Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Genel > Gündem > tarihe ölüm dalışı
Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
02.10.2007-16:01 #28248
Japonya'da ilginç bir tartışma sürüyor bugünlerde:
"Tarih, ders alınacak bir kitap mıdır, bir kahramanlık destanı mı?"
"Geçmişle hesaplaşmak için mi okutulur, ortak bir kimlik oluşturmak için mi?"
"Derste tarihsel gerçekleri mi öğretmeliyiz, milli gurur mu aşılamalıyız?"
Yabancı olmadığımız bir tartışma bu... o yüzden ilgiyle izliyorum.
* * *
Tartışma, "kamikazeler"den çıktı.
2. Dünya Savaşı'nı anlatan çoğu kitapta, Japon intihar komandoları efsaneleştirilerek anlatılır. "1945'te Japonya düşmek üzereyken binlerce gönüllü, hayatlarını hiçe sayarak Okinava'da Amerikan gemilerine 'ölüm dalışı' yapmıştır."
İşin aslının böyle olmadığı biliniyordu, ama durum, geçenlerde yayınlanan bir kitapla belgelendi.
1500 kamikaze taarruzunu yapanlar gönüllü değil, "intihar"a zorlanan kurbanlardı. Japon ordusunun baskısıyla ailelerini öldürüp çaresizce ölüme dalmışlardı.
Gerçek ortaya çıkınca, ders kitapları "düzeltildi". Kamikaze efsaneleri yerine Japon ordusunun herkese silah ve bomba dağıtarak intihar "telkininde" bulunduğu belirtildi.
* * *
Ancak geçen yıl işbaşına gelen muhafazakâr hükümet, Japonlara yeniden ulusal onur kazandırma vaadi doğrultusunda okullarda milliyetçi eğitim verilmesi için anayasayı değiştirdi. Bir komisyon kuruldu. Ortaokul ve lise tarih kitapları elden geçirildi. 124 bölüm yeniden "düzeltildi".
300 bin Çinli sivilin öldürüldüğü Nanjing katliamından "bir olay" diye söz edildi; "bir çok insan"ın öldüğü belirtildi.
Bir dipnotta ise şu ifade vardı:
"Savaş zamanı pek çok Koreli 'umumi kadın', savaş bölgesine getirildi."
Kitapta "umumi kadın" diye söz edilen Koreliler, aslında cephedeki Japon askerleri için fahişeliğe zorlanan 100 bin kadın tutsaktı.
Bu arada kitap sayfalarına Güney Kore'yle ihtilaflı adaların "işgal altında olduğu" yorumu eklendi.
Tabii kamikaze taarruzları konusu da değiştirildi ve ordunun birçok genci intihara zorladığına dair ifadeler kitaplardan çıkarıldı.
* * *
Bunun üzerine herkes ayağa kalktı.
Çinliler, kitapları diplomatik yoldan protesto ettiler.
Güney Kore sözcüsü, "Çocuklarımıza çarpıtılmış tarih öğretmek iki ülkenin de yararına değildir. Tarafgir kitapların düzeltilmesini istemeyi sürdüreceğiz, çünkü geçmişi unutup geleceğe bakabilmenin tek yolu bu" dedi.
Ardından Okinava eyaletinde 100 bini aşkın Japon gösterici yeni tarih kitaplarını protesto için miting yaptı. 2. Dünya Savaşı'nda babaları, dedeleri zorla ölüme gönderilenler, resmi tarihin bu olayı reddetmesini öfkeyle karşıladılar.
Göstericilerin elindeki pankartta "Tarihi unutmayalım" yazıyordu.
* * *
Bugün yaşadığımız sorunların hemen hepsinin mazide kökleri var.
O yüzden tarih dersleri, gelecek kuşağın fikri yapısını da şekillendiriyor.
"Ulusal kimlik inşası" adına yüklenen ideolojik içerik, çatışmacı bir kültüre zemin hazırlıyor.
Oysa kışkırtıcı olmayan, mazisiyle barışık bir tarih kitabı, sadece yurtta değil, dünyada da barışın sigortalarından biridir.
Bir ara Türkiye ve Yunanistan, karşılıklı olarak tarih kitaplarından düşmanca ifadeleri temizlemeyi gündeme almıştı.
Sonuç ne oldu?
Bir yazıda da buna değineceğim.

CAN DÜNDAR
http://www.milliyet.com.tr/2007/10/02/yazar/dundar.html





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
extreme


avatar
Kahramanmaras
admin
Kayıt: 24.10.2006
02.10.2007-16:24 #28252
Gözlerim Bozulacak bigün.beat up
yazıyı okumadımdancing





The Man Who Loved Algorithm&Ubuntu.
www.burakamasyali.com





Yazar
kellad


avatar
istanbul
Kayıt: 21.01.2006
02.10.2007-17:02 #28253
Oooo daha japonlar neler yapmış neler....
Gördüğüm kadarıyla japonlar insanlıktan en az nasib almış millet. İnanılmaz canilikler ve şerefsizlikler yapmışlar. En azından 2. dünya savaşı sıralarında öylelermiş.
Kendi köylüleri üzerinde biyolojik silahlar deneyip ölmelerine saatler kala canlı canlı otopsi yapıyorlarmış. Binlerce Çin köyünde prototip biyolojik silahları denemişler. Savaş esirlerini aç susuz ölene kadar demiryolu inşaatında çalıştırmışlar. 100.000lerce fahişeleri olmasına rağmen gittikleri yerlerde tecavüz etmedik kadın bırakmamışlar. vs. vs.





Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
02.10.2007-17:34 #28254
Aman kardeşim bu yazının ana fikri bu değil. Aman diyeyim konu yanlış yere gitmesin.





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
excellence


avatar

Kayıt: 09.07.2007
02.10.2007-18:26 #28256
ozkanoncu yazdi
 
Aman kardeşim bu yazının ana fikri bu değil. Aman diyeyim konu yanlış yere gitmesin.


konunun senin istediğin yere gitmesi işine gelmiyordur belki laughing
arama motorunuza sevr yazıp incelerseniz

ayrıca mevzu bahis işlemlerin çoğu almanlar ruslar ve diğer ülkeler tarafından da yapılmıştır. hatta alman ilaç endüstrisinin bugün bu kadar başalrılı olmasının sebeplerinden birisi zamanında canlı kobay oalrak kullandığı insanlar.
arama motoruna dresden veya auschwitz yazarsan bir kısmını görebilirsiniz

ama cidden konumuz bu değil.
konumuz devlet eliyle fanatik bireyler yetiştirmek.
çok ırkçı olur bu bireyler mesela.
hemen diğer milletleri kötülemeye başlıyorlar :p





Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
02.10.2007-19:16 #28258
İşime gelmemesi ile ilgili değil. Sadece yazının anafikri etrafında konuşabilsek belki daha yararlı olurdu. Yoksa o millet bunu yaptı, bu millet şunu yaptı denilsin diye veya bir milleti kötülemek için açmadım ben bu başlığı.

Tarih ne içindir demiş Can Dündar, bence çok önemli bi konu. Tarih gerçekten asla objektif bakılamayacak bir konumudur. Amaç ders almakmıdır yoksa kendi milletini yüceltmek midir?

Tartışmayı olması gereken noktasından saptırırsak, elimize bişey geçmez. Ana fikirden uzaklaşmayalım. CAN Dündar japonlar yerine dünyadaki herhangi başka bir milletten buna benzer örnekler verebilirdi.






Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
ozkanoncu


avatar
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006
04.10.2007-10:26 #28349
Nisyan katmanları

Çoğumuzun mazisinde kırılmış arkadaşlar, telafisiz hatalar, istenmeden söylenmiş laflar vardır.
Bazılarımız bunu ömür boyu küslüğe çevirir.
Kimimiz üstünü örtüp hiç yokmuş gibi davranır.
Malum; hafıza-ı beşer, nisyan ile maluldür; yani insan aklı, unutma özürlüdür.
Kimimiz ise, dargınlığı derinleştirme pahasına sorunun üstüne yürür; esaslı bir hesaplaşmaya girişir.
Pek azımız yaşananlarda kendi sorumluluğumuzu kabul ederiz. O yüzden de küslük sürdüğü müddetçe kendimizi haklı çıkaracak tezler üretiriz.
Bu arada hafıza, sürekli diğerinin bize ne kötülükler yaptığını hatırlatarak suçluluk duygumuzu bastırır.
* * *
Toplumlar da böyledir.
Geçmiş ihtilafları deşmek istemezler pek... Samimi bir hesaplaşmaya girişmek yerine kendilerinin ne kadar haklı olduğuna dair kanıtlar üretirler.
Giderek bu kanıtları, itirazları bastıracak şekilde yüksek sesle dillendirmeye başlarlar.
Toplumlar, böylece "millet" olur.
Süreci sağlamlaştırmak, tartışma yaratmamak için "Düşmanlarımız bize ne kötülükler yaptı" konusu da sık sık hatırlatılır. Böylece mazideki yaranın üstü sımsıkı kapatılır.
Dış düşman, içte birliğin sigortasıdır.
"Bir daha düşünsek, şuna karşı taraftan da baksak" diyenler vatan haini sayılır.
Resmi tarih, kindarlığın koltuk değneğidir.
Yeni yetişen kuşaklar, bu değnekle yetiştirilir
* * *
Ama günümüzde değişiyor bu yaklaşım...
Uygar dünya, bugün yaşadığı sorunların hemen hepsinin, geçmişteki köklerden sürgün verdiğini fark ediyor.
"Maziyle hesaplaşma"nın çağı başlıyor.
Prof. Dr. Mithat Sancar, geçen hafta yayımlanan "Geçmişle Hesaplaşma; Unutma Kültüründen, Hatırlama Kültürüne" adlı kitabında (İletişim, 2007) 1980'lerin başından itibaren dünyada nasıl bir "hafıza patlaması" yaşandığını, tarihsel sorgulamanın, nasıl uygarlaşmanın zorunlu bir basamağı olarak görüldüğünü örneklerle anlatıyor.
Geçmişin acı deneyimlerini esas itibariyle unutma, daha doğrusu bastırma üzerine kurmuş Türkiye gibi toplumların, "hatırlama yasağı"nı bir idare tekniği olarak kullandığını, bunun da üst üste yığılmış "nisyan katmanları" yarattığını söylüyor.
* * *
Şu son bir haftada yaşandığımız olaylara bakın:
Şırnak'ta alçakça taranan minibüste de...
Buca'da kalleşçe yerleştirilen bombada da...
Hrant Dink'in tetikçisini getiren araçtaki "Ya Sev Ya Terk et" yazısında da...
"Malezya oluruz" korkularımızın temelinde de...
Askerin her fırsatta siyasete müdahalesinde de... Hasan Hüseyin'in kızı olduğunu 23 yıl gizlediğini söyleyen mankenin dramında da hep o en derine gömdüğümüz nisyan katmanları var.
Yaralar açılırsa kanar sandığımız, öyle sandıkça yarayı içten içe sürekli kanattığımız, "Hatırlayalım" diyenleri içeri attığımız için bekleyerek daha çok yaralanıyor, kan kaybediyor, yarayı kangren haline getiriyoruz.
* * *
Zannetmeyelim ki, bu sadece bize özgü bir direnç:
Prof. Sancar'ın kitabında, sürecin zorluklarına dair, İtalya'dan, Almanya'dan, İspanya'dan, İsviçre'den, Şili'den, Arjantin'den, Güney Afrika'dan örnekler var.
Geçen günkü yazımda Japonya'nın tarih ders kitaplarını değiştirerek nasıl bir kargaşa yarattığını anlatmıştım.
"Nisyan katmanları"nı eşelemeyi, Türkiye ve Yunanistan'dan örneklerle sürdüreceğim.

CAN DÜNDAR

http://www.milliyet.com.tr/2007/10/04/yazar/dundar.html





Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
Yazar
orhan


avatar
istanbul
admin
Kayıt: 17.11.2005
04.10.2007-11:32 #28350
ozkanoncu yazdi
 
Tarih ne içindir demiş Can Dündar, bence çok önemli bi konu. Tarih gerçekten asla objektif bakılamayacak bir konumudur. Amaç ders almakmıdır yoksa kendi milletini yüceltmek midir?

Tarihten ders alacaksanız zaten olaylar değil neticeleri önemlidir. Belgeleme için ise olayların aslı önemlidir. Bu çok öznel bir durum.





N/A
Yazar
kellad


avatar
istanbul
Kayıt: 21.01.2006
06.10.2007-01:24 #28422
Şimdi çok kişi vardır bilmeden Japonya'ya özenen "Bizim memleketimiz de orası gibi olsa..." diyen ama bir de Japonya'nın sembolik birkaç tane hariç hiç askeri olmadığını, bütün ülkenin Amerikan askeri üsleriyle dolu olduğunu hatırlayın. Ayrıca ahlaki durumları da hiç iç açıcı değilmiş duyduğum kadarıyla.

Japonyanın ekonomisini geliştiren şey de hızla gelişen Amerika'ya ucuz araba ve elektronik eşya sağlaması oldu. Bir yerden sonra da para parayı çekiyor zaten.

Amerika bize de dese "Bütün askerlerinizi terhis edin, ordunuzu dağıtın. Sizin ekonominizi Japonya'dan da iyi yapacağız." Kaç kişi kabul eder bunu? Pek az insan hariç herkes şiddetle karşı çıkar tabi ki?

Japonya gibi bir ekonomimiz olmasın demiyorum ama "bir daha düşünün" diyorum.





Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb