Yazar |
|
melanko
Kayıt: 05.12.2006 |
|
Aney
Bu akşam aklıma yine sen geldin
Dersi bıraktım çalışamadım.
Saat 1'e geliyordu Aney, yatamadım
Uyku gözüme girmedi
Sen bu saatlerde benim beşiğimi sallardın
Uykunu harab ederdin benim için
Ağladığım zaman, sancılandığım zaman
Kalkardın, süt verirdin, nane kaynatırdın
Aney, canım aney, kurban aney
Hayalin önümde şimdi anıt gibi durur
Sen şimdi leğenin başına oturmuş, hamur yoğuruyorsun
Yarın ekmek yapacaksın, akşama kadar
Gözlerin tezek dumanından yaşaracak
Alnında ter bulgur bulgur kabaracak
Sıcak bazlamalar yapacaksın.
Ben orda yokum ağlayacaksın
Ağlama Aney ağlama, gündür bu, nasıl olsa geçer
İnsan insana tez kavuşur.
Ben sizi hiç unutmadım, hiç unutmayacağım
Ben okuyorum Aney okuyorum mühendis olacağım
Sana yeni yeni ayzeler alacağım
Dedim ya okuyorum mühendis olacağım
Mektubunda diyorsun ki; bu gece çiğ köfte yaptık
Lokmalar boğazımdan geçmedi
Her sofraya oturuşumuzda senin yokluğun belli oluyor
Biliyorum Aney biliyorum, Senin kalbin ipek gibidir
İncedir, yufkadır, benim yokluğuma dayanamazsın
Özledim diyorsun benim için.
Ben de özledim seni
Babamı da, bacımı da, gardaşlarımı da
Karayazılı memleketimi de
Hepinizi özledim, özledim ama gel gör ki
Kader bu elvermiyor, ne yapacaksın
Rıdvaniye'de sela şimdi
Sisleri perde perde dağıtan bir ses
Sonsuzda Allah'a ulaşan bir yankı
Bir ezan sesiyle uyanır insanlar, yorgun gecede
Uyanır herkes
Köyden şehire saman taşıyan
Deve kervanları gelir bu saatte
Çıngırak sesleri geceyle gündüzü birleştirir
Sabah olur, babam erkenden işe gider
Aney evimiz yine o yokuşta mı?
Dar sokaklar, taş duvarlar arkasında mı?
Eskisi gibi yıkık dökük mü gene?
Ah! Aney Ah! unuttum inan evimizin şeklini
O ev denen köstebek yuvalarını
Kerpiç damları, kuyu suyunu, sıra gecelerini,
Bağ yapılarını...
Yağmur dualarının anılarını yitirdim
Hele sen buraya bir gel de gör
Sonsuza uzayan gökdelenleri, sıra sıra taksileri
Geceleri renk renk ışıkları, denizde vapurları
Balıkçıları, kızları, erkekleri, insan selini
Ama benim hiç birinde gözüm yok
Ne kızlarında, ne taksilerinde, ne de gökdelenlerinde
Benim aklım sizde ve memleketimde...
Ben okuyorum Aney, okuyacağım,
Göreceksin bak mühendis olacağım.
Bizim orda, Ezo gelin, türkü türkü uzanır
Düğünlerde davullar vurulur
Zılgıtlar çalınır, lorke, delilo oynanır
Böylesine gitar denen çalgıyla
Sabahlara kadar ye ye ye diye bağırmazlar
Değil mi Aney
Hani yaz geldi mi, evimizin o küçücük penceresine
Bir çift yusuf tutan kuşu konar ya,
Hani asmamız üzüm tutar, sumaklar sakızlanır
İnsanlar çalışır, harıl harıl kış için
Güneş yandırır o kavruk yüzlerini
Hani sen elinde sıtıl, suya gidersin
İşte o zaman geleceğim, bekle beni...
Ah Aney daha neler var neler sana yazamadığım
Mektubumu burada bitirirken,
Beni büyüten ellerinden, binlerce kere öperim
Canım Aney, Kurban Aney, Can Aney.......
Mehmet Atilla Maraş
Öylesine inand?rm??t?m ki seni dünayadaki son a?kla sevdi?ime...
|
|
Yazar |
|
uslanmaz4
ANKARA
Kayıt: 15.01.2006 |
|
kedicik kedicik
|
|
Yazar |
|
melanko
Kayıt: 05.12.2006 |
|
bu arada şair mühendis...
Öylesine inand?rm??t?m ki seni dünayadaki son a?kla sevdi?ime...
|
|
Yazar |
|
halit
Kayıt: 26.02.2006 |
|
yanılmıoyrsam bülent serttaş seslendirmişti bu şiiri...
sıla hasreti çekenlerin yarasına tuz basacak cinsten bi şiiir
|
|
Yazar |
|
safter
Kayıt: 18.04.2006 |
|
sensizlik
nedenini bilmediğim bir ızdırap çekiyorum senden uzaklarda...
düşünmek istemiyorum seni ve sensizlikle kucaklaşıyorum her an...
ama ne mümkün,
sensizliğin beni senden çok bağlıyor gözlerine...
çünkü sen varken doğan, hareketsiz kalan vücudum,
sen yokken isyanlara giriyor...
kekeleyen dilim şair kesiliyor..
sen yokken de seni söylüyor..
sensizliğin senden çok bağlıyor gözlerimi..
sadece gözyaşları oluyor hayat penceremde..
bir acizlik olmuyor sana her baktığımdaki gibi...
sensiz geçen rüyalar daha çok heyecanlandırıyor beni..
her bir rüyada senin gelmeni bekliyorum,
seni arıyorum kare kare...
tüm rüyalarım birer bilmeceye dönüyor,
ama zevk vermiyor...
sadece zamanla yarışıyorum,
seni bulmak istiyorum sabah olmadan,
seni bulma ihtimali hızlandırıyor kalbimi..
sensizliğin senden çok bağlıyor beni sana,
ama asla senin verdiklerini veremiyor...
sensizliğin beni yakıyor dirhem dirhem, gülüşünü duymak istiyorum..
sanki her an gelecek ve dokunacaksın saçlarıma..
ama, ama kimse gelmiyor,
kimse bakmıyor sen yokken gözlerime senin baktığın gibi...
tüm insanlar yabancılaşıyor,
sen yokken kendimi bile tanıyamıyorum,
aynaya bakarken korkuyorum artık,
gözlerim sadece seni görsün istiyorum...
sadece seninle konuşmak, sana bakmak
ve sadece senin için yaşamak istiyorum..
tüm aynaları kaldırdım evden sen yokken
ve pencereler duvar gazetesi gibi,
televizyon antensiz,
bense meçhullerdeyim.
seni yaşamak istiyorum çünkü..
ama, ama sen yoksun..
sensizlikle konuşup onunla sevişiyorum,
içinde senin olduğun herşeyi seviyorum...
sensizliği bile...
ama senin kadar değil...
aranızda sadece bir fark var,
seni her an özlüyorum, sensizliği sen yokken...
hayat bence iki kelime artık
sen ve sensizlik...
safter maskan
q
|
|
Yazar |
|
ganim
Kayıt: 09.07.2006 |
|
Computerde Aşk
Photoshopta kliklerken teninde mausu
Enterlerken sana son mektubumu
İzlerken son videonu
Nasıl duyarım teninin gül kokusunu
Ekran kartı mı dayanır güzelliğine
Her bir pikselin ayrı bir güzel gözümde
Basarken her bir harfe klavyemde
Nasıl bakarım gözlerinin ta içine
Olmasan da yanımda
Olmasak ta birlikte
Computer var
İlelebet birlikte
Anonim
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | |