arkadaşlar yazıyı biraz inceledim ve ben yanlış diyebileceğim birşey bulamadım
var mıdır bu yazıda bi eksik
sadece bizim kendi bölümümzden kaynaklanan bazı eksikler var ( olmaması gerekiyor aslında )
ayrıca tvde bahçeköy yurdunun halini görünce 16. maddeyi daha bi ayrı anladım
kampüsteki çalışmaların çoğunu ibb yapıyor ve kafamıza kadar çıkan çamurun en büyük sorumlusu onlar
1) her şeyden önce bu okul ile ilgili olarak daha önce duyduğunuz her şeyi unutun.
2) çünkü hepsi doğru da olabilir doğru olmayabilir de. ama kötü duyduğunuz şeylerin özellikle abartıldığını bilin.
3) burası küçük türkiye'dir. türkiye'nin haline şaşırmıyorsanız buraya gelince aaayy şaşırdım triplerine girmeyin. şaşırmayın zaten. salak mısın ne şaşırıyorsun?
4) her türden insan vardır ve inanın eşit orandadır esasında ama okul çok büyük hepsini aynı anda göremezsiniz. tikky, fakir, solcu, sağcı, idealist, süper zekisi, salağı, kırosu, yakışıklısı, çirkini hepsi buradadır.
5) insanlara bir şey anlatmaya çalışmayın, öğrencilerle geyik yapın, öğretim üyeleriyle arkadaş olun, öğretim üyeleri gayet kalitelidir. yaklaşım konusunda sıkıntı çekebilirsiniz buradakiler başlarda biraz şekilciliği severler, hemen ense parmak olayına giremezler ama bir şekilde düzgün yaklaşırsanız son derece öğrenci canlısıdırlar.
6) öğrenci işlerindekiler canından bezmiş devlet memurudur, siz de onları canından bezdirin, eğlenin, ben hepsini birden öğrenci işlerinden dışarı döküp peşimden sürüklemiştim bir keresinde, evet tam kadro peşimdeydiler.
7) bu okulun malı denizdir, kullanmasını bilen yer. esasında olanak imkan vardır ama biraz tırmalamak lazım kullanmak için. okul sabancı'dan sonra türkiyenin en geniş ikinci internet ağına sahiptir. kullanın.
8) derslere çalışın götünüzde patlar çoğu. fotokopicilere fazla kaptırmayın. bu okul adamı fazla sıkmaz çünkü çok büyük, otokontrolünüzü geliştirmenizi öğretir. kendin mücadele edeceksin, bir konferans düzenlenecek - dergi çıkacak - toplantı var hep koşturacaksın, diğer okullardaki gibi cebine para konmasını bekleme, takdir bekleme, cebinden para vereceksin belki belki engelleneceksin ama sonrasında her şeye rağmen başardım diyeceksin ve iki kere daha güçlü olacaksın.
9) yemekhane ucuz, temiz ve lezzetlidir. salaklık yapmayın gidin orada yiyin. edebiyat fakültesinde akşam da yemek çıkar ikinci öğretimler için.
10) ders programı son derece genişdir, buradaki derslerin hakkını veren biri, yani sadece 30-40 sayfa not ile yetinmeyen kendini yetiştiren biri kesinlikle istediği her alanda çalışır. istediği alanda da master yapar. yabancı dilinizi geliştirmek size düşmüştür. okul bedava almanca, fransızca ve ingilizce kursları açar, devam zorunluluğu yoktur ama ciddi bir şekilde o kurslar yapılır, zaten üniversite öğrencisisin artık zorlanman gerekmiyor. git işte salak mısın? bedava lan.
11) okulda her zaman yapacak şeyler vardır. öyle ruh gibi gidip gelmeyin.
12) istanbul üniversitesi türkiye'nin bazı bilim dallarında tartışmasız en iyi, çoğunda da ilk 5e giren okullarından biridir. bir öğrencinin kendini hayata hazırlaması için her türlü olanağa ve ortama sahiptir sadece bunu nasıl yapacağınızı anlatmaz, bu en büyük eksiğidir. kurtulunması gereken bir yer değildir ama kurtulması gereken bir çok salak öğrenciye sahiptir. böyle sözlükten de psikologcell ve sosyologcell olarak tanıdığımız tiplerden bolca barındırır.
13) son derece güçlü merkez kütüphanesi ve fakülte kütüphaneleri vardır, yararlanın, hafta sonu kitap çekmek serbestti bizim zamanımızda.
14) çimler zevklidir, çok ücra köşesi vardır kafanıza göre takılın.
15) her şeyden önce bir kimliği bir duruşu vardır, beğenirsiniz beğenmezsiniz ayrı, ama uzay üssü gibi kampüsleri ve buralara yakışan tipleri ile iç bayan yerlerden değildir, kozmopolittir, bohemdir, şıktır... hiçliğinizi fark edip kendinizi geliştirmenizi sağlar. ssci'a en fazla makale sokan türk üniversitesidir. rosovski'nin üniversite diye anlattığının türkiye'deki spontane halidir.
16) unutmayın ki i.ü hakkında en çok konuşanlar bu okul ile alakası olmayanlardır, yani bir şekilde ya ideolojik ya da başka bir çıkardan dolayı okula takmışlardır veya medya ile düşünüyordur acımak lazımdır. genelde i.ü öğrencisi olmayanlar bu okula süper hararetli şekilde saldırırlar. standart bir i.ü öğrencisi genelde gözlemlediğim başka okullarla ilgili pek yorum yapmaz, sadece daha fazla olanakları varsa onları görür eleştirisini yapar.
17) basına inanmayın. taha akyol ve türevlerince su başları tutulmuş basın özellikle i.ü tarafından siklenmedikleri için çıldırırlar. seyrettiğiniz kavga görüntüleri genelde eskidir.
18) olay kelimesini çıkarın sözlüğünüzden. burası bir üniversite yürüyüş olacak, gösteri olacak, şiddet olmamalı evet ama bunu da az gelişmişliğinize ve provokasyona bağlayın, genelde okulda gördüğünüz baltalı tipler öğrenci değil bir takım ocaklarda hayvan taklidi yapıp selamlaşırken kafatasını çatlatan piyonlardır. yani dünyada işle günlük gülistanlık mı? bunlar üniversiteye neden yansımasın? yansımazsa boku yediniz zaten ki çoktan yediniz evet.
19) okul gezilerine katılın eğlenceli oluyor.
20) bu okulun öğrencileri ile ilgili sınıflandırmalara inanmayın, heryerden her şeyden vardır bu okulda. standartizasyon çabalarına girenler, kendi primitif beyinleri için kolaylık yaratmaya çalışıyor, sallamayın. onların sözlükteki marifetleri ortada zaten.
21) süleymaniye'ye ve haliç'e bakan kapının üstüne çıkın foto çektirin.
22) ilk günlerde elinize filan broşür verirlerse korkmayın alay konusu olmayın. al işine yaramıyorsa uzakta bir yerde at, adam sana yere attın diye kızmaz, emeğine saygısızlık yaptın diye kızar.
23) tabii ki sürekli de katılabilirsiniz veya katılmazsınız sizin bileceğiniz iş de, hiçbir şeyle alakanız olmasa bile bir gösteriye tecrübe olsun diye katılın. yök protestosu olur, filistin'e destek olur. o psikolojik hali bir tadın, beraber hareket etmek ne demek görmeye çalışın.
insa ettigim binanin cimentosu kelâm
|