaten bir yere varmak değil:) Uslubum sert olabilir ama sadece belirttigim konularda duzeni bozan insanlara. Safak ile de alakası yok. O konuyu actı diye onun ismini vererek bu duzeni bozan insanları zamanında neden sbenim bugun gosterdigim sert uslupla uyarmadınız demek istedim. Sonucta var olan bir hak yitirildi. Benim uslubumdan yiyip ictiklerini sagda solda bırakanlar nasibini alsınlar. Ve utansınlar.
|
Laflarınızın zaten o kişilere olduğunu biliyorum.Ama sizin yazinizi okuyan ve pisleten birisi büyük ihtimalle sizin için kötü söz söyler(umrunuzda olmadıgını da biliyorum), 1 defa pisletiyorsa gıcık olur, 2 defa pisletir
Yani belki yazilari okuyup özen gösterebilecek 2-3 kişiyi de kaybetmiş oluruz.
2. katılmadıgım noktada herkes birbirini uyarsın formulu.Bu unide ciddi bi düzensizlik var demektir.Bunu otorite saglamalı ama yasak koyarak değil.Mesela en kötü ihtimalle caydırıcı cezalarla saglamalı.Bizim bolumumuzde her hangi bir uyarıya tersleme olmayabilir.Ama bu uninin tumunde olmayacagı anlamına da gelmiyor.Dediginiz yontem uygulanamaz çünkü kimse ters biriyle uğrasmak istemiyor.
|
|
|
| Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Ya ne olursa olsun temiz bir yer gören insan orayı kirletmez veya yeterli çöp kutusu varsa yere çöp atmaz.. Sonuçta 18 yaşına gelmiş insanlar topluluğu ve sanırım iti kopuğu da gelmiyo okula.. Bir insanın çöplerle dolu bir ortamda çöpü yere atması normal gibi gelebilir ama her tarafın temiz olduğu bir ortamda çöpü atmak yürek ister.. Anlatmak istediğim şey şu; eğer fakültemiz yeterince temiz eli yüzü düzgün olursa ve görevliler gereken alakayı gösterirlerse zaten kimse kirletmek istemez, ama duvarda tonlarca ayak izi varken duvarın üstüne çıkıp ayağını uzatmaktan çekinmeyen genç arkadaşlarımız olabilir.. Sen oraya cam gibi duvar koyarsan sanırım vicdanı rahat etmez o temiz yeri kirletirken..
Netice de temiz olan birşey temiz kalma eğilimi gösterir ama pis olan birşey pislenme eğilimindedir.. Şimdi bu analizden sonra asıl sorun temiz olan yere ilk darbeyi vuran kişi kim Asıl problemli kişiler onlar
Yani sonuç olarak hepimiz yetişkin insanlarız, bazı şeyleri anlamak için uygun ortamı sağlamak yeterli olur sanırım.. Yasakçı mantık bence çok doğru değil.. Eğer dışarda yemek hoş değilse, görüntü bozuyosa ve kirliliğe sebep oluyorsa yeterli kapasitede kantin açılır.. Önce ortam sağlanır sonra bazı şeyler istenir.. nedense toplumumuzun yapısı gereği herkesden altın madalyalık başarı ve kişilik sergilenmesi bekleniyor.. Militarizim iliğimize işlemiş.. Hep aynı kafada insan yetiştirmeye alışmışız..
|
|
|
| Yazar |
|
tommyknocker
Istanbul
Kayıt: 09.02.2006 |
|
Tarık hocam genel olarak sanki bana istinaden çıkarılan bir yasakmış gibi düşünüyorum demiştim, sizin yazdıklarınızın üzerine yazmadım umarım yanlış anlamadınız  Yapı olarak böyle şeyleri pek takmam, içilmiyecek deniyorsa, eywallah derim.Yine de bu olayın yapıcı bir yanı oldu artık insanların gündeminde " Lan demekki okul kirleniyormuş..." düşüncesi oluştu.Ha bana ters ters sanki oranın kralıymışçasına "Burda yemeyin, yazıyı okmuyormusunuz..." diyen (O yazı bir yıldır orda) görevliyle hırlaşacaktım ama adamın ne suçu varki? Dediğim gibi şu an itiariyle yapacak birşey yok.Bir şekilde isteyelim de kantin şöle halı saha büyüklüğüne bir yer olsun biz de rahat rahat yiyip içelim...
Those were the days guys...
|
|
|
| Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
Yağmur yağdı, ayaklarımız çamurlandı ve o çamurlu ayakklarımızla fakülteye girerek yerleri berbat ettik. Şimdi bu durumu çözmek için fakülteye ayakkabı ile girmeyi yasaklayabilirler. Girişte ayakkabılarımızı çıkarıp ya çantamızda getirdiğimiz temiz ayakkabları ya da orada hazır bulunacak olan takunyaları giyebiliriz. Ya da daha pratik bir çözüm olarak girişlere kaliteli birer paspas konulup güvenlik görevilisi kimlik kontrolü sırasında herkesi ayaklarını paspasa iyice silmesi konusunda uyarabilir. Tabi bu durum bir kaç saniyeye mal olacağı için fakülte girişinde onlarca metre kuyruk oluşabilir. Hadi kuyruğu geçtik, kimi arkadaşlarımız ayağını paspasa silerken geçen birkaç saniyede girişteki o muazzam sigara dumanı yüzünden nefes darlığı çekebilir.
O sigara içilen aranın belediye çöplüğüne dönüşmesi (çöpe değil de yere atılan onlarca sigara izmariti ve onlarca çay/kahve bardağı) çok güzel bir görüntü oluyor fakültemiz için. Zaten fakülteye girerken kimlik gösterme sırasında 10 saniyeliğine nefesimi tutmak zorunda kalıyorum. Daracık yerde 8-10 kişi pofur pofur sigara çekiyor, buna oradaki bayan güvenlik görevlisi de dahil... Nefesi tuttuk birşey değil, sigara dumanı da üzerimize siniyor... Kahveye mi giriyoruz fakülteye mi anlamadım. Yakında girişe 3-5 masa atıp batak, ellibir, king ya da 66 oynanmaya başlanabilir. Okeye izin vermezler sanırım, hani taşlar "şak şak" ses çıkarıyor diye...
Hadi selametle...
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
| Yazar |
|
watthana
uzayli
Kayıt: 02.02.2007 |
|
walla kim ne derse desin,ben bugün yasağa rağmen etrafta boşaltılmış kahve bardakları,yemek artıkları vs vs görünce bu yasağın hakedildiğine inanıyorum...ben kendi adıma koridorları o şekilde görmektense kantinde ve ya dışarda o işin [yemek yemek ve ya kahve içmek diyemiyorum;çünkü bundan şüphem var(kısaca etrafı kirletmek diyim)] görülmesini tercih ederim,yani madem kirletcen git dışarı yap da bana zarar verme...
ASIKSAN YARE,
ALDANMA AGYARE...
|
|
|
|
|
-
 Del.icio.us
-
 Digg
-
 Facebook
-
 Furl
-
 Google
-
 Blink
-
 Simpy
-
 Spurl
-
 Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |
