Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Aşk insanın kendisini kandırmasıdır.. Kendi aradığını bulduğunu sanıp hayallerini sevmesidir.. Aşk bir tutkudur, evet, ve aşk insanın hayatı yeniden yaratmasıdır.. Ve tüm bunların hepsi yalandır!.. Aşk sadece ve sadece kendini sevmektir... J.Frederich ÖZKAN
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
akgulozkan yazdi | Aşk insanın kendisini kandırmasıdır.. Kendi aradığını bulduğunu sanıp hayallerini sevmesidir.. Aşk bir tutkudur, evet, ve aşk insanın hayatı yeniden yaratmasıdır.. Ve tüm bunların hepsi yalandır!.. J.Frederich ÖZKAN |
farklı bir açıdan bakılmış olaya.ilginç ve bazen benimde düşünüp ama doğru kelimelerle ifade edemediğim şeyleri üstüne anlamlı sözcükler konularak ifade edilmiş.ama o tür aşkla bizim bahsettiimiz aşk aynı aşkmı onuda düşünmek gerekir.yani aşkı bulduğunu sanmakla gerçek aşkı bulmak aynımı acaba?
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Aşka biyolojik açıdan bakıp buradaki tüm romantikliği yok etmek istemiyorum.. Bence yukardaki tanımım daha iyi.
Ayrıca sevmek ayrı tutulmalı bence.. Sevmekle aşk farklı şeyler.. Sevmek değer vermekle ilişkili bi durum.. Aşk ile paralel olsa da aynı şey değil kanımca..
|
|
Yazar |
|
orhan
istanbul
admin
Kayıt: 17.11.2005 |
|
aşk bir tür saplantıdır.
N/A
|
|
Yazar |
|
darkblue
Kayıt: 22.05.2006 |
|
orhan yazdi
%milyon doruuuuuu.işte tek taraflı saplanmamak lazım
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
darkblue yazdi | orhan yazdi
%milyon doruuuuuu.işte tek taraflı saplanmamak lazım |
lazım lazımda karşılıklı saplantıyı da bulmak kolaymı bu devirde
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
Bazı geçici heveslerin gerçek aşk olmadığını ne kadar savunursak savunalım bir yerden vuruyor be adamı... Ben o geçici heves yüzünden canıma kıymaya niyet ettim zamanında, fiziksel işkenceler (kanlı) ettim kendime... Ama sonunda hiç birşeye değmediğini anladım adam oldum. Ama dedim ya, bir yerden açığı buluyor bu hastalık. En azından artık bu heveslerin geçici olduğunu kendime ıspatladığım için o eski ruh haline girmem imkansız. O yüzden, bırakın anı yaşayalım... bir daha mı gelecez bu dünyaya?
You make me dream by the look in your eyes
You give me the feel I've been longing for
I wanna give you my soul, all my life
Cause you're the one I've been waiting for
When you came into my life it took my breath away
And the world stopped turnin' round for your love
When you came into my life it took my breath away
Cause your love has found it's way to my heart
Aşığım ulen, çıkmayın yoluma !
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
darkblue
Kayıt: 22.05.2006 |
|
clairvoyant yazdi | Bazı geçici heveslerin gerçek aşk olmadığını ne kadar savunursak savunalım bir yerden vuruyor be adamı... |
Kesinlikle bu da dogru sewmedim halde,yada sewgim bitmiş bile olsa ayrıldım kişiyi en azından 2-3 gun düşünürüm.21 yılda tek istisna oldu sadece 1 kişiyi 1 sn bile düşünmedim
|
Ben o geçici heves yüzünden canıma kıymaya niyet ettim zamanında, fiziksel işkenceler (kanlı) ettim kendime... Ama sonunda hiç birşeye değmediğini anladım adam oldum. Ama dedim ya, bir yerden açığı buluyor bu hastalık. En azından artık bu heveslerin geçici olduğunu kendime ıspatladığım için o eski ruh haline girmem imkansız. O yüzden, bırakın anı yaşayalım... bir daha mı gelecez bu dünyaya?
|
İşkence felan abartmışın olayıTabiki günü yaşayalım dünyanın sonu ömrümüzün bittiği gündür!!!
Ayriyetten hastalığın ilacı----> çivi çiviyi söker.
|
|
Yazar |
|
darkblue
Kayıt: 22.05.2006 |
|
serdar5 yazdi |
lazım lazımda karşılıklı saplantıyı da bulmak kolaymı bu devirde |
serdar sen, ben saplanamayız kimseye boşa kasma
|
|
Yazar |
|
marchen
istanbul
Kayıt: 24.04.2006 |
|
<< Mende Mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var, >>
<< Aşık-ı sadık menem , Mecnun'un ancak adı var, >>
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
darkblue yazdi | serdar5 yazdi |
lazım lazımda karşılıklı saplantıyı da bulmak kolaymı bu devirde |
serdar sen, ben saplanamayız kimseye boşa kasma |
öyle deme kardeşim biz insan değilmiyiz.elbet bir gün bizim de yüreğimize o ateş düşecek.sadece şu an pek sırası değil o ateşin.
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
volkan
Giresun
Kayıt: 26.07.2006 |
|
Asya'da maymun yakalamak icin kullanilan bir cesit tuzak vardir. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir agaca veya yerdeki bir kaziga baglanir. Hindistancevizinin altina ince bir yarik acilir ve oradan icine tatli bir yiyecek konur. Bu yarik sadece maymunun elini acikken sokacagi kadar buyukluktedir, yumruk yaptiginda elini disari cikaramaz. Maymun, tatlinin kokusunu alir, yiyecegi yakalamak icin elini iceri sokar ve yiyecegi kavrar, ama yiyecek elindeyken elini disari cikarmasi olanaksizdir.
Sikica yumruk yapilmis el, bu yariktan disari cikmaz. Avcilar geldiginde, maymun cilgina doner ama kacamaz. Aslinda bu maymunu, tutsak eden hicbirsey yoktur. Onu sadece onun kendi bagimliliginin gucu tutsak etmistir. Yapmasi gereke tek sey elini acip yiyecegi birakmaktir. Ama zihninde acgozlulugu o kadar gucludur ki bu tuzaktan kurtulan maymun cok nadir gorulur.
Bizi tuzaga dusuren ve orada kalmamiza neden olan sey, arzularimiz ve zihnimizde onlara bagimli olusumuzdur. Tum yapmamiz gereken, elimizi acip benligimizi ve bagimli oldugumuz seyleri serbest birakmak ve dolayisiyla ozgur olmaktir.
Joseph Goldstein
Bugün elime ilginç bir öykü geçti paylaşayım istedim
|
|
Yazar |
|
burhanaltintop
Kayıt: 05.02.2007 |
|
Sevgi güzellik ister gülüm, Güzellik emek ister ,Güzellik tende değil gülüm, Yürekte ateş ister
Bir çocuk dudağıyla ,Yanakta bir sıcaklık , Yalnız güzellik değil ,Sevgi özgürlük ister
Sevgi güzellik ister gülüm ,Güzellik emek ister ,Güzellik tende değil gülüm ,Yürekte ateş ister
Aşkların en soylusu , Birken birçok olandır , Sevginin en güzeli , Paylaşılan emektir ,Çıkarsız ve sınırsız ,Paylaşılan yürektir
Merhaba arkadaşlar konu çok güzel , o kadar güzel ifadeler , şiirler ve özellikle de youtube daki klip çok etkileyici , ağlamaklı yapıyor insanı. Fakat malasef bazı değil aslında 30-35 yorum içerisinde dikkat edin iki arkadaş çıkmış yine bölücülük yapmış. İşte arkadaşlar asıl bölücüler vatanını sevmeyen ve allah korkusu olmayanlar bu kişiler biri asıl sevgi vatan aşkı demiş ya sev ya terket - diğeride allah sevgisinden ötesi yok felan yazmış. Ah be arkadaşlar bu sahiplenme bu kendi işine bakmama bu bölücülük niye. Sizin gibi düşünmeyenlere saldırı , kesme , yaralama , öldürme niye. Duyduğunuz her şey ölüme dairdir. Ölmekten ve öldürmekten söz ederler sürekli. Kendilerine milliyetçi diyenleri dinleyin bir, bakın bakalım hayatla ilgili bir şey söyleyecekler mi size. İnsanı değil toprağı severler. Küçümserler insan hayatını, önemsiz bulurlar. İnsan sadece bir ölüm objesidir onlar için. Trabzon’da binlerce insanın dört çocuğu öldürmek için şehvetle koşmasını seyrettik, aynı insanlar birilerini yaşatabilmek için aynı şehvetle koşarlar mıydı sizce? Koşuyorlar mı? Ölmemesi mümkünken ölen bebekler, çürük yapıldığı için yıkılan binaların altında can veren öğrenciler için koştular mı, onların hayatının hesabını sordular mı, yeni ölümleri önlemek için ayağa kalktılar mı? Hayır. Hayat ilgilendirmiyor onları. Belki de yaşamla ilgili ümitlerini kaybettikleri için sadece ölüme doğru bakıyorlar. Ölümde bir eşitlik arıyorlar. Hayattan öylesine korkuyorlar ki bu korku bir öfkeye dönüyor. Ana dillerini bile doğru dürüst konuşamıyorlar, ana dillerinde bir sayfa yazı yazmak ölmekten de öldürmekten de zor onlar için. Bir kitap okumak, bir matematik problemi çözmek, biraz karmaşık bir filmi izlemek, felsefi bir konuşmayı dinlemek neredeyse imkansız geliyor onlara.. İnsan zekasının yarattığı her şeye yabancı gibiler. Bir mimari şahesere, bir heykele, bir resme hayran olamıyorlar. Tarih, ancak onların atalarını öven bir yalanlar zinciri olarak sunulursa ilgilerini çekiyor. Ve, gerçekle yüzleşecek cesaretleri bile yok. Ait oldukları toplumun gerçek yüzünü, eksiklerini, hatalarını duyduklarında çılgına dönüyorlar, ne gerçeği taşıyacak ne de o gerçeğin yüzlerine vurduğu çarpıklıkları düzeltecek bir güçleri var. Toplumlarının fakir olması, gelişmemiş olması, özgürleşememesi umurlarında bile değil yeter ki bu gerçekler söylenmesin. Ortak bir yalanın içine kendilerini hapsedip, kanlı bir hayal aleminin içinde yaşamayı tercih ediyorlar, gerçeği söyleyen herkes düşmanları, çünkü gerçeği öğrendiklerinde, gerçeği kabullendiklerinde bunları düzeltmek için bir çaba göstermeleri gerekiyor. O çabayı gösteremiyorlar. Aslında içten içe kendilerini ve toplumlarını öylesine aşağılıyorlar ki herhangi bir sorunu çözebileceklerine olan inançlarını daha baştan kaybediyorlar, o yüzden de sadece yalanlarla avunmayı istiyorlar. Gerçeği söyleyen herkesi ölümle tehdit etmeleri bundan. Aynı ırktan, aynı dilden, aynı dinden, aynı milletten olduğum bu insanları görmek utandırıyor beni. Korkaklıkları içimi acıtıyor. Milliyetçilikten iğrenirim ama anadilimi de, tarihini ve kaderini paylaştığım insanlarımı da, yeryüzünün en güzel yerlerinden biri olan topraklarımı da, bir mizah hazinesi olan folklorumu da severim. Arkamda derin ve zengin bir tarihim, dünyanın en zengin şiir damarlarından birini besleyen güzel bir dilim, hiçbir zaman esaret görmemiş bir toplumum, yeryüzünde eşine as rastlanır bir insanlık birikimine sahip topraklarım var. Hiç kimseyi ırkından, geçmişinden, dilinden, dininden dolayı kendimden aşağı görmem ama hiç kimse karşısında da kendimi eksikli hissetmem. Milliyetçi değilim çünkü ne dünya ne de hayat korkutuyor beni. İnsanlarını sevdiğim için seviyorum toprağımı. Ve, bir tek insanımın hayatını kurtarabilmek için gerekirse bütün dünyanın toprağından vazgeçerim. İyisi ve kötüsüyle bütün gerçekleri kucaklayacak bir gücü ve kendimi insanlığın ortak kaderine rahatça bırakacak bir güveni bu toplum veriyor bana. Bu gücü ve güveni bulamayanlar korkaklıklarının nedenini bu toplumda değil kendilerinde arasınlar. Onların korkaklıklarında bizim paylaşacağımız bir şey yok.
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
clairvoyant yazdi | Bazı geçici heveslerin gerçek aşk olmadığını ne kadar savunursak savunalım bir yerden vuruyor be adamı... Ben o geçici heves yüzünden canıma kıymaya niyet ettim zamanında, fiziksel işkenceler (kanlı) ettim kendime... Ama sonunda hiç birşeye değmediğini anladım adam oldum. Ama dedim ya, bir yerden açığı buluyor bu hastalık. En azından artık bu heveslerin geçici olduğunu kendime ıspatladığım için o eski ruh haline girmem imkansız. O yüzden, bırakın anı yaşayalım... bir daha mı gelecez bu dünyaya? |
Bu cümleleri 15 ay önce ben yazmışsam, demek ki hala adam olamamışım...
Let`s make this world a better place to live !
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | |