Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
"Japonlar taze balığı hep çok sevmişlerdir. Fakat Japonya sahillerinde bol balık bulmak mümkün olmamaktadır. Balıkçılar, Japon nüfusu doyurabilmek için daha büyük tekneler yaptırıp daha uzaklara açılabilmişlerdir. Balık için uzaklara gidildikçe, geri dönmesi de daha çok vakit alır olmuştur.
Dönüş bir-iki günden daha uzarsa, tutulan balıkların da tazeliği kaybolmaktadır.
Japonlar tazeliği kaybolmuş balığın lezzetini sevmemişlerdir. Bu problemi çözebilmek için balıkçılar teknelerine soğuk hava depoları kurdurmuşlardır. Böylece istedikleri kadar uzağa gidip, tuttuklarını da soğuk hava deposunda dondurulmuş olarak saklayabileceklerdi. Ancak Japon halkı taze ile donmuş balık lezzet farkını hissedebiliyor ve donmuş olanlara fazla para ödemek istemiyorlardı.
Balıkçılar bu defa teknelerine balık akvaryumları yaptırdılar. Balıklar içeride biraz fazla
sıkışacaklardı, hatta, birbirlerine çarpa çarpa birazda aptallaşacaklardı, ama yine de canlı
kalabileceklerdi.Japon halkı canlı olmasına rağmen bu balıkların da lezzet farkını anlayabiliyorlardı.
Hareketsiz, uyuşmuş vaziyette günlerce yol gelen balığın, canlı, diri hareketli taze balığa göre
lezzeti yine de etkilenmişti. Balıkçılar nasıl olacakta Japonya'ya taze lezzetli balığı getirebileceklerdi? Siz olsaydınız ne yapardınız? Hedeflerinize ulaşır ulaşmaz, mesela mükemmel bir es buldunuz veya çok basarili bir firmaya girdiniz, borçları ödediniz v.s. Heyecanınız kaybolmaya başlamaz mı? Aşırı çalışmanız gerekmiyorsa rahatlamaz misiniz? Lotoda büyük ikramiyeyi kazananlar parayı savurmaya başlamaz mı?
Japonların Taze balık probleminde olduğu gibi çözüm aslında basittir. 1950'lerde L.Ron Hubbart'in gözlemlediği üzere "İnsanoğlu ancak hırs iddiası içinde bulunursa anormal cabalar sarfeder."
Ne kadar akilli, uzman, inatçı iseniz iyi bir problemle uğraşmaktan o kadar zevk alırsınız.
Problem sizi ne kadar zorluyorsa ve siz onu adim adim çözebiliyorsanız bundan da o derece mutluluk duyarsınız, heyecan duyarsınız ve enerji dolu, canlı, ayakta kalırsınız.
Japonlarda balıkları yine teknelerindeki akvaryumlarda tuttular, ancak içine küçük bir de köpekbalığı attılar. Bir miktar balık köpekbalığı tarafından yutulmuştu, ama geride kalanlar son derece
hareketli ve taze kalabilmişlerdi. Buradan da görüleceği üzere problemlerden, uzaklaşmaktansa içine atlamak, boğuşmak ve onları yenmek gerekir.
Problemimiz çok ve çeşitli olabilir. Ümitsiz olmayın. Onları tanıyın, organize edin, kararlı olun, daha çok bilgi ve yardim desteği ile onlarla savasın.
Beyninize bir köpekbalığı atin ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün. "
|
|
Yazar |
|
wardom
Kirklareli
admin
Kayıt: 12.11.2006 |
|
akgulozkan yazdi | Beyninize bir köpekbalığı atin ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün. " |
Yok almayayım
www.sonergonul.net
|
|
Yazar |
|
extreme
Kahramanmaras
admin
Kayıt: 24.10.2006 |
|
Köpek balığı kafama sığmazki, yavrusunu alıp orda besleyecekmiyiz??
The Man Who Loved Algorithm&Ubuntu.
www.burakamasyali.com
|
|
Yazar |
|
seasun87
Kayıt: 16.02.2007 |
|
Çok güzel ve anlamlı bir yazı,paylaşımın için teşekkürler..
Kesinlikle karşılaşılan problemlerin üzerine gidilmeli;eğer sadece sonuç önemliyse;sonuca ulaşma yolunun pek de önemi yoktur.Umutsuzluğa kapılmak bile umut edebilme umudumuzu engeller!
çok sevdiğim birkaç cümle belki durumu güzel özetleyebilir:
"Yapamayacağın şeylerin,yapabileceklerini engellemesine izin verme.Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman,yelkenlerini rüzgara göre ayarla.Çünkü dünya,karşılaştığın fırtınalarla değil,gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir." :)
"Bir bilet istiyorum..Sadece gidis olsun..Cocuklugun safligina.."
|
|
Yazar |
|
adaniak
Kayıt: 13.01.2007 |
|
wardom yazdi | akgulozkan yazdi | Beyninize bir köpekbalığı atin ve nelere ulaşabileceğinizi o zaman görün. " |
Yok almayayım |
extreme yazdi | Köpek balığı kafama sığmazki, yavrusunu alıp orda besleyecekmiyiz??
|
olum siz ne anlarsınız be...çok anlamlı..gözlerim doldu be...
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
"
Sisal bitkisi
Gündüz sıcak güneşin, gece soğuk rüzgârların olduğu sert verimsiz topraklarda yetişen sisal, yapraklarındaki elyaf nedeniyle dokuma sanayiinde çok kıymetlidir. Az zamanda çok ürün elde edebilmek için verimli topraklarda en müsait şartlarda yetiştirilmeye başlar. Fakat sonuç tam bir fiyasko; bu sisallerin yapraklarında elyaf yoktur. Anlaşılır ki; sisali değerli kılan elyaf, zorlu iklim şartlarında yetiştiğinde oluşuyor."
>Birçok büyük başarı hep zor şartlar altında gerçekleşmiştir...
>Edison ampül ü icat edene kadar yaklaşık 1000 deney sonuçsuz kalmıştır..
>Canlılığın mükemmelliyeti çevre koşullarının zorluğunda oluşmuştur..
>Zorluk bir nevi filtredir, hayatın orjinal şekillerini oluşturmaya yarayan sanatçı ellerdir..
>Hayatın kıskacları arasına sıkışan, bunalan ruh bir çıkış yolu arar ve işte başarılar böyle koşullar arasında tek çıkış yoludur..
Eğer hayatta hiçbir zorlukla karşılaşmıyorsak lezzetimizden şüphe etmeliyiz..
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | |