Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
Yaşıtlarına göre erken serpilmiş ve açık sözlü bir kız olan dokuz yaşındaki Marjane’nin gözleri önünde yaşananlar, insanların umutlarını yitirdiği bir ortamda, binlerce kişinin tutuklanması ve yerinden yurdundan edilmesine yol açan bir süreç. Özellikle kadınlara gündelik hayatta yaşatılan dayatmalar, bu canlandırmanın uluslararası alanda popülaritesini artırırken, filmin asıl tema ekseni, cinsiyet ayırt etmeksizin “özgürlük” sorununun kendi tanımı içinde tartışılması.
İşlek zekası ve korku tanımayan yüreği ile punk müzik, Abba ve Iron Maiden’ı keşfeden bu küçük kız, amcasının trajik intiharına da tanıklık eder. İran-Irak savaşı yüzünden Tahran’ın çevresine bombalar düşerken, bu savaş onun günlük hayatının içine işler. Büyüme çağındaki Marjane’nin cüretkârlığı ailesini endişeye düşürür. 14 yaşına geldiğinde, ailesi zor bir karar vererek onu Avusturya’ya özel bir okula gönderirler. Avusturya’da savunmasız ve yalnızdır, bu onun için dayanıklılık testidir. Marjane’nin orada okurken düzeyli aşk deneyimleri de olur, fakat liseden sonra kendini yalnız ve vatan hasreti çekerken bulur. Bu da bir bakıma hayatının kısıtlanacağı bir toplumda yaşamayı kabullenmek anlamına gelir. Marjane, İran’a dönerek ailesine yakın olmaya karar verir. Bu zorlu dönemde sanat okuluna girer ve ardından evlenir. Bir zaman sonra onun açık söylemi, ikiyüzlülüklere karşı devam eder. 24 yaşına geldiğinde, İran’da daha fazla yaşayamayacağını anlar. Üzücü bir karar vererek memleketinden ayrılır ve Fransa’ya yerleşmeye karar verir. Acı geçmişi zihnine asla silinmeyecek bir şekilde kazınmıştır ama geleceğinden de umutludur.
ASLINDA BİR ÇİZGİ ROMAN SERİSİ
Filmin uyarlandığı Persepolis, dört ciltten oluşan ve 20 dile çevrilen bir çizgi roman serisi aslında. Bu eserde İranlı bir kadın yazarın bakışıyla feminizm mizahi bir dille yorumlanmış. Seri, Fransa’da 400 bin, dünyada 1,2 milyon adet sattı, bunun yanı sıra 2004 yılındaki Frankfurt Kitap Fuarı’nda yılın karikatür ödülü dahil olmak üzere birçok ödüle değer görüldü.
ÜNLÜ İSİMLER SESLENDİRDİ
İranlı yazar Marjane Satrapi ve senarist-yönetmen Vincent Paronnaud’un ortak ürünü olan filmde karakterlere ruh katan sesler arasında Catherine Deneuve, Chiara Mastroianni ve Gena Rowlands gibi popüler isimlere rastlıyoruz. Persepolis, asla bir ideoloji taşlaması tuzağına düşmeden, özgürlüğün en yalın halini sıcak bir anlatımla çiziyor. Kendi kökeni olan kültürden, topraktan uzakta yaşamak zorunda kalmanın derin acısını iliklerimize kadar hissettiren, bunu da canlanmış çizgilerle tıpkı bir kanaviçe gibi işleyen bir başyapıt.
Yönetmeni : Vincent Paronnaud, Marjane Satrapi
Oyuncular : Chiara Mastroianni, Catherine Deneuve, Danielle Darrieux, Simon Abkarian
Yapım Yılı : 2007
Süresi : 95 dakika
http://www.ntvmsnbc.com/news/443630.asp
|
|
Yazar |
|
hurkan
Kurtalan
Kayıt: 11.05.2008 |
|
Kimi filmler, tıpkı zayıf karakterli erkeklerin hayatlarını mahveden vamp kadınlara benzer. Anlatımlarındaki ustalık, çekimlerinde kullanılan özel teknikler ve sahip oldukları görsel kalite onları izleyici açısından dayanılmaz düzeyde güzel ve çekici kılar. Ancak, bu cazibelilik hâli, o filmin, anlattığı temel meseleye karşı her zaman için dürüst olduğunu göstermez.
“Persepolis” de işte aynen böyle bir film. Çok güzel ve cazibeli, fakat aynı zamanda da çok ahlâksız ve vicdansız.
Ali Murat Güven
Sinema Eleştirmeni
|
|
Yazar |
|
neurorebel
Kayıt: 15.08.2007 |
|
hurkan yazdi | Kimi filmler, tıpkı zayıf karakterli erkeklerin hayatlarını mahveden vamp kadınlara benzer. Anlatımlarındaki ustalık, çekimlerinde kullanılan özel teknikler ve sahip oldukları görsel kalite onları izleyici açısından dayanılmaz düzeyde güzel ve çekici kılar. Ancak, bu cazibelilik hâli, o filmin, anlattığı temel meseleye karşı her zaman için dürüst olduğunu göstermez.
“Persepolis” de işte aynen böyle bir film. Çok güzel ve cazibeli, fakat aynı zamanda da çok ahlâksız ve vicdansız.
Ali Murat Güven
Sinema Eleştirmeni |
Yoh yauww !
Fatih Güngör
Arap Şeyhi
Do weird and difficult things.
|
|
Yazar |
|
nohead
Tristram
Kayıt: 26.08.2006 |
|
Etkileyici bir filmdi.. Anlatılanların üzerinde düşününce, gitgide derinlere kayıyor insan. İzleyen var mı bilmiyorum, bazı sahneleri bana tanıdık geldi (bir yerlerden ..).. Umarım tekrarı verilir.
"The will of the nation" is one of those expressions which have been most profusely abused by the wily and the despotic of every age."
Alexis de Tocqueville
¨
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
|