Yazar |
|
safter
Kayıt: 18.04.2006 |
|
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez
otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul'u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı
emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı'nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün.
q
|
|
Yazar |
|
tuuba
Bursa
Kayıt: 22.01.2007 |
|
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak, dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.
Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım.
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım.
Fakat, hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım.
``Sana ihtiyacım var, gel!`` diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ``git`` dediğimde anladim.
Biri sana ``git`` dediğinde, ``kalmak istiyorum`` diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım.
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş, her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldılğında anladım.
Özür dilemek degil, ``affet beni`` diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım.
Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış.
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.
Ölürcesine isteyen, beklemez, sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım.
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Can Yücel
|
|
Yazar |
|
enginkdal
Kayıt: 09.01.2008 |
|
bazen seversin de soyliyemezsin. sevgi adına tüm acıları çekersin. ama onun yanında ondan daha güzel şeyler de seversin. asıl sevgiliye ihanet olmaması için yalancı sevgiyi ertelersin.
bekleyen bekleyeni özlese de, içine taştan zindan kursa da bir yudum sigarada onu dumanla havaya savursa da, ona kavuşma hasretiyle yansa da .... mecnun misali leyladan vazçemesini de bilir bekleyen :)
B?ZLER PAZARLiK DEGiL MEZARLIK DOSTLARIYIZ.
|
|
Yazar |
|
safter
Kayıt: 18.04.2006 |
|
bana ait bir şiirdir daha önce başka bir konuda yazmış olabiliri ama buraya cok uygun diye düşünüyorum....
seni sevmek
nefes almak gibi seni sevmek..
ve mütevazi adımlarla ulaşılmış bir yere, ulaşma süresi kadar heycan verici,
ulaşılan yer kadar kutsal...
verilecek hesabı olmayan, masum bir günah kadar gizli...
ada vapurunun arkadasından inadına uçan martılar kadar anlamsız,
martılara atılan bir simit parçası kadar eğlenceli..
yıldız fakiri geceler kadar çagresiz ve yağmurdan kaçan bir insan kadar aciz olmak gibi...
seni sevmek kırmızı kadar tutkulu , siyah kadar asil ve pembe kadar hayalperest ve utopik..
senden ayrılmak; ulaşılması zor maviliklerden, kaçışı zor fırtınalı sulara geri dönmek kadar mecburi, fırtına gibi karamsar ve dalgalar kadar şiddetli,
sen ise bir gökkuşağı kadar gerçek ve güzel ama aynı zamanda yine bir gök kuşağı kadar benden habersiz ve ulaşılmazsın..
q
|
|
Yazar |
|
gizli
banlandı
Kayıt: 30.03.2008 |
|
gerçek sevgi yoktur bu zaman da. bu zamandaki sevgilerin %90 nı laylondur. bunu hepimiz gayet iyi biliyoruz. gerçek sevgi dedin mi o olsa da olmasa da hayatında onunla olmaktır. onsuzken de onla iken de mutlu olmaktır. kalbinin derinliklerinde hissetmektir. ama bu zmandaki gibi hissetmek değil. 1-3 10 gün veya 3-5 hafta veya 5-10 yıl değil. ebeden ve daimen hissetmektir gerçek sevgi. var mı boylesini yaşayan ya da yaşayacağini söyleyen. belki hoşlantırnn adı sevgi aşk olmuştur. belki gerçek sevgiye uzak kala kala böyle sevgilere gerçek sevgi demeye alıştık. ama bu zamanda gerçek sevgi yoktur.
(size bir c++ kodunu yazsam ve msn de konuşurken konuşmalarınıza gore güzel sözler yazsa program ekrana o programa bile karşı bir sevgi beslediğinizi soylersiniz. )
insan sevdiği ile değil uygun olduğuyla berbaer olmalı.uygun değilse o sevgiyi gönülden çıkarıp atmasını da bilmeli.ne de olsa yukarda dediğim gibi yıllar sürmüyor. bugun olmazsa yarın olacak.
boşuna bu basit sevgilere gerçek sevgi demeyelim. kendimizi kandırmayalım.
|
|
Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
Çalamadığım Kapı
Belki bilmem gerekirdi varlığını
Şimdi neyi özlediğimi bilmeden yaşamıyorum
Ve gidemediğim bir yol var
Çalamadığım kapı
Hüznümün adı belli
Faili meçhul bir yalnızlık değil artık benimki
Ama senin yalnızlığın meşgul
Benim yalnızlığım kalabalık
Boş içki şişeleri var yanımda
Her birinde ayrı hüzün
Atamıyorum onları...
Başka şişelerde başka hüzünlere dönüşmesinler diye
Kullanılmış ikinci el yalnızlıklara sebep olsunlar istemem
Her üzüntümü muhabbete çeviriyorum evimde
Mutfak çok temiz...
Kirlenmedikçe yaşanmıyor oysa
Seni düşünüyorum
Derli toplu musun
Mutlu musun
Yoksa yaşanmışlıklar kirletiyor mu seni de
Ve yıllar sonra bir gün karşılaştığımızda ellerimle silecek miyim yüzündeki siyahlığı
Ya da silemeyecek kadar temiz olman üzer mi beni?
Ceyhun Yılmaz
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
Yazar |
|
safter
Kayıt: 18.04.2006 |
|
ezginin gunlugunun ilk ask albumunde yeralan sarkilardan biri;
" kalbim sana ne yaptim,
sen beni yaktin bir zalime
caldi gitti elimden yillari, koyamadim yerine
kafesimden kacip kus gibi, yine geri donerdi
sevdigini hic soylemedi, bazen cok doverdi
su giden gemi benim olsun, olsun
yakarim yanginim olsun, olsun
yedi cihan gulsun halime
yeter yanimda olsun
duydum birini vurmus, firari, saclarim kan kirmizi
disarda kis beyazi, kar sesi, ayrilik ayazi
hayat bir denizmis, kirlenir, benim kalbim cok temiz
nasil gecerse gecsin gunduzum, mutlu bitsin gecemiz
benim sevdam dile dusmus, olsun
atesimle alem tutusmus, olsun
yedi cihan gulsun halime
mutluluk benim olsun"
q
|
|
Yazar |
|
safter
Kayıt: 18.04.2006 |
|
Bir çapkına yangınım
Her yanı bilsen ne hoş
Neş'esine baygınım
Sarhoşum sarhoş
Gözünde bir ışık var
Peşinde bin aşık var
Dudağında mey mi var
Sarhoşum sarhoş
Busesini almadan
Göğsüne yaslanmadan
Gözlerine bakmadan
Sarhoşum sarhoş
Gözünde bir ışık var
Peşinde bin aşık var
Dudağında mey mi var
Sarhoşum sarhoş
q
|
|
Yazar |
|
emrahh
istanbul
Kayıt: 08.01.2007 |
|
Aşk adamı vurur,
döner döner vurur,
döndükçe vurulursun,
vuruldukça dönersin,,,
hele bir de sevgiliye değil de kendine aşıksan hepten hapı yuttun demektir...
life goes on
|
|
Yazar |
|
intrusion
Kayıt: 01.08.2008 |
|
Hatırlayanımız var mı, sevgi neydi?
İlk sevgi sözcüğünü, ilk kıpırdanışını yüreğinin hatırlayanımız var mı? İlk hüznümüzün adını sevgi koyabiliyor muyuz şimdi geriye dönüp baktığımızda?
Derûnî coğrafyamızı kaplayan zifiri bulutların ve üzerimize örtülen maddeci felsefenin ağırlığına ne zaman başkaldırmıştı sevgilerimiz, hatırlayanınız var mı?
Ne zaman sevgilerimiz paralarımızdan önce tartılırdı; ya ne zaman pazar eyledik sevgilerimizi, biliyor musunuz?
En son ne zaman bir sevgiyi söyleşmiştik bir sevgiliyle? Her gün bir parçamızı daha tüketen teknoloji çağında sevgiye en son ne zaman yürekten bir merhaba demiştik, hatırlayanınız var mı?
Hatırlıyor musunuz, sevgi neydi?
Üzüm henüz yaratılmamışken insanları sarhoş eden omuydu acep?!.. O muydu canından ve cihandan geçiren sahip-kıranları?.
Bin yıllar ve binlerce yıllar boyunca pervaneyi ateşe düşüren, bülbülü sevdalandıran o muydu? Neydi sevgi?!..
Sevgi bir bakış, bir gülüş müydü bazan; bir akış bir koşuş muydu?. Sevgi gönül kumaşında bir nakış mıydı?!..
Hatırlayan var mı sevgi neydi? Leylaların, Şirinlerin, Aslıların nâzı mıydı o; yoksa Mecnunların, Ferhatların, Keremlerin niyazı mı?
Hangisinde belirmişti ilk kıvılcımı sevginin? Neydi sevgi?!..
Açıkken gözbebeğimize yerleşen de, göz yumduğumuzda gönlümüze sızan da sevgi değil miydi bir vakitler? Bir dudağın kıpırdanışından yanağımıza akseden pembelikler, utanmalar sevgi değil miydi yoksa?
En son ne zaman kızarmıştı yanağımız, hatırlayanınız var mı? Uykumuzu en son ne zaman terketmiştik sevgiyi düşünmek adına?
En son sevgi şiirini hangi gecede okumuştuk?
Sahi, neydi sevgi? Bir çuhayı ipek görebilmek miydi; toprağı amber niyetine koklamak mı? Sureti sîrete, arazı cevhere, bedeni ruha köle eylemek miydi sevgi?
Sevgi bir iyilik miydi, şefkatli bir cümlecik mi? Neydi sevgi, dış mıydı, yoksa iç mi; zahir miydi, yahut bâtın mı; kalıp mıydı, ya ki can mı? Var olmak mı, varlıktan geçmek mi?
Dünyaya gülmeye mi gelmiştik; ağlamaya mı; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu? Sevgi neydi?!..
Unuttuk, aceb neydi sevgi? Bir yetimin başını okşarken dimağımıza yerleşen tad mıydı o? Bir bebeğin süt kokulu tenindeki su çiçeği miydi?
Sabah evden çıkarken özlemeye başladığımız bir ses miydi? Hatırlayanınız var mı, sevgi neydi?
Sevgi bir sigara dumanında, bir tren düdüğünde, bir dalganın en son hışırtısında ve bir turnanın kanadında mı kalmıştı?
............. Soralım ta içimize; neydi sevgi?
Sevgi neydi sahi? Bir mektubun ilk satırı mıydı; bir telefondaki ilk ses mi?
İnsanı mutlu eden o ilk satır mıydı defalarca okunan; yoksa ilk satır arayışları mı tekrar be tekrarlanan?
Telefondaki bir ses insanın bir ömrünü doldursa mı sevgiydi gerçekten; yoksa yeni sesler duymaya hiç yetmeyecek ömürlerin arayışları mı?
Sevgi bir acıydı herhalde, bir kederdi; kâh hüzünle, kâh mutlulukla hatırlanan. Belki de sabırdı sevgi, affetmekti, gelecek günler adına.
Sevgi bir iyi ad bırakmaktı fena yurdunda.
Ömür geçer de ad kalır...
Sevgi: İki hece.
Sevgi, sevmek kelimesinden türetilen bütün öteki kelimelerin en güzeli.
Derin uykulara dalmadan önce ilk soru:
Sevgilerinizi en son ne zaman hatırlamıştınız ve sevgiyi hak edenleri en son ne zaman?
Bir soru daha:
Sevgileriniz yalan mıydı yoksa?!. .
Ve son soru:
Çorak vadilere yönelmişse sevgilerimiz, çevremizi kandırmıyorsa sulara, içimizden akan Nil olsa ne?!..
İskender Pala
|
|
Yazar |
|
esma
Kayıt: 26.04.2008 |
|
intrusion yazdi
Harika bir yazarın,harika bir kitabı-Ayine- den seçilmiş güzel bir bölüm.Çok güzel bir kitaptır.İskender Pala sevenlere tavsiye ederim...
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
.......
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.
Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim
Kalbimde kalbine yok bile kinim
Bence artık sen de herkes gibisin.
Nazım HİKMET
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
Yazar |
|
tuuba
Bursa
Kayıt: 22.01.2007 |
|
| ..............
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığımı anladım.
...............
Can Yücel
|
|
|
Yazar |
|
hasaney
Ünye
Kayıt: 11.12.2006 |
|
sevmekten kim usanıırrr
tadına doyum olmaazzz ((dıbıdıbım)
hangi gönül uslanır aahhhh
sevenle oyuuun olmaazz
kaç kere yemin etttin
kaç gönülede girdiinnn (dıbıdıbım)
sensiz yapamıyorummm aaahhhh
bak yine geri geldimm...
keman solo.....
İSTER YÜZÜMÜ GÜLDÜR
İSTERSEN AĞLAT BENİ (tıpıdıpdımm)
BİR GECENİN KOYNUNDAN AL aahhhh
BİN GECEYE AT BENİ
Bestekâr : Teoman Alpay
Güftekâr : Hikmet Münir Ebcioğlu
d?? d? d?p d?d?d?p
d?? d? d?p d??d??d???p
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |