Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan, çağdaşlaşmak için Türk sanat müziği yerine Batı müziği dinlenmesi gerektiğini iddia etti.
Saylan,
| "Türk sanat müziği yerine, çok sesli müzik getirmek çok önemli. Bizim müziğimiz tek sesli. Batı müziğinin özelliği çok sesli olmasıdır. Batı müziğinde orkestrasyon vardır, farklı şeyleri söylemek uzlaşmadır, demokrasidir. Batı müziği dinleyen, demokrasi anlayışına sahip olur." |
dedi.
Şahsen ben batı klasik müziği çok severim. Ama insanı demokratikleştirme gibi bir etkisi olacağını hiç sanıyorum.
Bazı türkülerimiz ve sanat müziği eserlerimiz klasik müzik eserlerinin heğsini sollayacak kadar güzel.
Çağdaşlaşırken kültürümüzü terketmemiz mi gerekiyor yani? Olmadı şimdi.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
Kaynak???
Kaynak belirtmedigin muddetce bu yazdigin bir anlam tasimiyor.
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Sen sorunca kaynağı geriye doğru takip ettim. Kaynak Zaman Gazetesidir. Haberin Tamamı aşağıda:
|
Saylan'dan çağdaşlaşma formülü
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan, çağdaşlaşmak için Türk sanat müziği yerine Batı müziği dinlenmesi gerektiğini iddia etti.
Türk halkı çağdaşlaşmak için Batı müziği dinlemeli
Saylan, "Türk sanat müziği yerine, çok sesli müzik getirmek çok önemli. Bizim müziğimiz tek sesli. Batı müziğinin özelliği çok sesli olmasıdır. Batı müziğinde orkestrasyon vardır, farklı şeyleri söylemek uzlaşmadır, demokrasidir. Batı müziği dinleyen, demokrasi anlayışına sahip olur." dedi.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı ile ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, öğrencilerin bedava konserlere götürülmesi için ortak bir proje başlattı. Projenin tanıtım toplantısında konuşan Şakir Eczacıbaşı, siyasi konulardaki görüşlerini açıkladı. Eczacıbaşı, "Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin başarılı olduğunu İstanbul ve Ankara mitinglerinde gördük. Siyaseti zorladılar. Bakınız, istediğimiz sonuçlara doğru gitmekte." dedi. Tanıtım konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Eczacıbaşı ve Saylan ikilisine, "erken seçim ve halkın cumhurbaşkanını seçmesi konusundaki görüşleri" soruldu.
Toplantının girişinde mitinglerden söz eden Eczacıbaşı bu soruya "Bu bir tam bir öğrenci' basın toplantısıdır. Bizim en çekindiğimiz konulardan biri siyasete bulaşmaktır. Bizim düşüncelerimiz kişiseldir, kurumsal değildir. Burada iki kurumu temsil ediyoruz. Onun için kesinlikle bu tür şeylere, bildirilere, beyanatlara, sözlere girmeyeceğiz. Bunlar kişiseldir bizim için. O kadar dikkatli olunması gereken bir şeydir ki 35 yıldır hiçbir politikacı, darbe dönemlerinde bile bize kimse karışamamıştır. Her şeye biz karar veririz, siz karar veremezsiniz dediğimiz için. Onun için kusura bakmayın bu tür soruların cevabını vermiyoruz." diye cevap verdi.
Türkan Saylan ise öğrencilerin bedava konserlere götürülmesi projesini anlatırken, Türk halkının çağdaşlaşması için Türk sanat müziği yerine, Batı müziği dinlemesi gerektiğini savundu. Çok sesli olduğu için Batı müziğini demokrasiyle özdeşleştiren Saylan, "Türk sanat müziği yerine, alaturka yerine çok sesli müzik getirmek çok önemli. Bizim müziğimiz tek sesli. Batı müziğinin özelliği çok sesli olmasıdır. Batı müziği dinleyen, demokrasi anlayışına sahip olur." şeklinde konuştu.
İsmini vermedi
ÇYDD Başkanı Saylan, Çağlayan mitingindeki konuşmasında "Dondan iğne vuran profesör" dediği kişinin ismini veremedi. Saylan, gazetecilerin, "Mitingde don üzerinden iğne yapan profesörden bahsetmiştiniz. İsim verebilir misiniz?" sorusunu, "Hayır vermiyorum. Kusura bakmayın." diyerek cevapsız bıraktı. Söz konusu kişinin mevkisi yükseltilen biri olduğunu da iddia eden Saylan'ın, isim açıklamaması 'gerçekte böyle bir profesör var mı?' şüphesini akıllara getirdi.
ZAMAN |
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
Oncelikle kaynak icin tesekkurler.
Saylan'in dusuncelerine tesbih anlaminda da dogrudan da katiliyorum.
Turkiye'de politik anlamda da musiki anlaminda da bir tek seslilik soz konusu.
Acikcasi Turkiye'de muzik uretiminde tabandan bir eksiklik bir bosluk sozkonusu.
Son zamanlarda dikkat ettiniz mi bilmem sirf ciglik atarak sarki soyleyen tipler cogaldi muzik piyasasinda.Sarki soylemekten cok bagirti cagirti.Bu akima Sezen Aksu da katildi diyebilirim.Nerde eski
albumleri nerde simdiki Sezen albumleri.
Son zamanlarda,Turk muzik piyasasinda populer ,rock,metal,alternatif vs muzikte birden fazla enstrumanin bir arada kullanildigi komplike ve ayriyetten melodik olan pek fazla album goremiyorum.
|
|
Yazar |
|
mehmet
Antalya
Kayıt: 29.01.2006 |
|
Bence sadece benzetme yapmış, o kadar da büyütülecek bi olay yok bence.
Soldier of Fortune
|
|
Yazar |
|
taner35
banlandı
Kayıt: 19.11.2006 |
|
kökeni Türk olmayanlar ne yapacağını şaşırdı...
|
|
Yazar |
|
mokoko
banlandı
Kayıt: 14.08.2006 |
|
valla yeter artık sıktınız ya..
ona çamur at, bunu karala.. herkes sizin gibi düşünmek zorunda değil..saygı gösterin biraz..
Türkan Saylan 72 yaşındadır.16 yıldır kanserdir. ömrünü inandığı doğrular ve iyilik için harcamış devrimci bir cumhuriyet kadınıdır. mümkün olsa ömrümden ömür vermeyi isteyeceğim yapacak daha çook işi olan bir insandır..
çydd baskani, kadin sorunlari arastirma ve uygulama merkezi kurucusu, cüzamla savas dernegi kurucusu, uluslararasi lepra birligi (dünya saglik örgütü) kurucu üyesi, çapa tip fakültesi uzmanlarindan, prof.dr.
onun çalışmaları sayesinde bi kaç sene içerisinde Türkiye'de cüzzam hastlığının kökü kazınacaktır..
anlaşılan korkusundan nereye saldıracağına şaşıran satılmış medya'nın yeni hedefi Türkan Saylan.. artık onun her söylediği evrim geçirerek önümüze getirelecek demektir bu da..
keşke kutsal!!! gazetenizin yazarları azıcık yiğitlik gösterip Türkan Saylan'ın tam konuşmasının metnini verebilselerdi..
KIZILLL KURT
|
|
Yazar |
|
mokoko
banlandı
Kayıt: 14.08.2006 |
|
taner35 yazdi | kökeni Türk olmayanlar ne yapacağını şaşırdı... |
hakkaten şaşırmışsın...
KIZILLL KURT
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
ATATÜRK VE MÜZİK
Atatürk dediğimizde ülkemizde her alanda olduğu gibi müzikte de yeni atılımlar, gelişmeler ve değişimler akla gelmektedir. Atatürk için müzik bir yaşam şekli ve insanlığın doğasıydı. 14 Ekim 1925 de İzmir Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretinde öğrencilerin “Hayatta musiki lazım mıdır?” sorusuna şu cevabı vermiştir:
"Hayatta musiki lazım değildir. Çünkü hayat musikidir. Musiki ile alakası olmayan mahlukat insan değildir. Eğer mevzuu bahs olan hayat insan hayatı ise,musiki behemehal vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, süruru ve her şeyidir. Yalnız musikinin nev’i şayan-ı mütalaadır."
Cumhuriyet ile başlayan aydınlanma hareketi doğal olarak müziğe de etkide bulunmuş ve bunun sonucu olarak da müziğimizde yapısal ve işlevsel gelişmeler olmuştur. Yeni kurulan Türkiye cumhuriyetinin mimarı olan ulu önder ülkeyi ilgilendiren her konuda olduğu gibi güzel sanatlar ve bunun bir kolu olan müzikte de çok önemli atılımlara imzasını atmıştır.
Daha önceleri Meşk Yöntemi (ustanın çırağa söyleyerek belletmesi) şeklinde öğrenilen müzik yerine bu gün kullanılan uluslararası nota sistemine geçilerek, eğitimin daha bilimsel ve daha kalıcı olması sağlanmıştır. Bilindiği gibi Osmanlı’nın son dönemlerinde denenen ve değişik nedenler ile uygulamaya geçemeyen nota sistemleri, Cumhuriyetten sonra yerlerini bu gün kullandığımız nota sistemine bırakmıştır. Bu değişimden başka Türk Müziğinde yeni düzenlemeler yapılmış, kuramsal olarak yeniden tanımlanmış, Türk Müziğinin yeniden tasnifi yapılmıştır. Batı müziği alanında daha köklü ve etkili değişimler yapılmış, devlet konservatuarları, müzik öğretmeni okulları kurulmuş tüm yurtta batı müziği eğitimi ve yaygınlaştırılmasına hız verilmiştir. Ulusal müzik kimliğimiz ve çağdaşlaşmanın gereği olarak yapılan bu çalışmalar Atatürk döneminde ve bizzat Atatürk’ün kontrolünde yürütülmüştür.
Bu değişimler ve Atatürk’ün konu hakkındaki görüşleri incelendiğinde Atatürk’ün ulusal müziklerimizden yola çıkarak, uluslararası normları ulusal müziğimize kaynaştırıp böylece uluslararası değerlere ulaşma hedefinin olduğu görülmektedir. Nitekim Çankaya köşkünün incesaz takımının başkanı Hafız Yaşar Okur’a “Biz Batı Müziğini hürmetle dinlediğimiz gibi,bizim musikimiz de bütün dünyada hürmetle dinlenecek bir halde olmalıdır.” Şeklindeki ifadesi bu hedefi göstermektedir. Başka bir yerde ise yanında bulunan Mesut Cemil Tel’e aynı konuda Atatürk’ün şunlar söylediği bildirilmektedir. “Biz çok defa bu musikimin tam haysiyetini bulamıyoruz .İşte dinlediğimiz hakiki Türk musikisidir ve şüphesiz yüksek bir medeniyetin musikisidir. Bu musikiyi bütün dünyanın anlaması lazımdır. Fakat onu bütün dünyaya anlatabilmek için milletçe, bu gün ki medeni dünyanın seviyesine yükseltmemiz lazımdır”. Yine 1937 yılında kendisinden habersiz olarak TRT kurumu radyolarında Türk Müziklerinin icrasının yasaklandığını öğrendiğinde söylediklerini Vasfi Rıza Zabu hatıralarında şu şekilde nakletmektedir:
”Ne yazık ki benim sözlerimi yanlış anladılar. Şu okunan ne güzel bir eser. Ben Zevke dinledim. Sizler de öyle. Ama bir Avrupalı’ya bu eseri böyle okuyup da bir zevk vermeye imkan var mı? Ben demek istedim ki, bizim seve seve dinlediğimiz Türk bestelerini onlara da dinletmek çaresi bulunsun. Onların tekniği, onların ilmiyle onların sazları, onların orkestraları ile çaresi her ne ise. Mesela Ruslar ne yapmışlarsa. Bizde Türk Musikisini milletler arası bir sanat haline getirelim. Türk’ün nağmelerini kaldırıp atalım da sadece batı milletlerinin hazırdan musikisini alıp kendimize mal edelim. Yalnız onları dinleyelim demedim. Yanlış anladılar sözlerimi, ortalığı öyle bir velveleye verdiler ki ben de bir daha lafını edemedim."
1 Kasım 1934 tarihinde T.B.M.M.’ni açış konuşmasında Türk Müziği için şunları söylemiştir:
"Güzel sanatların hepsinde,millet gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk,en önde götürülmesi gerekli olan Türk Musikisidir. Bir milletin yeni değişikliğinde ölçü musikide değişikliği alabilmesi,kavrayabilmesidir. Bu gün dinletmeğe yeltenilen musiki yüz ağartacak olmaktan uzaktır. Bunu Açıkça bilmeliyiz. Milli, ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir gün önce genel son musiki kaidelerine işlemek gerektir. Ancak bu şekilde Türk Milli Musikisi yükselebilir, Cihan şümul musikide yerini alabilir."
O yıllarda özellikle halk evleri ve köy enstitülerinde halka çok ciddi anlamda müzik eğitimi verilmiştir. Bu dönemde yurt dışına birçok kişi müzik eğitimi alması amacıyla gönderilmiş, yurt dışında eğitim alan bu kişilerden bazıları dünya çapında ün salmış ve çok önemli çalışmalarda bulunmuşlardır. Cemal Reşit Rey,Ulvi Cemal Erkin, A.Adnan Saygun , Necil Kazım Akses, H. Ferit Alnar gibi tanınmış kompozitörlerimiz bunlardan en önemlileridir.
Atatürk’ün ölümünden sonra bu yöndeki çalışmalar Atatürk’ün istediğinden farklı bir şekilde devam etmiştir. Atatürk’ün batı müziğinin ülkemizde geliştirilmesi çalışmaları farklı şekilde yorumlanmış, halktan kopuk devlet politikaları ile çok az sayıda olan zengin ve şehirli insanların benimsediği bir sisteme dönüşmüştür. 1950 çok partili hayata geçişten sonra birçok alanda olduğu gibi müzikte de bir başıboşluk yaşanmaya başlanmış, bunun sonucu olarak ta günümüzde ne bilimsel ne de kültürel değeri olmayan müzikler ortaya çıkmıştır. Doğal olarak bu müzikler ile ilgilenen sosyal katmanlara da bu olumsuz etki yansımış, müzik kimliği belli olmayan ve buna bağlı olarak kültürel kimliği karmaşık sosyal gruplar türemiştir.
NOT: Bu makale Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Sanat Müziği Topluluğu resmi web sitesinden alıntıdır.
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
mokoko yazdi | taner35 yazdi | kökeni Türk olmayanlar ne yapacağını şaşırdı... |
hakkaten şaşırmışsın... |
bence de hakkaten şaşırmışsın.
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
Bir önceki mesajımdaki makaledeki bilgilere göre Mustafa Kemal Atatürk'ün bile Türk müziği hakkındaki yorumlarını çarpıtmışlar zamanında. Türkan Saylan'ın sözlerinin yanlış anlaşılmasına şaşırmamak lazım.
Türk sanat müziği çok hoş ezgileri barındırır. Ama 15-20 kişilik ekipte bütün enstrumanların aynı anda aynı notayla solo çalmasını kaldırmıyor benim kafam bir yerden sonra. Yani Türk müziğini çağdaşlaştırmaktan kastedilen şey kendi müziğimizi torbaya atıp batı müziği yapmak değil, Türk eserlerinde çok seslilik getirmektir. Yani mevcut eserlerin harmoni eşliğinde sunulmasıdır. Bunun Türk müziğinde yeri olmadığını söylemek sanat düşmanlığıdır. Kötü mü olurdu yani şu ezgiler harmoni eşliğinde sunulsaydı?
10 yılı aşkın süredir amatör müzisyenlik yapan bir olarak müzikte çok seslilik taraftarıyım.
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
Arkadaşım bu şekilde karalama çabası içerisine girerek kendi kendini küçültüyorsun.Türkan Saylan'ın saygınlığını zedeleyemezsin. Lütfen haddimizi ve seviyemizi bilelim. Basında Türkan Saylan hakkında değerli yazarlar tarafından yazılmış olan onlarca makale koyarım foruma.Gereksizce tartışıp dururuz.Forumu öc almak gibi basit bir duygu için kullanma.
İnsanlara iftira atma.Ayıptır, yazıktır."Günahtır." Amacın karalamak olduğu için yazdıklarını okumak bile istemiyorum...
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
ozkanoncu yazdi | Arkadaşım bu şekilde karalama çabası içerisine girerek kendi kendini küçültüyorsun.Türkan Saylan'ın saygınlığını zedeleyemezsin. Lütfen haddimizi ve seviyemizi bilelim. Basında Türkan Saylan hakkında değerli yazarlar tarafından yazılmış olan onlarca makale koyarım foruma.Gereksizce tartışıp dururuz.Forumu öc almak gibi basit bir duygu için kullanma.
İnsanlara iftira atma.Ayıptır, yazıktır."Günahtır." Amacın karalamak olduğu için yazdıklarını okumak bile istemiyorum... |
Kim yapmış bunu? Anlamadım. Ama kim yapmışsa hakkaten ayıp etmiş.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | |