Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Genel > Gündem > ateşe semah dönenler... madımakta yakılan canlarımızı anıyoruz...
Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
01.07.2007-17:30 #24064
2 Temmuz 1993 İnsanlık Tarihinde kara bir gün.

“İnsanlık tarihinde din adına işlenen böyle bir vahşet görülmemiştir.”


Sivas Madımak Olayı veya Sivas Katliamı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 35 yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zinciridir.

Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pekçok aydının yanı sıra Aziz Nesin ve Ozan Türkyılmaz bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.

2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.

Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan saldırgan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak Oteli'ne sıçrayan yangın sonunda otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin,Ozan Türkyılmaz'ın bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.

Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

== Yargılama ==evet Olaylardan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190’a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124’ü tutuklandı, geri kalanlar serbest bırakıldı. Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No`lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994’te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15’er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.

Müdahil avukatlar, DGM’nin kararını taraflı, hukuka ve adalete aykırı olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi “Katliamın Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu” belirterek DGM’nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No`lu DGM, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.

28 Kasım 1997’de açıklanan kararda 33 sanığa idam cezası verildi. Yargıtay 9. ceza dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usül noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık DGM’ce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezası'nın yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet hapis cezalarına dönüştürüldü.

Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasinda, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasinin verildiği ilk davadır.

Ayrıca davayla ilgili unutulmaması gereken bir nokta da sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlenmiştir.


http://www.youtube.com/watch?v=BV8Q3PEQH2I&mode=related&search=
http://www.youtube.com/watch?v=TO5pWq99lTc&mode=related&search=
http://www.youtube.com/watch?v=_-qFyCYmocY
http://www.youtube.com/watch?v=ySjmsQjKZxM&mode=related&search=
http://www.youtube.com/watch?v=nyuNn3-9V4U&mode=related&search=


Hayatını Kaybedenler
roseMuhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi rose
roseMuhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı rose
roseGülender Aka - 25 yaşında rose
roseMetin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar rose
roseAhmet Alan - 22 yaşında rose
roseMehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci rose
roseSehergül Ateş - 30 yaşında rose
roseBehçet Aysan - 44 yaşında, şair rose
roseErdal Ayrancı - 35 yaşında rose
roseAsım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar rose
roseBelkıs Çakır- 18 yaşında rose
roseSerpil Canik - 19 yaşında rose
roseMuammer Çiçek - 26 yaşında, aktör rose
roseNesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı üç telli curanın son ustası rose
roseCarina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci rose
roseSerkan Doğan - 19 yaşında rose
roseHasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi rose
roseOzan Türkyılmaz -20 yaşında,araştırmacı tarihci ve düşünür rose
roseMurat Güneş Murat Gündüz - 22 yaşında rose
roseGülsüm Karababa - yaşında rose
roseUğur Kaynar - 37 yaşında, şair rose
roseAsaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist rose
roseKoray Kaya - 12 yaşında rose
roseMenekşe Kaya - 17 yaşında rose
roseHandan Metin - 20 yaşında rose
roseSait Metin - 23 yaşında rose
roseHuriye Özkan - 22 yaşında rose
roseYeşim Özkan - 20 yaşında rose
roseAhmet Öztürk - 21 yaşında rose
roseAhmet Özyurt - 21 yaşında rose
roseNurcan Şahin - 18 yaşında rose
roseÖzlem Şahin - 17 yaşında rose
roseAsuman Sivri - 16 yaşında rose
roseYasemin Sivri - 19 yaşında rose
roseEdibe Sulari - 40 yaşında, sanatçırose
roseİnci Türk - 22 yaşında rose
roseKenan Yılmaz - 21 yaşında rose







Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
alew


avatar
istanbul
Kayıt: 01.04.2007
01.07.2007-18:00 #24068
böyle bir kültür ortamını kana bulayanları ve onların cezasını vermekte gecikenleri şiddetle kınıyorumangry aydınlarımızı saygıyla ve üzüntüyle anıorumcrying kahrolsun cumhuriyete,laikliğe ve demokrasiye karşı olanlar angry paylaşım için çokk teşekkürler





Yazar
ceyhun


avatar
Amasya
Kayıt: 09.11.2006
01.07.2007-18:10 #24069
Yorum yapmama hic gerek yok.Yazı icin tesekürler.












Yazar
reccae


avatar
istanbul
banlandı
Kayıt: 15.02.2006
01.07.2007-18:32 #24071
dışarda tekbir sesliler
içerde kara yaslılar
müslüman kanı helal mı
yaktı bizi sivaslılar


"aşık mahzuni şerif"

allah sebep olanların belasını versin





insa ettigim binanin cimentosu kelâm

Yazar
kasimotkun


avatar

Kayıt: 10.07.2006
01.07.2007-19:49 #24073
�KATLİAMDA EMNİYET PARMAĞI�

�Katliam öncesinde dağıtılan �Müslümanlar� imzalı ölüm fermanı bildirisinin Sivas Emniyet Müdürlüğü faksından çıktığı, TBMM Sivas Olaylarını Araştırma Komisyonu'nun elde ettiği belgelerle saptandı, Sivas Raporu'na yansıdı. Katliam için saatler öncesinden harekete geçen faşist güruhun önünü kesmek yerine, etrafında güvenlik şeridi oluşturanlar kolluk güçleriydi. Katliamcıların sayıları her geçen saat daha da artarken, Sivas Tugay Komutanı asker takviyesi istenmesine olumsuz yanıt verdi.

Katliamcılarla kolluk kuvvetlerinin karşı karşıya gelmemesini; �halk ve güvenlik güçleri karşı karşıya getirilmedi� diyerek sevinçle karşılayan, dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'ydu. Ortada yakılarak öldüren 35 cansız beden varken, �halktan kimseye bir şey olmadı, meseleyi büyütmeyin� diyen ise dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di. Madımak Oteli'ndeki aydınların yardım çığlıklarına �devlete güvenin� diyerek yanıt veren SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'ydü. Katillere �gazanız mübarek olsun� diyerek açık destek veren, dönemin Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu'ydu, ki halen Saadet Partisi Genel Başkan yardımcılığını sürdürüyor.

�KATİLLER KORUNUYOR�

28 Şubat sonrasında Sivas davası, Alevilerin düzene yedeklenmesine dönük olarak kullanılmaya çalışıldı. Alevi halkımızın özelde Sivas katliamına, genelde ise mevcut sisteme yönelik birikmiş öfkesi, laik-antilaik ikilemi üzerinden düzen potasında eritilmek istendi. Sivas katliamı ne ilkti, ne de son oldu. Bu ülkede binlerce gizli operasyon yapıldı. Çorum, Maraş, Sivas, Gazi katliamlarında yüzlerce aydın, emekçi hayatını kaybetti. Şemdinli ve Kızıltepe olaylarında olduğu gibi, katillerin korunması için gereken her şey yapıldı.

Bu yıl 2 Temmuz 2007 tarihi, katledilen onurlu aydınımız Hrant Dink�in davasının görülmeye başlanacağı tarih olması açısından da ayrı bir önem taşıyor. Hrant Dink�i 19 Ocak�ta aramızdan aldılar. Demokratik toplum savunucuları olarak, Sivas katliamında yaşamını yitiren insanlarımızı ve onurlu aydın, dostumuz Hrant Dink�i bir kez daha saygıyla anarken, bu davaların takipçisi olmaya devam edeceğimizi, demokratik kamuoyuyla birlikte olduğumuzu belirtiyoruz.�






Yazar
extreme


avatar
Kahramanmaras
admin
Kayıt: 24.10.2006
01.07.2007-19:55 #24074
kasimotkun yazdi
 
�KATLİAMDA EMNİYET PARMAĞI�

�Katliam öncesinde dağıtılan �Müslümanlar� .�


Böyle insanlık dışı bir eylemi provake edip tekrardan sağ-sol yada alevi-sünnü çatışması başlatmak isteyenlerin Allah belasını versin diyorum. konuyu çok ayrıntılı bilmiyorum ama 80 lerdeki olaylarda böyle başlamıştı. O dönem bir ajanın önce maraşta sonra istanbulda görüldüğü ve bu tip olayların başlamasına sebep olduğunu duymuştum





The Man Who Loved Algorithm&Ubuntu.
www.burakamasyali.com





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
01.07.2007-22:24 #24086
Bizi affedebilecek misin Carina

Hollandalı Carina Thuijs’ın yanmış cesedi, Türkiye’den doğduğu kasaba Doetinchem’e götürüldü ve orada defnedildi. Annesi, toprağa verilmesine rağmen biricik kızının öldüğüne inanmadı. "Kızım söylediği tarihte mutlaka gelecek" diyordu herkese.

Carina’nın dönüş bileti tarihinde havaalanına gitti. Uçak havaalanına indi. Ama Carina yoktu. Anne Thuijs, kızının öldüğünü o an anladı ve olduğu yere yığılıp kaldı. 22 yaşındaki Carina Thuijs’ın Sivas Madımak Oteli’ndeki son saatleri...

TARİH: 2 Temmuz 1993. Yer: Sivas/Madımak Oteli. Saat 13.30. Madımak Oteli’nin lobisi kalabalık. Lobidekiler, yarım saat sonra Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında Kültür Merkezi’nde başlayacak Arif Sağ’ın konserine gitmek için son hazırlıklarını yapıyor.

Carina Thuijs, aynı odada kaldığı Yasemin ve Asuman Sivri kardeşleri bekliyor. Bu arada lobidekileri izliyor.

Arif Sağ, sazının akordunu yapıyor.

Bir köşede Türk edebiyatının "ulu çınarı" 65 yaşındaki Yazar Asım Bezirci, iki büyük halk ozanı Muhlis Akarsu ve Nesimi Çimen ile muhabbet ediyor.

Bir başka grupta ise şairler bulunuyor: Metin Altıok, Dr. Behçet Aysan, Uğur Kaynar. Ekibin espri kaynağı, karikatürist Asaf Koçak da orada.

Semah ekibi bir köşede hocaları Kamber Çakır ile sohbet edip gülüyorlar. Carina, tek tük bildiği Türkçe sözcüklerle bu neşeli grubu anlamaya çalışıyor.

Herkesin kendisine gülümseyerek bakması çok hoşuna gidiyor. Hollanda’daki çekingenliği üzerinden atmasına, insanlarla rahat diyalog kurmasına kendisi de şaşırıyor.

Oda arkadaşları Yasemin ve Asuman’ın merdivenlerden inişini görüyor; el sallıyor onlara.

Soner YALÇIN
Devamı için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/6810704.asp?yazarid=218






Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
01.07.2007-22:25 #24087
Haksız yere bir insanı öldürmeyi tüm insanlığı öldürmekle eşdeğer tutan dinimizin bu tür insanlara ihtiyacı yok..Bu tür insanlara peygamber efendimiz asla benim ümmetim dememiştir...Bizden değildir demiştir...Dışardaki tekbir seslerine aldanmayın bunu yapan müslüman olamaz...

Bizi içimizden vuruyolar işte hala provakasyona geliyoruz...Teröristlerin istediği de tam buydu halk bu vahşet için birbirini suçlasın ve sevgisizlik ortamı oluşsun...Çok affferinler bizeki teröristleri hedeflerine ulaştırıyoruz...O olaydan sonra artık ben müslümanım diyenlere irticacı denildi bu topraklarda ilk defa kahrolsun şeriat denildi düşünsenize manasını bile bilmiyoruz.

Sivas katliamı muhakkak unutulmalıdır...Yeni nesillere bu nefreti taşımamalıyız bunun hiçkimseye faydası yok..Hele hele bu zamanlarda hepten birlik olmalıyız tek vücut olmalıyız...Lanetlememiz gerekenler aramıza bu kin ve nefret tohumu ekenlerdir...

Ben kendi düşüncem Otelin önündeki kalabalık da birçok kişinin gözlerinde endişeyi gördüm neler oluyor dediklerini hissettim...Hiçbir zaman inanmadım çünkü derin devletle daha evvel tanışmıştık...





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
01.07.2007-23:01 #24092
Ey suskun, duyarsız, tepkisiz toplum
Hep bu kabuklarda sinmen mi gerek
Zulüme baş eğdin, kimdendi korkun
Onca serden sonra dönmen mi gerek

İki temmuz dündü, sen tarihe bak
Mansur'u astılar, suçu enel hak
Ege'de Bedreddin, ya Baba İshak
Onları tarihe gömmen mi gerek

Kerbela vakası hala içimde
Hüseyini kellesi kılıç ucunda
Koskoca Pir Sulatn daracağında
ONLARI YANARAK ANMAN MI GEREK

Yorguni andıkça kabarır içim
Nesimi yüzüldü sorarın niçin
Senin bu gafletten uyanman için
Otuzar otuzar yanman mı gerek...

Ahmet Yorgun


Allah Allah dost diyerek
Koştuk Sivas ellerine
Halk türküsü söyleyerek
Coştuk Sivas ellerinde

Dışarda tekbir sesliler
İçerde kara yaslılar
Tüm Sivas'ın suçu yoktur
Ama yaktı Sivaslılar

Madımak'ta şimşek çaktı
Alevler göklere çıktı
Kime kızdı, kimi yaktı
Şaştık Sivas ellerinde

Alev kapladı yanımız
Hak'ka ulaştı canımız
Ateşle yandı tenimiz
Taştık Sivas ellerinde

Devlet baba, devlet baba
Ne kötülük ettik sana
Döne döne, yana yana
Piştik Sivas ellerinde

Mahzuni, tekbir sesliler
İçerde yanıyor canlar
Şeriatın içtiği kanlar
Bileniyor tüm insanlar

Tüm Sivas'ın suçu yoktur
Ama yaktı Sivaslılar.
Sivastan göklere uçtuk
Gönlümüz Hak'kı diler

Sivastan göklere uçtuk
Gönlümüz Hak'kı diler
Alevlerle kucaklaştı
Muhlis'ler Nesimi'ler
Yıldız daği toz dumanlı
Yollarımızı tutmayın
Biz bu yolun son yolcusu
Siz bizi unutmayın
Bu yol çok yolcular gördü
Gültekin'ler Gülsüm'ler
Biz hak'kı severek öldük
Sevmeyenler ne bilsinler
Verdiğiniz bu duman
Sanma ki bizi boğar
Bir Pir Sultan kurban olur
Yüzbin Mahzuni doğar
Yüzbin Mahzuni doğar


Aşık Mahzuni Şerif






Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
alew


avatar
istanbul
Kayıt: 01.04.2007
01.07.2007-23:41 #24102
işte bu sözler her şeyi açıklıyor paylaşımların için çok teşekkürler devamını bekliyoruzapplause





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
01.07.2007-23:43 #24103
Madımak Müzesi

Nürnberg'deki soykırım müzesinde, bir itirafhaneyi gezdiğim hissine kapılmıştım.
Her resim, her film, her nesne bir utancı haykırıyor gibiydi.
Sanki müze duvarlarından Alman halkının "Biz bu vahşeti yaptık, insanlıktan özür diliyoruz" sesi yükseliyordu.
Ancak bu itirafla acısını hafifletiyordu. Almanya, mazisini gömmeyi değil, onunla yüzleşmeyi seçmişti.
Müze, bu yüzleşmenin adresiydi.

* * *

İnsanlar vardır; geçmişindeki günahları, kavgaları konuşmazsa unutulur sanır.
Derin bir sessizliğin perdesi ardına gizler onları; üstüne suskunluğun merhemini sürer.
Oysa yara derindedir ve sustukça büyümektedir.
Çözüm, önce kendiyle, sonra kurbanlarıyla hesaplaşmaktır.
Toplumlar da öyledir.
Şimdi sevimsiz çağrışımlarla kebapçıya dönüştürülen Madımak Oteli, önerildiği gibi müze olursa Türkiye, hafızasını yitirmiş bir kazazedenin kendine gelmesi gibi hatırlamaya başlayacaktır mazisini...
Kindar bir hesaplaşmaya soyunmak için değil asla...
Tersine tarihin bu cinnet anından ibret almak ve onu bir daha yaşamamak için...
Müze, herkesin susarak ortak olduğu bir katliamı gözler önüne serecek ve hepimizi o acıların dersine sokacaktır.
Vahşetin tekrarını, yargı kararlarından çok bu vicdan dersi engelleyecektir.

* * *

Madımak Müzesi, kışkırtıldığı zaman o güzelim Türkiye'nin nasıl bir canavara dönüşebildiğini belgeleyebilmelidir.
Müzenin girişinde Aziz Nesin'in Salman Rüşdi tercümeleri ve ona öfkelenen fanatiklerin "Gün küfrün hesabını sorma günüdür" başlıklı bildirisi ve Hakikat gazetesi olmalıdır.
Katliam öncesi yerlerde sürüklenip parçalanan Ozanlar Anıtı'nın parçaları ortaya konmalıdır.
Asım Bezirci'nin son imzaladığı kitap durmalıdır bir camekân içinde...
Uğur Kaynar'ın o cehennemden her nasılsa kurtulmuş askılı deri çantası ile içinden çıkanlar sergilenmelidir başköşede:
Bir ehliyet... bir paket Bafra... kibrit... eşine hediye aldığı işlemeli
cüzdan ve ölmeden önce üzerine son şiirini karaladığı kâğıt peçete:
"Öldüğümde / doğduğum yere gidiyorum / Yıllarca süren bir hasret ve bilinmezliği / işte böyle yeniyorum."

* * *

Belediye Başkanı'nın "Gazanız mübarek olsun" diyen sesi yankılanmalıdır bir hoparlörden...
Otel kapısında deliye dönmüş kitlenin "Asker Bosna'ya" sloganıyla geri çekilen ve oteldekileri kaderine terk eden askerlerin süngüleri durmalıdır bir köşede; ibret olsun diye...
Madımak'a ilk kibriti çalanın "Allah'ım senin ateşin bu" haykırışı duyulmalıdır; kıyamet görüntüleri arasında...
İçerde elde sopa bekleyenlerin cesur, naçar, mahzun resimleri asılmalıdır duvarlara...
Mahsur kalanları kurtarmaya gelmişken Aziz Nesin'i görüp "Esas öldürülecek hayvan burada" diye haykırarak onu linççilere fırlatan itfaiye erinin kazması da olmalıdır bir yerlerde...
Morgda yan yana yatan cesetlerin fotoğrafları üzerine Metin Altıok'un yangın dumanıyla islenmiş gözlüğü ve dizeleri konmalıdır:
"Üzülme Altıok Metin / Hüzünlerle geçen tarazlanmış ömrüne... /Sen yoğun sis içinde sesi duyulan / uzak çandın bir zaman..."

* * *

Belki o zaman hafifler yaramızın sızısı...
Gezdikçe ibret olur, mazimizdeki cinnet; ağlar, ferahlarız. Dinmese de kayıpların acısı, bir daha acı çekmemek için Madımak müzesine çocuklarımızı derse yollarız.

CAN DÜNDAR





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
ssakinmaz


avatar
Istanbul
Kayıt: 20.01.2006
01.07.2007-23:47 #24104
yenimohikan yazdi
 

Ben kendi düşüncem Otelin önündeki kalabalık da birçok kişinin gözlerinde endişeyi gördüm neler oluyor dediklerini hissettim...Hiçbir zaman inanmadım çünkü derin devletle daha evvel tanışmıştık...


O zaman senin gözlerine 3 numara bi gözlük alalımda gör bakalım endişe mi nefret mi görmüşsün. Orada tekbir getiren 20000 kişinin allah belasını versin diyeceğim bu kadar.





Zoru severim, imkans?z vakit al?r..




Yazar
alew


avatar
istanbul
Kayıt: 01.04.2007
02.07.2007-00:14 #24111
yenimohikan yazdi [quote]Sivas katliamı muhakkak unutulmalıdır...Yeni nesillere bu nefreti taşımamalıyız bunun hiçkimseye faydası yok..Hele hele bu zamanlarda hepten birlik olmalıyız tek vücut olmalıyız...Lanetlememiz gerekenler aramıza bu kin ve nefret tohumu ekenlerdir...

bir şeyleri unutmak hiç bir zaman çözüm olamaz sadece su yüzüne çıkarılmak istenmeyenlerin üzerinin kapatılması olur madımak kesinlikle müze haline getirilmelidir ve gelecek nesillere ibret olmalıdır insanlar oraya girdiğinde tüyleri ürpermelidir ki katliamın boyutunu henüz farkedememiş olnlar bile o günü tüm ayrıntılarıyla içten içe yaşasın yaşasın ki işte o zaman tek vücut olsun hep birlik olsun müslümanım diye geçinip ortalığı kana bulayan anti-demokrat-çağdaş-laik insanlara karşı





Yazar
golondrina


avatar
el cielo
Kayıt: 06.11.2006
02.07.2007-01:35 #24121
Yumrukluyorum duvarları,yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde,nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne semaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kurban etmek
Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
Varsın ateşim suskunlukla beslensin
Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas senin de dağların
Dağlarında Şahanların!


Gün tutuşur canım gece tutuşur
Yangınlarda tutsak canlar tutuşur

Gülüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur

Sivas ellerinde sazım tutuşur
Söz tutuşur canım türkü tutuşur

Teller bizi söyler diller yarışır
Özgürlüğü yazan kalem tutuşur

Canlar can olurda eller tutuşur
Dost evinde canım sevda tutuşur

Pir Sultanlar ölmez binler yetişir
Akar gelir canlar tarih tutuşur






los caminos de la vida son accidentados
no puedes salir sin fatigarte
los caminos son tapados y con barreras
no puedes correr sin los destruir...


Yazar
reccae


avatar
istanbul
banlandı
Kayıt: 15.02.2006
02.07.2007-05:15 #24128
Vali Karabilgin, askerin ilk andan itibaren olayları yakından izlediğini hatta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş’in kendisini arayarak "Orada 6 bin mevcudum var, hepsi emrinde" dediğini de anlattı: "Güreş Paşa’ya, ‘Paşam bunları bana söylemeyin. Yanımda Tugay Komutanı var. Telefonu ona veriyorum. Ona söyleyin, talimatınızı ona verin’ dedim. Tugay Komutanı telefonu aldı, ‘Başüstüne komutanım’ dedi ve gitti".

sonrasını biliyoruz sanırım good luck

 

Sivas katliamı muhakkak unutulmalıdır...Yeni nesillere bu nefreti taşımamalıyız bunun hiçkimseye faydası yok..Hele hele bu zamanlarda hepten birlik olmalıyız tek vücut olmalıyız...Lanetlememiz gerekenler aramıza bu kin ve nefret tohumu ekenlerdir...


menemeni unuttuk sivasta canımız yandı. sivası unutunca sıra nereye gelecek peki devilish
unutmayacağım. anlatacağız konuşacağız tartışacağız gerekirse birbirimizin karşınısına çıkacağız. kavga bile edeceğiz ama unutulmayacak madımak, unutturulmayacak. taki birileri doğruyu görene gerçekleri farkedene kadar.

siz buna asilik diyorsunuz sanırım hatta bölücülük aykırılık bir sürü sıfat var sizin bu tip insanlar için kullandığınız.
ama unutma gafletine düştüğümüz gün daha kötüsüyle karşılaşacağız.

eğer illaki birisini lanetlemek istiyorsan ve o kalabalık insan sürüsünü ( bildiğin koyun sürüsü ) suçsuz görüyorsan dindar cumhurbaşkanı seçmeye çalışanları lanetle, zinaya ceza vermeye çalışanları lanetle, camiye bedava su verip kiliselerden hatta okullardan dünyayla para isteyenleri lanetle, 37 tane insanın öldüğü binaya dalga geçer gibi et lokantası açanları lanetle

lanetleyecek o kadar çok şey varken madımakı menemeni unutmayanları unutturmayanları lanetleme devilish

yarın ilk işiniz cümlelerimi çekmek olsun aralardan
belki eleştirecek birşeyler vardır. birazda beni lanetlersiniz





insa ettigim binanin cimentosu kelâm

1 2 3
Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb