Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
Adam gibi adamdı.
Dağ gibi, ırmak gibi, çocuk gibi bir adamdı.
Özü sözü bir, yurtsever ve yiğit, dünyalar güzeli bir adamdı.
Bir sınır boyundaydık.
İkimiz yürüyorduk.
Omzuma sarılıp bir öykü anlatmıştı bana:
Sivas'tan Fransa'ya göçmüş yaşlı bir Ermeni kadın, "Toprağından yol geçecek. Gel" çağrısı üzerine Sivas'a, terk ettiği topraklara gelmiş yeniden...
80 yaşın yorgunluğuyla döndüğü topraklarda vefat etmiş.
Telefonla kızını aramışlar hemen; cenazeyi alması için...
Kızı "Bekletmeyin, toprağına gömün" demiş ve eklemiş:
"Su, çatlağını buldu."
Gözleri yaşarmıştı bunları anlatırken...
Sonra, "'Türkiye'nin toprağında gözünüz var' diyorlar ya" demişti:
"Evet, gözümüz var bu vatanın toprağında... Ama koparıp götürmek için değil, en dibine gömülmek için..."
***
İşte o gözünü diktiği yere, ölesiye sevdiği, terk etmediği için de kurban edildiği bu toprakların kanlı sinesine yatırıyoruz Hrant'ı...
Elbette bekliyordu o da bunu...
Sağlam bir siyasi geçmişi vardı; bu topraklarda farklı düşünmenin, muhalif olmanın, demokrasiyi, özgürlüğü savunmanın kimlerce, nasıl cezalandırıldığını biliyordu.
"Güvercinlere dokunmazlar" diye yazsa da ülkesini tanıyor, yaklaşan "mukadderat"ı seziyordu.
Tehdit edenler "git" diyordu; dostları gitmesini tavsiye ediyordu.
Gitse, bütün Batı'nın kapıları açılır; krallar gibi yaşatılırdı.
Ama gitmiyordu.
Bu ülkeyi belki hepimizden fazla sevdiğinden gitmiyordu.
Yeni dede olmuştu; kendisinin soluyamadığı demokrasiyi torununa miras bırakabilmek için gitmiyordu.
Gitmiyor ve tehditlerin, birbiri peşi sıra açılan davaların, mahkeme kapısında linç için bekleşen ve bu saldırının provasını yapan çapulcuların arasında, bir ateş çemberinin tam ortasında yapayalnız yaşıyordu.
Kendi cemaati içinde bile yapayalnız...
***
Tetiği çeken alçak biliyor muydu acaba bu ülkenin bölünmemesinin, halkların birbirine düşman kesilmemesinin en büyük garantilerinden birinin Hrant olduğunu...
Asıl onsuz bu mozaiğin çatırdayacağını, bu demokrasinin yaralanacağını... Türklerin aşağılanacağını...
Türkiye'nin onunla birlikte sadece cesur bir yurtseveri değil, kardeşçe bir arada yaşama umutlarını, barışı ve hoşgörü kültürünü de yitirdiğini...
Yoksa asıl amaç bu muydu?
***
Güzel dostum!
Dün, upuzun serildiğin bu sokaklarda ürkek bir güvercin gibi sağını solunu kollayarak yürümeyeceksin artık...
Seninle Erivan'da yaptığımız gibi ayrı dillerde Sarı Gelin'i söyleyip ağlaşamayacağız.
Ama senin yaşadıklarını torununun da yaşamasına, bu ülkenin halklarının birbirine düşürülmesine de izin vermeyeceğiz.
Bak, dün gece "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" diye yürüdüler gazetenin önünde... Sırf bu manzarayı görebilmek için bir ömür vermiştin; göremeden gittin.
Hayattayken çabaladığını, ölümünle başardın.
Şimdi 301'i de kaldırır bunlar; belki dökülen kanın, Ermenistan'la kapıyı da aralar...
Belki o zaman diner, kardeş bildiklerince başından vurulmuş güvercinin acıları...
"Su, çatlağını buldu" diye yazmak zor senin ardından...
Ama, dilerim gözünü diktiğin ve can pahasına kopmamakta direndiğin o toprak, huzurlu bir yatak olur sana...
Can DÜNDAR
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
cracked
malatya
Kayıt: 27.11.2006 |
|
http://www.agos.com.tr/
delilige vurdum...
|
|
Yazar |
|
cracked
malatya
Kayıt: 27.11.2006 |
|
Ey sevgilim, ey birtanem, ey 'ben'tanem
Aç gözlerimi hadi...
Ve anımsa.
Günlük ezberimizin bozulduğu, sıradan söylemlerimizin kekeleştiği ilk göz
Sınırlanmış yaşantımızı ilk yırtışımızı...
Dayatılanlara, sunulanlara yenik düşmüş bakışlarımızın ilk dirilişini, direnişini...
Tarih yaratıyordu artık o gözler... Anımsa.
*
Yüklüydük, gayrı insani yüklerin en ağırıyla...
Aşk bu, kolay mı öyle kapıp da kaçmak? Kolay mı öyle tarih yaratıp da zamanın insafına terketmek?
Sırtlayıp taşınması gerekirdi geleceğe... Beslenmesi gerekirdi.
Azalmanın değil çoğalmanın hücresiydi sırtladığımız... Bütün hallerimizin çekirdeğiydi.
Artık silahımız da oydu... Atom bombamız da.
*
Nice acılı ve zalim çalkantıların arasından hep onun sayesinde sıyrılacaktık.
Onu kaybetmemeliydik. O bizim tarihte ilk kurtarılacak ve hep kurtarılacak üretim aracımızdı.
Zamanla hesaplaşmamızda, didişmemizde, cebelleşmemizde tek kalemizdi. 'Büyük dünya'ya karşı verdiğimiz mücadelede 'Küçük dünyamız'dı, savunma alanımızdı, sığınağımızdı.
*
Ey sevgilim, ey aşkım
Sen var ya sen, hep uğruna mücadele ettiğim barıştın, huzurdun.
Farklı olma hakkımın, eşit yaşama arzumun ve özgürlük sevdamın köküydün.
Sen benim sonradan kazandığım sosyal bir hak değil, insan olma temelimdin. Ta kendimdin, halimdin.
Sakındığımdın. Ödediğim bedellerin nimetiydin.
Hep yaşadığım ama hiç erişemediğimdin.
*
Sevgilim
İnan ben seni onursuz hiçbir sevdayla aldatmadım.
Bedelin pahalıydı, ödedim... Ödeyeceğim.
Ve günün birinde sevgilim, gözlerim yorulanda...
Çağır çocukları yanına.
Aç gözlerimi son bir kez.
Onlara bebeklerimi göster ve de ki:
‘‘Sizin babanız beni
işte bunlarla sevdi.’’
"hrant dink"
delilige vurdum...
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
Kaç kişiyiz?
Yazma, düşünme, söyleme...
Vururlar...
Her seferinde vurdular...
Herkesin tereddütsüz onaylayacağı bir fikrin yoksa sus...
Bırak boğazlansın hayat, paramparça olsun...
Sen karışma, çoluğun çocuğun var...
Bunların acıması yok.
Yürekleri yok, akılları bir kan damlası kadar.
Hrant Dink'in vurulduğu yerden oluk oluk kan kaybediyoruz.
Açıldı yine hiç kapanmayan yara.
'Yine başladı' demenin rezil çaresizliği başladı yine.
Memleketim benim, durmadan il olmaya çalışan kasaba..
Ve işte o kasaba meydanında işlenen bir cinayet daha...
Herkesin gözü önünde yine...
Büyük kalabalığın büyük sessizliğinin tam ortasında yine...
Memleketim, şimdi kalbinin Hrant Dink yanından vurulan gözü yaşlı dev...
Herkesin kendi biz'i var BİZ'in içinde, içimizde...
Bir büyük BİZ'den uğursuz bir patlamayla dağılmış bir sürü küçük biz...
Biz kimiz? Hangimiz hangi Biz'in içindeyiz.
Biz'in içindeki hangi biz'in parçasıyız?
Peki kendisi gibi düşünmeyeni incitmek istemeyen
Biz kaç kişiyiz?
Kâğıtlara yazıp mikrofonlara söylediği 'gerçekler' yüzünden, ve sadece iflah olmaz bir vicdan sahibi olduğu için kendi özel gerçeğini berbat etmeyi göze alanlar size göre BİZDEN midir ONLARDAN mıdır?...
...Program bellidir aslında ...Önce teşhir...
Yani bir biçimde 'haber değeri' taşıyan kişi üzerinden sorumsuz,akılsız bir sürü manşet..
Genelde 'tepki gösterenleri' örtülü ya da örtüsüz haklı bulan (haklı bulmuyorsa bile en azından haksızlığına vurgu yapmayan), o tepkiye
'sebebiyet veren' kişiyi zalimlerin masasına servis eden haberler,yayınlar... Ardından tehditler... Sonrası malum...
Sonrası ölüm.
Sonrası acı, sessizlik ve klişeler...
Hırant Dink ölürken bile kalabalığımızın güvercinlere ilişmeyeceğinden söz ediyordu.
O ölürken bile zalimleri için dua etti.
Gladyatöre öldürme kararını veren gürültülü kalabalığın orasına burasına dağılmış, kaleminden, fikrinden, ekmek derdinden başka sermayesi ve örgütü olmayanlar...
Demokrat, özgürlükçü, barışçı, uzlaşmacı, uzlaştırıcı ya da hangi iyi insan kendine hangi adı takarsa taksın, hiçbir güçbirliğinin şemsiyesi altında olmayan, korunmayan, daha da ötesi korunarak yaşamak istemeyen..
Kendisini düşmanı kadar önemsemeyen..
Düşmanı gibi düşmanlık duygusu taşımayan 'biz'... Kaç kişiyiz?...
Kahrolası vicdanının risklere soktuğu, silahlı,soğuk ve acımasız katillere karşı korunmasız, dara düştüğünde şiire, kitaba, kızına, oğluna ailesine, sevdiğine sığınan biz... kaç kişiyiz?
Bu karanlık sürecekse ve yakın bir aydınlık umudu yoksa karanlıkta görebilmeyi becermekten başka çare yok.
Bir gün o büyük BİZ, aklın,bilimin, demokrasinin ışığında yeniden birleşene kadar,hepimiz BİZ olana kadar,karanlıkta bakmaktan,görmekten ve
söylemekten başka yol yok...
Umutsuzluğa kapılmak için pek çok neden varken bile umuttan başka ilaç yok.
Biz çok kişiyiz aslında...
Zannetiğimizden de çok...
YILMAZ ERDOĞAN
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
hcekic
Kayıt: 29.01.2006 |
|
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/21/yazar/altan.html
|
|
Yazar |
|
abdullah
banlandı
Kayıt: 26.11.2006 |
|
Bu kişiyi herkes mi seviyordu? Herkesin tanıdığı bildiği sevdiği birisi miydi?
Hayır.
Peki neden ardından yakılan bu ağıtlar? Neden kahraman ilan etmeler? Yine herkes durumdan fayda çıkarmak reklam yapmak peşinde.
Tabutu türk bayrağına sarılacakmış! Ne komik ve ne vahim bir haldeyiz.
Şükür ki gözü kara vatansever bir delikanlının cesareti var. Yoksa vatan hainlerinin korkacağı ne kaldı şu memlekette? Hoşgörü nereye kadar?
Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller i?leyenler, birbirlerine hakk? tavsiye edenler, birbirlerine sabr? tavsiye edenler ba?ka.
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Geçenlerde Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan'ı vatan hainliğiyle suçluyordu. Bu kafalar başta oldukça bu cinayetler daha işlenir. Kendisi gibi düşünmeyenleri vatan haini zannedenler, belki vatan haini değildir, ama fikir ayrılıklarını anlayamayacak kadar ahmaktır!
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
abdullah yazdi | Bu kişiyi herkes mi seviyordu? Herkesin tanıdığı bildiği sevdiği birisi miydi?
Hayır.
Peki neden ardından yakılan bu ağıtlar? Neden kahraman ilan etmeler? Yine herkes durumdan fayda çıkarmak reklam yapmak peşinde.
Tabutu türk bayrağına sarılacakmış! Ne komik ve ne vahim bir haldeyiz.
Şükür ki gözü kara vatansever bir delikanlının cesareti var. Yoksa vatan hainlerinin korkacağı ne kaldı şu memlekette? Hoşgörü nereye kadar? |
Bir cinayeti desteklemek bir müslümana yakışır mı ?
Madem adamı tanımıyorsun, vatan haini olduğunu nerden biliyorsun ?
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
abdullah sen cok bomba bir adamsin.
|
|
Yazar |
|
alper
catalonia
Kayıt: 13.05.2006 |
|
abdullah yazdi | Bu kişiyi herkes mi seviyordu? Herkesin tanıdığı bildiği sevdiği birisi miydi?
Hayır.
Peki neden ardından yakılan bu ağıtlar? Neden kahraman ilan etmeler? Yine herkes durumdan fayda çıkarmak reklam yapmak peşinde.
Tabutu türk bayrağına sarılacakmış! Ne komik ve ne vahim bir haldeyiz.
Şükür ki gözü kara vatansever bir delikanlının cesareti var. Yoksa vatan hainlerinin korkacağı ne kaldı şu memlekette? Hoşgörü nereye kadar? |
O gözükara vatansever delikanlı diye hitap ettiğin o genci bu cinayete alet eden(ler)i de , bu şekilde düşünüp kendini vatan haini belirlemeden sorumlu bakan ilan edeni de,sözde vatansever,sözde müslümanları da,kutsal kitabı gözü ile değil de kaba eti ile okuyanları da Allah islah etsin.
|
|
Yazar |
|
cracked
malatya
Kayıt: 27.11.2006 |
|
abdullah yazdi | Bu kişiyi herkes mi seviyordu? Herkesin tanıdığı bildiği sevdiği birisi miydi?
Hayır.
Peki neden ardından yakılan bu ağıtlar? Neden kahraman ilan etmeler? Yine herkes durumdan fayda çıkarmak reklam yapmak peşinde.
Tabutu türk bayrağına sarılacakmış! Ne komik ve ne vahim bir haldeyiz.
Şükür ki gözü kara vatansever bir delikanlının cesareti var. Yoksa vatan hainlerinin korkacağı ne kaldı şu memlekette? Hoşgörü nereye kadar? |
Birilerinin fikirlerine saygısızlık edersen senin fikirlerine de saygısızlık edilebilir.Kim ne düşünüyosa özgürdür.Kimsenin kimseyi fikirleri yüzünden katletmeye hakkı yoktur.Gerçek bir müslüman zaten bunu bilir de kaldı mı acaba?
delilige vurdum...
|
|
Yazar |
|
abdullah
banlandı
Kayıt: 26.11.2006 |
|
Siz neyi savunduğunuzun farkında değilsiniz. Düşünün ki biri İmralı'ya gidip apoyu öldürdü. Siz de "Yazık oldu. İyi adamdı. Kahrolsun katilleri." diyorsunuz. Benim gözümde bu yaptığınızla aynıdır. Vatan hainliğinin büyüğü küçüğü olmaz. Sadece bilmiyorsunuz. Bilseniz böyle yapmazdınız. Başka diyecek birşeyim yok.
Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller i?leyenler, birbirlerine hakk? tavsiye edenler, birbirlerine sabr? tavsiye edenler ba?ka.
|
|
Yazar |
|
cracked
malatya
Kayıt: 27.11.2006 |
|
abdullah yazdi | Siz neyi savunduğunuzun farkında değilsiniz. Düşünün ki biri İmralı'ya gidip apoyu öldürdü. Siz de "Yazık oldu. İyi adamdı. Kahrolsun katilleri." diyorsunuz. Benim gözümde bu yaptığınızla aynıdır. Vatan hainliğinin büyüğü küçüğü olmaz. Sadece bilmiyorsunuz. Bilseniz böyle yapmazdınız. Başka diyecek birşeyim yok. |
Bu söylediklerin o gül resminin yanına ne kadar da yakışıyo ya bravo sana.
delilige vurdum...
|
|
Yazar |
|
ender
iskenderun
Kayıt: 14.01.2006 |
|
alper yazdi |
O gözükara vatansever delikanlı diye hitap ettiğin o genci bu cinayete alet eden(ler)i de , bu şekilde düşünüp kendini vatan haini belirlemeden sorumlu bakan ilan edeni de,sözde vatansever,sözde müslümanları da,kutsal kitabı gözü ile değil de kaba eti ile okuyanları da Allah islah etsin.
|
ne güzel yazmışsın
Abdullah kümeye...
edit: ya yok adam bi gazeteci ile teröristi bir tutmuş
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Allah rahmet etsin. Umarım bu olayın memleketimize bir zararı dokunmaz. Bence asıl dikkat etmemiz gereken bu. Bu olayı milletimizin aleyhine kullanmak isteyenlere izin vermemeliyiz.
Ama tabutuna Türk Bayrağı örtülmesine ben de karşıyım. O sadece şehitlerin üzerine yakışır. İpin ucunu kaçırırsak herkesin tabutuna Bayrak örtülür. O zaman da bir anlamı kalmaz. Ayrıca bu ortalığı daha da karıştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Bize düşen sadece yaptığı iyi işleri devam ettirmeye çalışmak olmalı. Başkası değil.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |