Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Genel > Gündem > türkiye'deki kurumlar ve güçleri

Bu konu kilitli.

Yazar
burakkanmaz


avatar
Gaziantep
Kayıt: 02.10.2006
03.07.2007-17:16 #24213
akgulozkan yazdi
 
arkadaşım bence sen arada durmak yerine tam olarak neyi savunduğunu bi bilsen iyi olur..

ben savunmak için yazmıyorum ki smile sadece farklı bakış açıları ve düşünceleri düşünüp yazıyorum. yani kendi sabit düşüncelerim değil bunlar. konuyu tekrar tekrar okuyup farklı düşünceler düşünüp yazıyorum. peace ben öyle tek bir düşüncede sabit kalmam hiçbir zaman. her zaman farklı düşünüp tartışırım. yanlış düşüncede ısrar etmem rose





Yazar
akgulozkan


avatar
istanbul
Kayıt: 12.12.2006
03.07.2007-17:26 #24214
ya kimin ne olduğunu bilmiyosun(acemisin).. ya da farklı bakış açıları getirdiğini sanıyosun.. insanın kendine göre doğruları olmalı ve bunlardan taviz vermemeli.. sadece ortaya atıp böyle de düşünülebilinir demek üretkenlik olmaz.. ortalık yumuşar hiç bişe elde edilmez...

neyse sen nasıl düşünüyosan öyle devam et... ayrıca böyle birinin ortaya bi laf atıp bi ton kişinin bu konu hakkında yorum yapmasından sıkıldım.. Böyle olacaksa bile biraz daha güncel bilimsel şeyler olsun ki tartışmamız sonuç getirsin.. havaya kurşun sıkmak gibi bişey oluyo..





Yazar
clairvoyant


avatar
Antalya
Kayıt: 05.05.2006
03.07.2007-17:33 #24215
Renklerden konu açılınca birşey anlatmak geldi içimden. Bahar aylarında Haliç köprüsünün Eyüp tarafındaki kavşaktaki geniş çim alana bir Türk bayrağı figürü yapmışlardı çiçeklerden. Bu figürü her gün köprüden geçerken görüyordum. Bir ara kırmızı çiçekler vardı ama beyaz olması gereken yerde ise yeşil çimler vardı. Yani kırmızı tual üzerine yeşil ay-yıldız... Haftalarca böyle sürdü bu... Ondan sonra bir gün gördüm ki; ay-yıldız kısmına beyaz çiçekler ekmişler ama bu beyaz çiçekler ekilene kadar diğer kırmızılar solmuştu. Yani yeşil tual üzerine beyaz ay-yıldız oldu bayrak figürünün yeni hali...

Bu bir sorumsuzluk mu yoksa kasıtlı mı bilmiyorum ama kırmızı-yeşil ve yeşil-beyaz figür haftalarca dururken kırmızı-beyaz figür en fazla iki gün göründü. O iki gün de bana denk gelmemiştir diye düşünüyorum, çünkü ben hiç kırmızı ile beyazı yan yana görmedim.

Büyükşehir çalışıyor...





Let`s make this world a better place to live !

Yazar
yuxexes


avatar

Kayıt: 10.04.2006
03.07.2007-17:44 #24216
clairvoyant yazdi
 
Renklerden konu açılınca birşey anlatmak geldi içimden. Bahar aylarında Haliç köprüsünün Eyüp tarafındaki kavşaktaki geniş çim alana bir Türk bayrağı figürü yapmışlardı çiçeklerden. Bu figürü her gün köprüden geçerken görüyordum. Bir ara kırmızı çiçekler vardı ama beyaz olması gereken yerde ise yeşil çimler vardı. Yani kırmızı tual üzerine yeşil ay-yıldız... Haftalarca böyle sürdü bu... Ondan sonra bir gün gördüm ki; ay-yıldız kısmına beyaz çiçekler ekmişler ama bu beyaz çiçekler ekilene kadar diğer kırmızılar solmuştu. Yani yeşil tual üzerine beyaz ay-yıldız oldu bayrak figürünün yeni hali...

Bu bir sorumsuzluk mu yoksa kasıtlı mı bilmiyorum ama kırmızı-yeşil ve yeşil-beyaz figür haftalarca dururken kırmızı-beyaz figür en fazla iki gün göründü. O iki gün de bana denk gelmemiştir diye düşünüyorum, çünkü ben hiç kırmızı ile beyazı yan yana görmedim.

Büyükşehir çalışıyor...


Bu kadar da olmaz sanki kırmızı-beyaz figürlü bayrak cumhuriyet döneminden itibaren kullanılıyor.bayrak tarihçesine bakarsan bizim kullandığımız bayrak osmanlı döneminde kullanılan bayraktır.nereden nasıl bir hakaret konusu bulurum diye uğraşmayın.size göre herşey sizin gibi düşünmeyen herşey yanlış ve geridir..yarın havanın rengi niye kırmızı değil dersiniz...





?NSANI YA?AT Ki DEVLET YA?ASIN...



Yazar
clairvoyant


avatar
Antalya
Kayıt: 05.05.2006
03.07.2007-18:11 #24220
yuxexes yazdi
 
Bu kadar da olmaz sanki kırmızı-beyaz figürlü bayrak cumhuriyet döneminden itibaren kullanılıyor.bayrak tarihçesine bakarsan bizim kullandığımız bayrak osmanlı döneminde kullanılan bayraktır......


Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir ve bayrağımızın rengi bellidir. shame on you
Bu bayrak Osmanlı zamanında kullanılmış da olsa artık o zamanlardaki birkaç bayrağın arasında kalan bir bayrak değildir, ortağı yoktur, tektir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, özel bir sebebi olmadan, koca bir alana Türkiye Cumhuriyeti bayrağı dışındaki bir bayrağın milyonlarca kişiye karşı sergilenmesinden rahatsızlık duymuyorsanız söyleyecek birşey bulamıyorum...

Mesajının devamını alıntı yapmadım çünkü o bölümü üzerime alınmıyorum...





Let`s make this world a better place to live !

Yazar
the tmt


avatar
Eis tin poli
Kayıt: 08.01.2006
03.07.2007-18:13 #24221
Bizim bayrağımızın meşei tam olarak belli değil. Çünkü çok eski bir uygarlığa sahibiz ve uygarlığımız da tarih boyunca hep özgür yaşamıştır. Yani Yunanlar gibi kaybettikleri özgürlüğü sonradan kazanıp 1980lerde bayraklarını çizenlerden değiliz.

Türk bayrağı ile ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. Bu rivayetlere göre Türk bayrağı İslam'ın ilk çıkış dönemlerine, Bizans'a, antik Mısır'a ya da Sümerler'e dayanmaktadır. Hiçbir rivayetin doğruluğu kesinlik kazanmamıştır.

Ancak şurası da bir gerçektir ki Türk bayrağı günümüz anlamı ile çağdaş, modern ve de bazılarının hiç de hoşuna gitmeyen laik Türkiye Cumhuriyeti'nin kutsal simgesidir.





Toufektsioupoli









Yazar
burakkanmaz


avatar
Gaziantep
Kayıt: 02.10.2006
03.07.2007-18:21 #24223
akgulozkan yazdi
 
ya kimin ne olduğunu bilmiyosun(acemisin).. ya da farklı bakış açıları getirdiğini sanıyosun.. insanın kendine göre doğruları olmalı ve bunlardan taviz vermemeli..

haklısın ama çoğu kişi kendince olan doğrulara saplanıp kalıyor. acaba yanlış düşünüyor olabilir miyim demiyor. zaten bu yüzden tartışmalar sonuçsuz kalıyor. herkes karşıya kendi fikrini benimsetmek istiyor.

bu konu öyle çok büyük bir konu değil, kendi doğrularımdan taviz vermeyecek kadar ciddi bir konu değil (tutupta caminin veya okulun çok olmasını savunamam yani). o yüzden farklı açılardan düşünüyorum. ben bir konuda tek düşünceye takılıp kalmayı hiç sevmiyorum.

dediğin gibi, herkesin düşüncesi kendince doğrudur smug





Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
03.07.2007-21:32 #24244
BurakKanmaz sonuna kadar sana destek veriyorum asla ve asla uçlara kaymak zorunda değilsin bu forumda bir kaç defa bende tartışmanın harareti ile asla varmak istemediğim noktalara geldim bazen kendi yazdıklarımı okuyup kendi kendime ben bu kadar radikal değilim neden böle yazmışım diye düşünüyorum...Ama gerçek şu ki tartışma ortamı sağlıklı olmadığında ve ya karşında acaip gerekçelerle değerlerine saldırıldığında -etten ve kemikten olduğumuzdandır herhalde- hemen parlıyoruz...Keşke biraz daha müsamahalı ve yeni fikirlere açık olabilsek....Bence Burak arkadaşın fikirleri birçoğundan daha oturmuş ve ne istediğini biliyor....

Bu arada Şafağın komplo teorisi de müthiş gerçekten süper bi gözlem....Ama gerçekçi değil kkanımcablushing





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
03.07.2007-21:43 #24247
Tartışmalar hep olması gereken noktadan kayıp kişiselleştiriliyor, karşılıklı atışmalara dönşüyor.KArşımızdakini anlamaya çalışmak gerekiyor. kendi doğrularımız tabiki olsun ama bunlar hiç bir zaman asla değişmeyecek türden olmasınlar. Çünkü mutlak ger.ek veya doru diye bir şey yoktur. Göreceli kavramlardır bunlar.

Yeşillenme konusuna gelince, dini temsil eden bir renk olamaz bence olsa olsa dinsel siyasi hareketin bir rengi olabilir.Yani yeşil siyasal islamın rengi olablir. Siyasal İslam da dini bir devlet kurmak ister,Bu devlette İran da olduğu gibi baskıcı totaliter bir yönetim haline dönüşür çünkü Dini bir devlet çağdaş bir hukuk sistemi ile yönetilemez daha doğrusu hukuk iile yönetilemez. Çünkü hukuk değişkendir.Yetersiz kaldığında veya daha iyisi geldiğinde değişme ihtiyacı duyar. Ama dini devletin kuralları dogmadır, değişken değildir. yetersiz kaldığında değiştirilemez.

Cami sayısının fazla olması yada olmamasından öte laik bir devlette diyanet işleri başkanlığı gibi bir dinin bir mezhebini temsil eden ve ona hizmet eden bir kurumun olması laiklik ile çelişir mi çelişmez mi ona bakmak lazım. Bütün vatandaşlar vergi öder ama devlet sadece bir kesime verilen din hizmetine bütçe ayırır. Bu anayasının sosyal ve eşitlikçi anlayışı ile tezat oluşturur. Mesela Şii Caferi vatandaşlar kendi imamlarının ücretlerini kendileri ödemek zorundadırlar. Aynı şekilde Cemevleri hala ibadethane olarak kabul edilmemekte ve buralardan elektrik su parası alınırken diğer ibadethanelerden alınmamaktadır.Aynı şekilde zorunlu din dersleri ile vatandaşların bir bölümüne yönelik asimilasyon faaliyetleri yürütülmektedir. Yani devlet Laiklik ilkesi ile çelişmektedir. Anayasal vatandaşlar arasında maalesef ayrım yapar bir haldedir.

Türkiyedeki cami sayısı arap ülkelerinin toplamından fazladır ve cami sayısı gerekenden fazladır bana göre.bu sayı 1980 den sonra hızla artmıştır, imam hatip liselerinde olduğu gibi..1980 de darbeyi yapanlar Türkiye'yi bir din devleti haline dönüştürecek kararlar aldılar. Bunların çoğu sosyalizme karşı geliştirilen yeşil kuşak anlayışının ürünüydü. Alınan kararlar türkiyede cami sayısını, imam hatip sayısını patlattı. İnsanlar bu dünyadan çok öbür dünyayı düşünür hale geldiler ayrıca bu kararlar kısa süre içinde Türkiye de siyasal İslam ın önünü açtı gelişimini hızlandırdı.%3 lerde dolaşan partiler. %20 lere ulaştılar. Siyasal İslam koşmaya başladı. Türkiye'nin en güçlü yapısı haline geldi 1995' te. Bu hareketten ürkenler bu kez 28 Şubat ı gerçekleştirip Siyasal İslamı yavaşlatmaya çalıştılar, yavaşlatamadılar şekil değiştirmesine neden oldular sadece.

Günümüzde populer olan tarikatlarden birinin önde gelenlerinden olan yeni asya gazetesi sahibinin konuşmacı olduğu bir toplantıda bulundum ve dönemin askerlerinin kendileriyle konuşup onları desteklemeleri karşılığında, tarikatin her türlü alanda destekleneceğini söylediklerini ifade etti ve kendilerinin bunu kabul etmediğini de ekledi. ancak ortada olan bir gerçek 1980 den sonra bu tarikatin akıl almaz bir şekilde büyüdüğüdür.Bugün milyarlarca dolara hükmeden okulları dershaneleri üniversiteleri bulunan bir tarikat. Bu kadar aç insan varken açlıktan ölen insan varken, bu boyutta servet sahibi olan bir tarikat.Devlet dairelerindeki memurların büyük bölümünün müridi olduğu bir tarikat.

Sorunun kaynağı 1980 darbesi ve onun anayasasıdır. Gelecek dönem bu anayasadan kurtuluruz inşallah.






Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
03.07.2007-22:01 #24249
Ben de Türkiye'nin asla laik olmadığını ve böylelikle hiçbir zaman laik kalamayacağını yazacaktım ama şimdi biri çıkar bi laf eder yediremem kendime... deyip sustum.. Bu konuyu başka birinin açmasına çok sevindim valla...biggrinbiggrinbiggrin

Dediğin gibi diyanetin varlığı tamamiyle laiklik ile çelişir...Atatürk hilafeti kaldırdığı gibi diyaneti kurdurmuş...Dolayısıyla hiçbir zaman laik olamadı devletimiz...
Ama yanıldığın bir nokta var diyanet sadece bir mezhebi temsil ediyo filan..bi de zorunlu din dersi...İyi ama bunlar hiç de iyi şeyler değil müminler için...Devlet tamamiyle müslümanları kontrol altında(bence bakı altında) tutmak için diyaneti kurdurdu zorunlu dersi koydu..Dikkat et zorunlu din derslerini Kenan Evren koydurdu ..Peki din eğitimi devlet eli ile değilde nasıl verilmeli..Avrupanın seküler ülkelerinde olduğu gibi cemaatler(Almanya belçika...) din eğitimin kendi verir maaşını da...devlet imama ya da papaza maaş vermez onlar memur da değildir...Ya akıl var mantık var laik bir ülkede nasıl bir imam memur olabilir devletten maaş alabilir..








Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
03.07.2007-22:14 #24250
yenimohikan yazdi
 
Ben de Türkiye'nin asla laik olmadığını ve böylelikle hiçbir zaman laik kalamayacağını yazacaktım ama şimdi biri çıkar bi laf eder yediremem kendime... deyip sustum.. Bu konuyu başka birinin açmasına çok sevindim valla...biggrinbiggrinbiggrin

Dediğin gibi diyanetin varlığı tamamiyle laiklik ile çelişir...Atatürk hilafeti kaldırdığı gibi diyaneti kurdurmuş...Dolayısıyla hiçbir zaman laik olamadı devletimiz...
Ama yanıldığın bir nokta var diyanet sadece bir mezhebi temsil ediyo filan..bi de zorunlu din dersi...İyi ama bunlar hiç de iyi şeyler değil müminler için...Devlet tamamiyle müslümanları kontrol altında(bence bakı altında) tutmak için diyaneti kurdurdu zorunlu dersi koydu..Dikkat et zorunlu din derslerini Kenan Evren koydurdu ..Peki din eğitimi devlet eli ile değilde nasıl verilmeli..Avrupanın seküler ülkelerinde olduğu gibi cemaatler(Almanya belçika...) din eğitimin kendi verir maaşını da...devlet imama ya da papaza maaş vermez onlar memur da değildir...Ya akıl var mantık var laik bir ülkede nasıl bir imam memur olabilir devletten maaş alabilir..




Katılıyorum. Ama diyanet bir mezhebi temsil ediyor. Bu kesin ve açıktır. Bu konuda tartışılacak bir yön göremiyorum.Diyanet cumhuriyet dönemi koşullarında gerekliydi. ancak bugün ya kaldırılmalı yada laiklik ve eşitlik ilkesini bozmayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır.Bundan sonrada Camilerin tarikat yuvasına dönüştürülmemesi için denetlenmesi gereklidir. Ancak sanırım devlet bu denetleme işini hiç bir kurumda doğru dürüsüt yerine getiremediği igibi buradada aynı sorunu yaşıyor . 80 yıllık cumhuriyet döneminde bu darbelerin esiri olmsaydık belkide bugün bu gereksiz şeyleri tartışmayacaktık.





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
thesilver


avatar
Yalova
Kayıt: 13.02.2006
03.07.2007-22:20 #24251
bla bla bla ...

tartışmak için tartışmayalım

gereksiz karşılaştırmalar gereksiz cıkarımlarla hiçbir sonuç elde edemeyizangry





Those were the days guys, those were the days...








Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
03.07.2007-22:27 #24252
Bana katılmadığın noktada yannış anlamışsın clownclown Ben diyanet sadece bir mezhebi temsil etmiyor demedim..Yani bu konu ile ilgili yorum yapmadım..Herhalde dilbilgisi hatası yapmışım...Gerçi sadece bir mezhebi değil belki sunniliği temsil ediyordur...Çünkü ben şafiiyim ve diyanetin şafii ilmihali de var bi soru sorduğunda mezhebimde şafii ya da maliki her ne ise dediğinde sana ona göre cevap veriyolar...Ama benim bildiğim kadarı ile yanılıyor da olabilirim alevilik islamın bir mezhebi değil farklı bir din de değil bir kültür olayıdır ya da yaşayış biçimidir...O yüzdn bir alevi de 4 mezhepten birini seçebilir ya da hiçbirini seçmez vicdani bir şeydir bu..





Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
03.07.2007-22:30 #24253
thesilver yazdi
 
bla bla bla ...

tartışmak için tartışmayalım

gereksiz karşılaştırmalar gereksiz cıkarımlarla hiçbir sonuç elde edemeyizangry


peh peh peh angry





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
03.07.2007-22:36 #24254
yenimohikan yazdi
 
Bana katılmadığın noktada yannış anlamışsın clownclown Ben diyanet sadece bir mezhebi temsil etmiyor demedim..Yani bu konu ile ilgili yorum yapmadım..Herhalde dilbilgisi hatası yapmışım...Gerçi sadece bir mezhebi değil belki sunniliği temsil ediyordur...Çünkü ben şafiiyim ve diyanetin şafii ilmihali de var bi soru sorduğunda mezhebimde şafii ya da maliki her ne ise dediğinde sana ona göre cevap veriyolar...Ama benim bildiğim kadarı ile yanılıyor da olabilirim alevilik islamın bir mezhebi değil farklı bir din de değil bir kültür olayıdır ya da yaşayış biçimidir...O yüzdn bir alevi de 4 mezhepten birini seçebilir ya da hiçbirini seçmez vicdani bir şeydir bu..

o diyanetin alevileri tanımlayış şeklidir. 4 mezhebin kabulude aynı olaydır. islamda 4 mezhebin yanında caferilik vardır. Bunun yanında farklı bir çok düşünce ve anlayış vardır. Ama kabul edilmez. Bir alevinin bu 4 mezhepten birini seçmesi onun asimile olması demektir. Alevilik konusunda toplum bilgisizdir. ama süreç toplumun bilgilenmesi yönünde gelişmektedir. Farklılıkları vardır ve bu farklılıkları ile kabullenlmesi gerekmektedir.Yüzyılların verdiği bir önyargı vardır. bunun çözülmeside süreç meselesidir.





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
1 2 3 4 5 6 7
Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb