| Yazar |
|
fahrii
Kayıt: 14.02.2006 |
|
Erkekler bayanlar kadar konuşma konusunda hevesli olmadığı için kendiğini kaleme kağıda veriyor Bi de şiir biraz birikim işidir (ha tabe öle yalan sözlerin güzel gözlerin gibi şeyler yazmıyosan =) eskiden de bayanların çok görmüş geçirmiş değildi. Ev işi ,çocuk bakımı birikimi onlar hakkındaydı ama artık meraklılar (bütün işi erkek peşinde koşmak ve sadece ders çalışmak olmayanlar =) benim şiirlerini severek okuduğum bi kaç tane arkadaşım var öyle gerçekten çok güzel yazıolar
Be careful what you wish
|
|
|
| Yazar |
|
muratgokcek
Kayıt: 02.09.2006 |
|
Sevmenin yasak edildiği ve erkek egemen bir toplumda bayanların duygularını açık seçik ifade etmeleri neredeyse imkansız...Ama türkiye hızla bir toplumsal değişim sürecine giriyor bir 5-10 sene içerisinde nobel ödülü alan bayan edebiyatçılr görebiliriz
not:Ermeni soykırımı yapılmıştır diyip alanları bu kategoriye sokmamak lazım..bknz:ELİF ŞAKAF
Ahirette haklilar kuvvetlidir.Dünyada ise kuvvetliler haklidir.
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
| | Sevmenin yasak edildiği ve erkek egemen bir toplumda bayanların duygularını açık seçik ifade etmeleri neredeyse imkansız...Ama türkiye hızla bir toplumsal değişim sürecine giriyor bir 5-10 sene içerisinde nobel ödülü alan bayan edebiyatçılr görebiliriz
not:Ermeni soykırımı yapılmıştır diyip alanları bu kategoriye sokmamak lazım..bknz:ELİF ŞAKAF |
Erkek egemenligi fikrine kesinlikle katılmıyorum. Çünkü duyguları açıklamamanın erkek egemenlikle bi ilgisi yok. Bayanların doğasıyla ilgisi var.
Elif Şafak'ın nobel i alabilmesi için bayaa bi ekmek, çörek, börek yemesi lazım. Ona gelene kadar 50 kişi sayabilirsiniz. Soyismi Şakaf dyl Şafak olcak. Sanırım hızlı yazmaktan dolayı oluşmuş bi hata.
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
muratgokcek
Kayıt: 02.09.2006 |
|
avare yazdi | | | | Sevmenin yasak edildiği ve erkek egemen bir toplumda bayanların duygularını açık seçik ifade etmeleri neredeyse imkansız...Ama türkiye hızla bir toplumsal değişim sürecine giriyor bir 5-10 sene içerisinde nobel ödülü alan bayan edebiyatçılr görebiliriz
not:Ermeni soykırımı yapılmıştır diyip alanları bu kategoriye sokmamak lazım..bknz:ELİF ŞAKAF |
Erkek egemenligi fikrine kesinlikle katılmıyorum. Çünkü duyguları açıklamamanın erkek egemenlikle bi ilgisi yok. Bayanların doğasıyla ilgisi var.
Elif Şafak'ın nobel i alabilmesi için bayaa bi ekmek, çörek, börek yemesi lazım. Ona gelene kadar 50 kişi sayabilirsiniz. Soyismi Şakaf dyl Şafak olcak. Sanırım hızlı yazmaktan dolayı oluşmuş bi hata.
Selamlar,
|
Erkek egemenliğiyle dolaylı bile değil direkt alakası var mühendis dostum....Çünkü erkeklerin egemen olduğu toplumlarda bayanlar ikinci plana itilir..Onlara sadece monoton sorumluluklar yüklenir..Sesleri kısılır...Her düşündüğünü söylemeyez..Örnek istiyorsan istanbuldaki orta sınıf aile kadınlarına,güneydoğudaki töre cinayetlerine ve kadınların sivil toplumdaki yerlerine bak.....Özellikle duygu insani nitelik kazandığı zaman kadınlara yapılan baskılara bak.Oralarda görebilirsin..
Ahirette haklilar kuvvetlidir.Dünyada ise kuvvetliler haklidir.
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
muratgokcek yazdi:
| | | Erkek egemenliğiyle dolaylı bile değil direkt alakası var mühendis dostum....Çünkü erkeklerin egemen olduğu toplumlarda bayanlar ikinci plana itilir..Onlara sadece monoton sorumluluklar yüklenir..Sesleri kısılır...Her düşündüğünü söylemeyez..Örnek istiyorsan istanbuldaki orta sınıf aile kadınlarına,güneydoğudaki töre cinayetlerine ve kadınların sivil toplumdaki yerlerine bak.....Özellikle duygu insani nitelik kazandığı zaman kadınlara yapılan baskılara bak.Oralarda görebilirsin.. |
Söylediklerin erkek egemen toplumun kanıtları olabilir. Ben "Erkek egemen toplum değiliz." demedim ki! Ben sadece bunun şiirle bi ilgisi yok dedim. Konunun en başında da söyledim. Ağıt türü şiirlerin çoğunun yazarı kadınlardır. Hal böyle olunca; kadınlar duygularını açıklamakta erkeklerden çekindiklerinden değil de, başka sebeplerden açıklayamıyolar gbi geliyo bana. Ayrıca içine kapandırma, sindirme çalışmaları ve eziyet insanı duygu alemine iteceği için şiir yazmak da gelişir. Bkz: Nazım Hikmet'in, Necip Fazıl'ın sıkıntılı dönemlerdeki şiirleri.
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
muratgokcek
Kayıt: 02.09.2006 |
|
o söylediğin şairler hapse girip şiir yazmamıştır...Şiir yazdığı için fikirleri devlet tarafından suç sayıldığı için hapise düşmüştür...Ama şu da kesindir ki şiirlerin işlediği konuya göre şiiri yazan toplumsal tabakada farklı oluyor...Dediğin ağıtları genelde işci ve köylü sınıfı üretir..Aşk sevgi ve ütopik öğelerin işlendiği şiirlerse burjuva kadınların ürünleri genelde..
Ahirette haklilar kuvvetlidir.Dünyada ise kuvvetliler haklidir.
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
muratgokcek yazdi | | | o söylediğin şairler hapse girip şiir yazmamıştır...Şiir yazdığı için fikirleri devlet tarafından suç sayıldığı için hapise düşmüştür...Ama şu da kesindir ki şiirlerin işlediği konuya göre şiiri yazan toplumsal tabakada farklı oluyor...Dediğin ağıtları genelde işci ve köylü sınıfı üretir..Aşk sevgi ve ütopik öğelerin işlendiği şiirlerse burjuva kadınların ürünleri genelde.. |
çok kaba genellemeler yapıyosun. işçi, köylü sınıfı dediğin sınıflar birkaç yüz yıllık mesele. Şiirin varoluşu senin de bildiğin gibi çok öncelere dayanır. Ayrıca yazı yokken de şiir vardır. Yazı yazmayı bilmeyenler de çok etkili, felsefi içerikli şiir yazabilir. Aşık Veysel burjuva mı ki yazdığı şiirlerde felsefi bi sürü meseleyi işlemiş. Eh tabi, bi zahmet, kendi şivesiyle olmasına itirazın yoktur heralde. Şiirin burjuvaziyle filan ilgisi yok. Edebiyat fakültelerinde halk edebiyatı kürsülerini hiç mi duymadın. Haa dersen ki, divan edebiyatı... O başka, onunla "genelde" saray insanları ilgilenmiş.
Bahsettiğim şairler elbette hapse girmeden önce de şiirler yazıyorlardı. Ben sadece sıkıntılı dönemlerde daha "derin, içerikli" şiirler yazılır demiştim. Bu dönemler insanın ruhsal durumu için olmasa da, şairliği için verimli günlerdir. Şairlere şöyle espri yapanlar da olur: "Allah sizi dertsiz bırakmasın!".
Umarım konuya bakış açın biraz farklı boyutlar kazanmıştır.
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
muratgokcek
Kayıt: 02.09.2006 |
|
öncelikle şunu söylüyüm bu konunun forumda olmasının nedeni görüş alışverişinde bulunmaktır..senin açtığın konu bir çok açıdan analizi yapılabilir ve kesin olmayan ancak tarihsel gerçeklere dayalı yorumlama yapılabilir..o bakımdan sen kendi görüşlerini doğru gibi göstermeye çalışma yazılanları iyi oku 3 düşün 1 yaz...proletaryanın 100 yıllık tarihi var dediğine göre çok ciddi tarihsel alt yapı eksikliğin var...aşık veysel'in bir köylü olduğunu ve yazdığı şiirlerin özlem ,toprak sevgisi,sevgiliye duyulan duyguları anlattığı halde onun şiirlerini yaşadığı toplumsal tabakadan ayrı düşünüyorsun..Onun yazdığı şiirler büyük ölçüde yaşadığı coğrafyanın ve köylü olmanın sıkıntılarını yansıtır..He şunuda belirtmeyelim ki kadınlar neden şiir konusunda en az erkekler kadar ön saflarda değil sorusunun cevabı tamamen sosyolojik bir olay ve toplumdan topluma da fark vardır...Peki bu farklar neden kaynaklanır dersen yine cevabını tarih verir...O milletin kültürü,gelenek,görenekleri,dini,dili savaşları ekonomisi kadınların toplumsal faaliyetlere katılması üzerinde çok ciddi etkileri var...Peki bizde neden bu kadar az kadın şair varsan türklerin göçebe bir toplum olması bu işin evveliyadıtır.....
saygılar...
not:senle tartışma uzar gider:D
Ahirette haklilar kuvvetlidir.Dünyada ise kuvvetliler haklidir.
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
öncelikle şunu söylüyüm bu konunun forumda olmasının nedeni görüş alışverişinde bulunmaktır.. aynen ben de senin gibi düşünüyorum. bu yüzden açtım bu konuyu. senin açtığın konu bir çok açıdan analizi yapılabilir ve kesin olmayan ancak tarihsel gerçeklere dayalı yorumlama yapılabilir.. evet ben de öyle düşünüyorum. o bakımdan sen kendi görüşlerini doğru gibi göstermeye çalışma yazılanları iyi oku 3 düşün 1 yaz... kendi düşüncelerimi niye doğru gibi göstermeye çalışıym? Zaten insanlardan ve bilhassa kızlardan katılım olursa sevinirim yazdım. Ki benim de bu konudaki merakım tatmin olsun. Söylediklerim hiçbir zaman kesin doğrulardır demedim. proletaryanın 100 yıllık tarihi var dediğine göre çok ciddi tarihsel alt yapı eksikliğin var... Bu ifadeyi yazımda gösterebilir misin? Birkaç yüzyıl = 100 yıl mı oluyor? Tarihin başlangıcından beri bu sınıflar var mı? Ama, şiir var. Bu sınıflar yokken de var; varken de var. "Şiirle ilgili bu tartışmayı sınıflara indirgemek, kaba hata olur" dedim. Çünkü bi kere sınıf kavramları yeni meseleler. Laf canbazlıkları yaparak "tarihsel alt yapı eksikliğin var" demen çok çirkin olmuş! aşık veysel'in bir köylü olduğunu ve yazdığı şiirlerin özlem ,toprak sevgisi,sevgiliye duyulan duyguları anlattığı halde onun şiirlerini yaşadığı toplumsal tabakadan ayrı düşünüyorsun.. Öyle bişey yapmıyorum. İnsanların yazdığı şiirler yaşadıkları toplumdan bağımsızdır/ilgisizdir diye bişey söylemedim. Zaten böyle bi ifade çok yanlış olur. Onun yazdığı şiirler büyük ölçüde yaşadığı coğrafyanın ve köylü olmanın sıkıntılarını yansıtır.. Bu söylediklerinle Aşık Veysel'i okumadığını anlıyorum. Elbetteki o sıkıntılardan bahseder. Ama onu sadece köy sıkıntılarını yazdı diye indirgiyorsun, ona haksızlık ediyorsun. Benim şiirlerle ilgili açtığım bi konunun başlığı onun bi şiirinden. Güzelliğin on para etmez şu bendeki aşk olmasa/ oynayacak yer bulaman gönlümdeki köşk olmasa. Bu mısralar insanlardaki güzellik algılamasının belki duyduğum en güzel anlatımıdır. Estetik algısı hakkında 50 sayfa felsefi metin okumadan yeğdir ve daha faydalıdır. Onun şiirlerindeki felsefi içerik tabiki bununla sınırlı değil. Uzun ince bir yoldayım/ gidiyorum gündüz gece. vs Tutup bu adamı köy şairi diye adlandırmak belki ona yapılacak en büyük haksızlıktır. He şunuda belirtmeyelim ki kadınlar neden şiir konusunda en az erkekler kadar ön saflarda değil sorusunun cevabı tamamen sosyolojik bir olay ve toplumdan topluma da fark vardır...Peki bu farklar neden kaynaklanır dersen yine cevabını tarih verir...O milletin kültürü,gelenek,görenekleri,dini,dili savaşları ekonomisi kadınların toplumsal faaliyetlere katılması üzerinde çok ciddi etkileri var... Sen tamamen sosyolojik diyorsun, ben sosyolojik etkiler de olabilir diyorum. Üstte de bu fikre kısmen katıldığımı söyledim. Peki bizde neden bu kadar az kadın şair varsan türklerin göçebe bir toplum olması bu işin evveliyadıtır..... Türkler göçebeyken erkekler de az şiir yazıyordu. Çünkü edebiyat yerleşik toplumlarda zenginleşmiştir. Bkz: İran
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
muratgokcek
Kayıt: 02.09.2006 |
|
:=))))))
Ahirette haklilar kuvvetlidir.Dünyada ise kuvvetliler haklidir.
|
|
|
| Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
Bayanların geneli daha hassas ve daha duygusaldır. Bu duygusallıklarını yaşarlar. Kağıda dökmeyi pek sevmezler. Dökseler de başka insanlara açmazlar. Nedeni sırlarını ifşa etmemek, iç dünyalarının mahremiyetini dışarıya açmamak olabilir. Tanıdığım birinin şiirleri izin alınmadan okunmuştu. Ne yaptı dersiniz, o güzelim şiirleri yaktı.
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
sevecen yazdi | | | Bayanların geneli daha hassas ve daha duygusaldır. Bu duygusallıklarını yaşarlar. Kağıda dökmeyi pek sevmezler. Dökseler de başka insanlara açmazlar. Nedeni sırlarını ifşa etmemek, iç dünyalarının mahremiyetini dışarıya açmamak olabilir. Tanıdığım birinin şiirleri izin alınmadan okunmuştu. Ne yaptı dersiniz, o güzelim şiirleri yaktı. |
Vay be, tam tipik bir kız! Dalga geçmiyorum. Hakkaten, ben de öyle yapmasını beklerdim bi kızdan. Ama yapmamasını söylerdim (tabi dinletebilirsem). Çünkü bu ceza kendisine verdiği bi ceza. Karşıdakine bi ceza vermeliydi! Benim şiirlerim olmuş olsa ve birisi bunları okusa, ben şiirleri yakmaz ama habersiz okuyanın çırasını yakardım
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Kimseden ses çıkmıyor mu ne?
siteden ayr?ld?m
|
|
|
| Yazar |
|
burcak
Kayıt: 16.10.2006 |
|
AĞAÇ
Karanlık, uzun bir gece
Gökte yıldızlar ışıldıyor neşeyle
Ve şu şarkıyı söylüyorlar hep birlikte:
Ne güzel, ne güzel gece!
İster kurbağaları dinle
İster bir çiçeği kokla
Ama anlayacaksın sonunda
Çok güzel, çok güzel bir gece!
Her şey böyle içten, böyle sevimliyken
Etrafta gürültü, coşku, kahkaha
Neden saplanır insanın kafasına
En anlamsız düşünce bir anda?
Kurbağalar, otlar, yıldızlar
Hepsi susar yavaşça
Bir insan yürüyor:
Düşüncelere dalmış,
Bakışları takılmış
Uzakta, karanlık bir ağaca.
Ne düşünüyor, ne duyuyor?
En tuhaf düşünce şu an
Hüzünlü kafasında ne arıyor?
Çiçekler yapraklarını açıp
Sevgili şarkılarını mırıldansa
Ay, en güzel pelerinini kuşansa
Ürperir bu insan serin karanlıkta.
Islak çimenlere basarak, tedirgin,
Başını sallar uzaktaki ağaca...
17 Ağustos 2001
|
|
|
| Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Oh my God, splendid!
siteden ayr?ld?m
|
|
|
|
|
-
 Del.icio.us
-
 Digg
-
 Facebook
-
 Furl
-
 Google
-
 Blink
-
 Simpy
-
 Spurl
-
 Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |
