Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarına yönetici atamalarında objektif tüm kriterler kaldırılırken, tek kriter AKP’nin iktidarda geçirdiği zaman dilimi oldu. Okul müdürlüğüne atamalarda AKP’nin vekaleten getirdiği çok sayıda isim görevlerinde geçirdikleri süreler dikkate alınarak asil yönetici yapılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca binlerce eğitimciyi ilgilendiren “Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama Yönetmeliğiönin atamalarda belirleyici olan “özel şartlar" başlığı altında yer alan 8’nci maddesindeki düzenleme, AKP’nin iktidara gelmesinin ardından uyguladığı “vekalet" yöntemiyle getirilen yöneticilere asalete verilmesini öngörüyor. Bir önceki yönetmelikte yer verilen müdür yardımcılığında sınav, müdürlükte ise mülakatı kaldıran yeni yönetmelik, müdürlüğe atanabilmek için okul tipine göre sadece belirli süreler yöneticilik yapmış olmayı kriter alıyor. Yönetmelik, ‘C’ tipi okul müdürlüğüne atanmak için “en az bir yıl", ‘B’ tipi okul müdürlüğü için “en az iki yıl", ‘A’ tipi okul müdürlüğü için ise “en az 3 yıl" eğitim kurumu yöneticiliği yapmış olmayı yeterli görülürken, belirlenen süreler AKP’nin iş başında olduğu 4 yılı aşkın sürede çok sayıda okulda vekaleten yöneticilik yaptırdığı isme müdürlük yolunu açtı.
ZORUNLU HİZMETTEN KAÇIŞ MADDESİ
Yönetmeliğin yönetici atamalarının “genel şartları" başlığı altındaki 7’nci maddesi de zorunlu hizmet bölgelerine sağlık ve eş durumu özrünü gerekçe göstererek gitmeyenlere idarecilik yolunu açıyor. Maddeyle yönetici atanabilecekler arasında, “zorunlu çalışma gerektiren yerler dışındaki eğitim kurumu yöneticiliklerine atanacaklar için ilgili mevzuatına göre zorunlu çalışma yükümlülüğünü sağlık veya eş durumu özrüne dayalı olarak erteletmiş, tamamlamış ya da bu yükümlülükten muaf tutulmuş olanlar" da sokuldu.
ANADOLU LİSESİNE MÜDÜR OLMAK ÖĞRETMEN OLMAKTAN KOLAY
Eğitim sendikalarının da iptali için başvuru hazırlığında olduğu yönetmelik, eğitimin diğer mevzuatlarıyla çelişkiler de içeriyor. Diğer okul müdürlüklerine atamalarda olduğu gibi Anadolu, fen ve sosyal bilimler lisesi müdürlüğüne atama da mülakat şartını kaldıran yönetmelik, bu okullara müdür olmayı öğretmen olmaya göre kolaylaştırdı. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamalarını sınavla gerçekleştiren Bakanlık müdürleri belirlemede sadece Bakan inisiyatifini esas alacak.
SINAVLILAR SINAVSIZLAR EŞİT TUTULACAK
Öte yandan edinilen bilgilere göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı vermesinin üzerinden 9 ay geçtikten sonra yenilediği yönetmeliğin yayınlanmasının hemen ardından illerin atamaları yapmak için çalışmalarına başladığı öğrenildi. İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, müdür yardımcılıkları için okul müdürlüklerinden isimleri bildirmelerini isterken, herhangi bir duyuru yapılmaması dikkat çekti. Bir önceki yönetmelik çerçevesinde sınava giren ve atama bekleyen puanlı adaylar da herhangi bir duyuru yapılmaması ve artık sınava girmemiş olanların da aday konumuna geçmiş olması nedeniyle tepkili.(ANKA)
http://www.milliyet.com.tr/2007/04/17/son/sonsiy09.asp
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
MEB Personel Atama Yönetmeliği
Milli Eğitim'de idari kadrolarının pek çoğu vekâleten yönetiliyor. Atama yönetmeliği daha önce AKP tarafından değiştirilmiş, ancak yargıdan dönmüştü. Cuma günü Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yönetmeliğin de yargıdan döneceğini iddia edenler var ve sayıları hiç az değil.
Bunlardan biri de CHP Sinop Milletvekili Engin Altay. Altay'ın dikkat çektiği noktalar çok vahim. "AKP, Türkiye Cumhuriyeti'nin eğitim sistemini 100 yıl öncesi gibi ikili kaotik bir yapıya dönüştürme girişimi içinde" diyor ve ekliyor:
"Anlaşılıyor ki AKP, okulları bütünüyle arka bahçeye çevirme konusundaki ihtirasını ısrarla sürdürmekte kararlı. Sözde reform şampiyonu Bakan Çelik'in en büyük başarısı, okullarımızdaki olumlu dokuyu bozmaktır..."
Peki CHP Milletvekili Altay'ı böylesine rahatsız eden ne? Neden bu kadar karamsar ve Bakan Çelik'e böylesine ağır eleştirilerde bulunuyor? İşte gerekçeleri:
Eski yönetmeliğin amaç maddesinde yer alan "görevin gerektirdiği niteliklere sahip eğitim personelinin atamaları" hükmünün yeni yönetmelikte olmaması nasıl bir zihni arka planın, daha açık bir deyişle, sinsi bir kadrolaşma anlayışının göstergesidir?
Hukuk, liyakat, düzgün bir eğitim sistemi işletmek gibi kavramlar, iktidarın lügatinden çıkmış, onun yerini ben yaparım mantığı almıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı 1998-99 yılından itibaren AKP dönemine kadar, eğitim kurumları yöneticilerini sınavla seçerek belli bir niteliğe ve donanıma sahip kişilerin (hiçbir siyasi ölçüt olmadan) yönetici olmalarını sağlıyordu.
Duyuruyla başlayan süreçte yönetici adayları hazırlanıyor, sınavlara giriyor ve sınav sonrasında boş bulunan okul müdürlükleri ilan ediliyor ve atamalar başarı sırasına göre yapılıyordu. AKP döneminde ise bu süreç izlenmedi. Yıllardır vekâletle yönetilen okullar var.
Cuma günü çıkarılan yönetmelikte, sınav, başvuru, duyuru, nitelik, liyakat, yöneticilik formasyonu gibi kavramlar çıkartılmıştır. Herhangi bir ölçme değerlendirme kriteri yoktur. Tamamen sübjektif ve keyfiyete dayalı bir anlayış yönetmeliğe egemendir.
Yeni yönetmelik idare hukukunun ilkeleri açısından birçok ilki içerisinde barındırmaktadır. Bir kuruma yönetici atama sürecinde herhangi bir duyuruda bulunulmaması, başvuru alınmaması bir ilktir. Atamalar resen bir makam tarafından yapılacaktır. Diğer bir ilk ise müdür atamalarının ilçelerde en üst amir olan kaymakamlar devre dışı bırakılarak ilçe milli eğitim müdürünün teklifi ve il milli eğitim müdürünün onayıyla gerçekleştirileceğidir. Oysa il idaresi kanununa göre, bu atama, kaymakamların görevleri arasındadır. Kaymakamlar ilçede devleti temsil etmektedir. İlçe milli eğitim müdürü, kaymakamın üstünde bir makamda mıdır ki kaymakamlar devre dışı bırakılmıştır?
Diğer bir hukuksuzluk örneği ise atamaları bakanlığa bağlı olan yatılı okullar, fen ve anadolu liseleri gibi okulların yöneticiliklerinde 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nda yer alan "Personel Genel Müdürlüğü'nün, okul müdürlerinin, atanmasında diğer birimlerle koordine sağlanır" hükmü unutulmuştur. Müdür dışındaki yöneticilerin valilikçe atanmaları kanuna aykırı bir hükümdür.
Eğitim sistemi üzerinde bu denli oynamalar hiçbir siyasiye yarar getirmez. Olan sadece 20 milyona yakın öğrencimize olur. Amaç maddesinden yürürlük maddesine kadar tüm hükümleri hukuki yanlışlıklar içerisinde olan bu yönetmelik kuşkusuz yargıdan dönecektir...
Bu konuda, sınav kazanıp yıllardır atama bekleyen yönetici adaylarından da benzer, yoğun tepkiler geliyor. Kazanılmış haklarımız ne olacak? diyorlar. Eski bakanlardan da bu konuda değerlendirme istedik. Bakalım onlar ne diyecek?
Özetin özeti: Çelik'in yargıya ve etik değerlere olan saygısı ne ilk kez, ne de son kez tartışma konusu. O bunu seviyor. Oysa hukuk herkes için. Yargı ve yönetmelik ihlalini gerçekleştirenler de gün gelecek onlara sarılacak!..
Abbas GÜÇLÜ
http://www.milliyet.com.tr/2007/04/17/yazar/guclu.html
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
ilters
AYDIN
Kayıt: 10.02.2006 |
|
yazık... allah bizi sahte ışıklardan tez kurtarırda güneşi görürüz inşallah... paylaşımlarının devamını bekliyorum.
|
|
Yazar |
|
scyri
Kayıt: 18.11.2006 |
|
ozkanoncu yazdi |
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarına yönetici atamalarında objektif tüm kriterler kaldırılırken, tek kriter AKP’nin iktidarda geçirdiği zaman dilimi oldu. Okul müdürlüğüne atamalarda AKP’nin vekaleten getirdiği çok sayıda isim görevlerinde geçirdikleri süreler dikkate alınarak asil yönetici yapılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca binlerce eğitimciyi ilgilendiren “Eğitim Kurumlarına Yönetici Atama Yönetmeliğiönin atamalarda belirleyici olan “özel şartlar" başlığı altında yer alan 8’nci maddesindeki düzenleme, AKP’nin iktidara gelmesinin ardından uyguladığı “vekalet" yöntemiyle getirilen yöneticilere asalete verilmesini öngörüyor. Bir önceki yönetmelikte yer verilen müdür yardımcılığında sınav, müdürlükte ise mülakatı kaldıran yeni yönetmelik, müdürlüğe atanabilmek için okul tipine göre sadece belirli süreler yöneticilik yapmış olmayı kriter alıyor. Yönetmelik, ‘C’ tipi okul müdürlüğüne atanmak için “en az bir yıl", ‘B’ tipi okul müdürlüğü için “en az iki yıl", ‘A’ tipi okul müdürlüğü için ise “en az 3 yıl" eğitim kurumu yöneticiliği yapmış olmayı yeterli görülürken, belirlenen süreler AKP’nin iş başında olduğu 4 yılı aşkın sürede çok sayıda okulda vekaleten yöneticilik yaptırdığı isme müdürlük yolunu açtı.
|
bu koyu yazılmış kısımda biraz sorun var..
biliyorum çünkü babam yaklaşık 12 senedir vekaleten müdürlük yapıyordu tabi asaleten müdürlüğe getirmediler yıllardır en az 10 defa milli eğitim müdürüne istifasını vermesine rağmen de istifasını kabul etmediler şimdi de müdür muavinliğinde bir yıllık görev yapmadığı için(sadece 4 ayı eksik) müdürlüğe atanmıyor... Eh işte Bürokrasinin saçmalıklarından bir tanesi daha...
Hele bir de gidip babamın okulunu görseniz sizde benim kadar kızardınız zira sizce kaç kasaba ilköğretim okulunda klima vardır hele sadece müdür odasında değil istisnasız bütün sınıflarda
en önemlisi de bunların parası devletten çıkmamış ve elektirik parasını da özel sektörden yardımsever bağlantılarına ödetiyorken ve daha pek çok şey yeni binalar araç gereç labaratuvarlar...
bürokasi işte...
|
|
Yazar |
|
yenimohikan
Kayıt: 15.02.2007 |
|
Evet bu yazılanların çoğu gerçekten doğru...AKP sempatizanı olmama rağmen bende bu tür davranışlarını desteklemem..Bu kanaldan istediğiniz gibi vurabilirsiniz mühim olan hakkaniyettir....
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| |