Yazar |
|
sultan
denizli
Kayıt: 09.06.2006 |
|
1) greenpeace in butun acıklamaları ağaç dikmeyi çevrecilik olarak benimsemiş zihniyetlerin fikirlerine uygun olsun veya olmasın tamamiyle bilimsel kaynaklara dayanır.
2)enerjiyle ilgili giriş yazısını okumuşsun galiba birçok konuda altbaşlıklı yazılar var bi göz at derim..
3)yanlış hatta yalan dediğin yazıların bilimsel kaynakları greenpeace turkiye ofisinde mevcut.
4)bu ülkede ağaç dikiliyosa ardında başka birşey arayabilirsin..bulacağın şey şu olur şirketler,halkla ilişkiler kampanyaları..v.s.
5)melekete encok ağaç dikerken aynı zamanda insanları ulkeyi kandıran vakıflar hala bi karış toprak daha kaybetmemek için insanlardan bağış alıp bu bağışlarla kök sistemi gelişmiş ve erozyonu kontrol edebilecek turler yerine endustriyel odun değeri yuksek turleri tercih edip amenajman planları yapıyorlar. (bunla ilgili bilimsel raporlar iü orman fakultesinde mevcuttur)
6)deniz ekosistemleri kara ekosistemlerinden daha hassas,bioceşitlilik acısından daha zengin ve daha buyuk tehditler altında olduğu için öncelikli korunması gereken doğal alanlardır. o yuzden ağaç dikmekten daha önemli bir görev varssa doğa korumacılık adına bu da denizleri korumaktır..
ağaçların endustriyel odun oluşturmak,belki biraz da bazılarının kandırdığı gibi erozyonu kontrol etmek dışındaki butun görevlerini deniz ekosistemleri fazlasıyla yerine getirmektedir.
7)türkiyede denizleri encok koruyan kimmi?tabiiki greenpeace ve de dunyada...
8)greenpeace çevresel sorunları populariteye gore değil hassasiyete gore öncelik sırasına koyar butcesi doğrultusunda bu yonde çalışmalar yurutur ve de sonuç alır.uzun veya kısa vadede ama sonuç alır.bu gune kadar sonuç almadan bitirdikleri bir kampanya yok.bu ulkeye nukleer santral kurulmasına izin vermeyecekleri gibi.
9)wwf gibi şirket destek bağış ve sponsorluklarıyla değil,bağımsız olabilmek adına sadece bireysel bağışlarla butcesini oluşturur.
10)bu butce yeterli duzeye ulaştığında ağaç nasıl dikilir sorusunun cevabını vereceklerinden emin olabilirsiniz..
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji
Bu yazıda şöyle bir ifade var:
Dahası, Türkiye, zengin bir potansiyele sahip olduğu rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarını özendirecek yasal düzenlemeleri acilen yaparak uygulamaya sokmalıdır.
Herhalde bu yazıyı "Yenilenebilir Enerji Yasası" çıkmadan önce yazmışlar hala duruyor. Yasa geçen sene çıktı. Habere aşağadaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.zaman.com.tr/?hn=174267&bl=ekonomi&trh=20050518
Enerji bakanlığını savunduğum düşünülmesin. Hükümeti pek sevmem.
Ayrıca daha önce sultan'ın gönderdiği şu linkte türkiye rüzgar enerjisi konusunda greenpeace tarafından övülüyor:
http://www.ewea.org/fileadmin/ewea_documents/documents/publications/reports/wf12-2005.pdf
Yazıda başka hatalar da var. Nükleer Enerji konusundaki diğer yazılarsa tamamen propaganda amaçlı yazılar. Bilimsel temelleri olmayan şeyler.
Ayrıca bu Greenpeace hayranlığı nedir anlamıyorum. Greenpeace sanki dünyanın tek bekçisi. Belirli ideolojilere takılıp kalmayalım. Duygusal da olmayalım. Gerçekçi ve bilimsel olmak gerek.
Ağaç dikmek ise nükleere hayır demek için balon gezdirmekten çok daha faydalıdır. Bu konuda peygamber efendimizin hadislerini sizinle paylaşmak istiyorum.
“Yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin”(1)
“bir müslüman ağaç diker de bunun meyvesinden insan, ehlî hayvan veya vahşî hayvan veya kuş yiyecek olsa, yenen şey onun için bir sadaka hükmüne geçer. Her kim ne eksiltirse bu kendisi için (kıyamete kadar(2)) sadaka olur” (3).
1) Buharî, el-Edebül-Müfred s. 168, Heysemî, a.g.e. 4,, 63. Münâvî, Feyzul-Kadîr 3, 30.
2) Müslìm, Musâkât 10, Buharî, Edeb 27.
3) Müslìm, Müsâkât 7, 8.
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=article&aid=5134
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
İşte Nükleer enerji konusunda yeni yayınlanmış bir uzman görüşü. Yazıyı çok beğendim. İçindeki görüşlere tamamen katılıyorum ve yayınlayanları tebrik ediyorum. Kimse tamamını okumadan buraya yeni yazı yazmasın lütfen.
http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=182588
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
sultan
denizli
Kayıt: 09.06.2006 |
|
| Dahası, Türkiye, zengin bir potansiyele sahip olduğu rüzgar, güneş, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynakları yatırımlarını özendirecek yasal düzenlemeleri acilen yaparak uygulamaya sokmalıdır.
Herhalde bu yazıyı "Yenilenebilir Enerji Yasası" çıkmadan önce yazmışlar hala duruyor. Yasa geçen sene çıktı. Habere aşağadaki linkten ulaşabilirsiniz. |
sanırım daha dikkatli okuman gerekirki meclisten yenilenebilir enerji yasasının gectiğini ama altyapısının hazırlanmadan bu yasanın gecmesinin birşey ifade etmediğini görebilesin.. cunku burdaki YATIRIMLARI ÖZENDİRECEK acıklaması ön planda tutlmak istenmiş ki şundan dolayı..
şu anda fosil yakıtlara ayrılan TEŞVİK ve SÜBVANSİYONlar yenilenebilir enerjiler için sözkonusu bile değil..neden cunku ureticileriyle cıkar işbirliği yok..ve buna rağmen şu anda 10bin megawatt lık uretim yapabilecek kapasiteye sahip başvurular bakanlıkta bekliyor(cunnku nukleercilerin fosilcilierin el altından verdiklerini vermiyorlar)
KİMSE KALKIPTA DOĞAYLA UYUMLU URETİM TEKNİKLERİ GELİŞTİRMEK, YERİNE DOĞAYLA UYUMLU OLMAYAN VE DOĞAYA VE YAŞAMA VE YAŞAM KAYNAKLARINA ZARAR VEREN URETİM TEKNİKLERİNİ SAVUNMASIN...CUNKU BUNA KİMSENİN YADA HİÇ BİR ÇIKAR ÇEVRESİNİN HAKKI YOKTUR...(SADECE ENERJİ DEĞİL BUTUN ENDUSTRİ VE SEKTORLERDEN SOZ EDİYORUM)
EMİNİM Kİ BU CUMLELER İYİ GÖZLERLE OKUNDUĞUNDA BUNLARLA İLGİLİ OLARAK,AĞAÇLARLA İLGİLİ OLANLARDAN DAHA FAZLA HADİS VE BİLİMSEL KAYNAK BULUNABİLİNECEKTİR..
AYRICA AĞAÇLARIN ONEMSİZLİĞİNDEN DEĞİL DENİZ EKOSİSTEMLERİNİN DAHA ACİL KORUNMA ALTINA ALINMASI GEREKLİLİĞİNDEN SOZETTİM... GREENPEACE ÇALIŞMALARINI ÖNCELİK SIRASINA KOYAR...ŞU ANDA KURESEL ISINMAYA KARŞI AĞAÇLARDAN DAHA FAZLA CO2 ABSORBE EDEN DENİZ EKOSİSTEMLERİDİR...VE DAHA BUYUK TEHDİT ALTINDA OLANDA.. ZATEN ORMAN ALANLARI DEVLET KORUMASI ALTINDA VE ORMAN MUHAFAZA MEMURLARI BİRÇOK YETKİYLE BU GOREVİ YAPMAKTALAR Kİ GEREKTİĞİNDE JANDARMA POLİS DESTEĞİ DE DAHİL OLMAK UZERE BU GOREVİ YURUTUYOLAR..AĞAÇLANDIRMA GENEL MUDURLUĞU ZATEN BU GOREV İÇİN ÇALIŞAN BİR BİRİM VE İYİ DE İŞ YAPIYOR..BEN O YUZDEN ŞUNU BELİRTMİŞTİM ONCEKİ YAZIDA EĞER BU ULKEDE VAKIF, DERNEK, STK,ŞİRKET YADA BENZERİ KURUMLAR AĞAÇ DİKİYORSA BUNUN ARDINDA BAŞKA BİRŞEY ARAYIN DİYE-Kİ ARARSANIZ ÇOK ŞEY BULACAKSANIZ DA...
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
sultan yazdi |
KİMSE KALKIPTA DOĞAYLA UYUMLU URETİM TEKNİKLERİ GELİŞTİRMEK, YERİNE DOĞAYLA UYUMLU OLMAYAN VE DOĞAYA VE YAŞAMA VE YAŞAM KAYNAKLARINA ZARAR VEREN URETİM TEKNİKLERİNİ SAVUNMASIN...CUNKU BUNA KİMSENİN YADA HİÇ BİR ÇIKAR ÇEVRESİNİN HAKKI YOKTUR...(SADECE ENERJİ DEĞİL BUTUN ENDUSTRİ VE SEKTORLERDEN SOZ EDİYORUM)
|
Haklısın kimse doğayla uyumsuz bir teknolojiyi savunmasın. Nükleer enerji santralleri doğayla dosttur zaten. Bunu anlatmaya çalışıyorum ben de. Aksini düşünüyorsanız siz de bilimsel kaynaklarınızı bizimle paylaşın.
Son iki yazında bir çok iddian var ancak bir kaynak vermemişsin. Söylediklerinin dayanağı veya ispatı olabilecek kaynakların varsa lütfen bizimle paylaş. Bu kanılara nereden vardın?
Zaman gazetesindeki haberde:
| Yenilenebilir Enerji Yasası'nın çıkmasından sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na (EPDK) peş peşe başvurular gelmeye başladı. Kuruma bugüne kadar toplam kurulu gücü 5 bin 929 megavatı bulan 204 müracaat yapıldı. Sadece rüzgar santralı için yapılan başvuru sayısı 137'yi buldu. Ancak Üst Kurul, özellikle hidrolik kaynakların ciddi bir yatırım potansiyeli oluşturacağı görüşünde.
|
Bu yasa ile yatırım teşvik edilmiyorsa nasıl bu kadar başvuru oldu? Gerçi yine de yetmez ama. Kafam karıştı. Yoksa Bu haber yalan mı? Gidip bakanlıktan verileri mi istesem?
Lisans konusunda kim ne zaman başvurmuş? Kime ne zaman neden lisans vermişler? Neden vermemişler. Kim elektrik üretmiş de almamışlar? Bunların cevaplarını verirseniz söyledikleriniz anlamlı olur. Yoksa boş laflar olarak kalacaktır.
Denizlerin atmosferdeki karbondioksitden oksijene çevrimin %80'inden fazlasını yaptğını biliyorum. Karalara %20 den az kalıyor.
Greenpeace Türkiye de Nükleer enerji ve diğer konularda bizimle bilimsel kaynakları ve verileri varsa korkmadan paylaşsın. Yada yayınlamış da ben görmemişsem lütfen bu kaynakları burada bizimle paylaşın.
Greenpeace Türkiye sitesinde, soğutma bacasından dumanlar(su buharı) çıkan bir elektrik santrali resmi var ve altına "Böyle mi ikna edeceksiniz" yazıyor. Bununla ancak o dumanın %100 su buharı olduğunu bilmeyen cahil insanları kandırabilirler. Bu teşebüsleri de alçakça ve komik buluyorum. Su buharı dünyaya çok zararlı değil mi!?
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
sultan
denizli
Kayıt: 09.06.2006 |
|
http://www.greenpeace.org/turkey/campaigns/enerji/nuekleer-enerji/boeyle-mi-ikna-edeceksiniz
belirttiğin yazı ilgili linkte mevcut olmakla beraber foroğrafla ilgili açıklama sadece nükleer santraller... böyle mi ikna edeceksiniz sorusu ise ilgili genel açıklamaların başlığı fotoğrafla bi alakası yok...ama istersen ilişkilendirebilirsin ki oyle de yapmayı başarabilmişsin...
gelelim bilimselliğe burda yazdıklarımın bazıları kendi fikir ve goruşlerim olmakla beraber ki bunlar fikir veya görüş olduğu herhalinden belli olan ifadeler...
greenpeace in web sayfasından ilgili bilimsel raporlar "raporlar" başlığı altında mevcut idi sanırım şuanda bir guncelleme sözkonusu olduğu için yayınlanmıyor ama enkısa surede daha kapsamlı bir şekilde yayınlanacak...yok acelem var diyorsan harbiye ye greenpeace turkiye ofisine uğraman gerekecek ki orda hem bilimsel kaynaklara hem bu bilgilerini paylaşabileceğin uzmanlara ulaşabilirsin..ve bunu yapmadan once de boyle mi ikna edeceksiniz yazısını daha iyi okursan nukleer santrallerin doğayla ne kadar uyumlu! olduğunu goreceksin..bunu belirtirken aklıma şu ifaden de gelmiyor değil güneşten gelen enerji de güneşteki nükleer tepkimeler sonucu oluşuyor..evet bu gercekten de oyle ve guneş doğal enerji kaynağıdır ve duz mantıkla devam edersek nukleer santraller de doğal dır ..zaten bu santraller de şu anda bunu uretipde kullanmayıp satan ülke ve şirketlerin lobi faaliyetleri sonucu insan eliyle kurulmuyor kendiliğinden doğa da bitiveriyor..bi bakıyosun sinop ta bi bakıyosun akkuyu da nukleer santraller yeşermiş..Ayrıca, nükleer enerji kullanımı uranyum madenciliği ve santral inşaatı yüzünden önemli ölçüde seragazı salımıyla da doğayla uyumlu oldukları tartışılmaması gereken bi enerji...
bu son yazı ..cunku ne bilimsel kaynakları alakasız ilişkiilendirmelerle carpıtıyor olman ne de zaman lı kaynaklarının guvenssizliği tekrar cevap yazmamı gerektiriyor...bu zaman gazetesiyle alakalı değil basın la alakalı...bilimsel kaynak..tarafsız ve bilimsel kaynak...kuresel ısınmanın insan kaynaklı olmadığını savunan bush yanlısı bilimadamları da var...greenpeace in shell yonetim kurulundaki eylemini butun dunya basını greenpeace eylemde diye gecerken ...gp shell e ortak oldu ..yeşile petrol bulaştı gibi ..asılsız carpıtıcı yalan ve yanlış ifadelere gecen anadolu ajansı da var...
yinede iyi bir fikir alışverişi olduğunu düşünüyorum...
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Bence de iyi bir fikir alışverişi oldu. Böyle tartışmalar biraz sertleşse de faydalı oluyor bence. Okuyanların bakış açısını da genişletecektir.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
mokoko
banlandı
Kayıt: 14.08.2006 |
|
Greenpeace'in çalışmalarını bu kadar bilimsel yaptığını bilmiyordum..
Bilginden dolayı ve bizi aydınlattığın için çok teşekkürler arkadaşım
KIZILLL KURT
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | |