Yazar |
|
naranja
Kraliyet Ailesinden
Kayıt: 18.10.2007 |
|
Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.."
Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.."
Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni..Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim..Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.."
Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben,baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'"
Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'"
Kaybolur hayatIn tarifsiz ahengi;
Zaman bir tablodur düser duvarlardan.
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Durumumuz kötü olsa da şimdi bile öz Türkçeden az çok anlayabiliyoruz. Sonraki kuşaklar hiç anlamayabilir.
75'te iyiymişiz. Arapça birkaç kelimeyi de temizleyince şöyle oluyor:
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim,çırpıntıdan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum,yüzünde beni soluklatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendine güvenen bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.."
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
nesibe
Kayıt: 10.02.2006 |
|
2026 da kesinlikle böyle bir konuşma tarzının olmayacağını düşünüyorum
çok abartılı bir yaklaşım olmuş bu.
kalpler bir, yetmez mi?
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
İşte Orhun Abidelerinden dörtlükler. Olduğu gibi günümüz harflerine çevrilmiş. Ne kadar anlayamıyorsak dilimiz o kadar değişmiş demektir.
Alp Er Tunga öldi mü.
Isız acun kaldı mu.
Ödlek öçin aldı mu.
Emdi yürek yırtılur.
Ödlek yarağ közetti.
Ogrı tuzak uzattı.
Begler begin azıttı.
Kaçsa kalı kurtulur.
Öğreyüki mundağ ok.
Munda adın tizdağ ok.
Atsa acun uğrap ok.
Tağlar başı kertilür.
Begler atın argurup.
Kagdu anı turgurup.
Mengzi yüzü sargarup.
Körküm anğar türtülür.
Ulşıp eren börleyü.
Yırtıp yaka urlayu.
Sıkrıp üni yurlayu.
Sıgtap közü örtülür.
Könglüm için örtedi.
Yitmiş yaşığ kartadı.
Keçmiş özüğ irtedi.
Tün kün keçüp irtelür.
Ödlek arıg kevredi.
Yunçığ yavuz tovradı.
Erdem yeme sevredi.
Ajun begi çertilür.
Ödlek kamug köfredi.
Erdem arıg sevredi.
Yunçığ yavuz tovradı.
Erdem begi çertilür.
Bilge bögü yunçıdı.
Ajun anı yançıdı.
Erdem eti tınçıdı.
Yerke tegip sürtülür.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Bu aralar eski Türkçe'yi inceliyorum da günümüzde Türkçe sözcük sanıp kullandığımız pek çok sözcüğün aslında öz Türkçe karşılıkları var. Bir çok Arapça, Farsça hatta Fransızca sözcüğü gereksiz yere kabullenmişiz.
Eski Türkçe'de bolca sözcük kökü var ancak günümüz diline göre biraz daha basit yapıda. Günümüze kadar dilimiz gelişmiş yeni ekler ve farklı kullanımlarla birçok kelime türetilmiş ve cümleler artık daha fazla şey anlatıyor. Eskiye göre birçok kelimenin anlamı yalınlaşmış, kelimeler bazı anlamlarını yitirmiş. Bir kısmı da tamamen kaybolmuş.
Meyve-sebze konusu vardı. Baktım bunların ikisi de Farsçadan dilimize geçmiş. Meyve: yemiş, sebze: göveri demekmiş.
Günümüzde bazı devlet kurumları TDK'nın tavsiyelerine uyup yavaş yavaş öz Türkçe'ye dönüyorlar.
İkametgah yerine yerleşim yeri, tezkere yerine andıç, kaza kırım ekibi vs. bunların örnekleri.
Alp Er Tunga Sagusu'nu da günümüz Türkçe'sine çevirmek pek mümkün değil. Asıl anlamı kayboluyor yalınlaşıyor. Eski kelimelerin tam anlamlarını öğrenip ona göre tekrar okursanız daha iyi anlarsınız. O zaman daha etkileyici oluyor.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| |