Konuyu görüntüle |
Yazar |
|
ogencay
Istanbul
banlandı
Kayıt: 02.03.2006 |
|
Bilim ve teknoloji konusundaki makaleleriyle tanınan Janet Rae-Dupree’nin geçtiğimiz haftalarda New York Times gazetesinde yayınlanan makalesinin geniş bir özetini sunuyoruz.
19.Yüzyıl’da William Wordsworth “Düşünmeyen sürüleri seçenekler değil alışkanlıklar yönetir” demişti. 21.Yüzyıl’da ‘alışkanlık’ kelimesi hâlâ çok negatif çağrışımlar yapıyor.
Yaratıcılık gibi bir kavramla alışkanlık gibi bir kelimeyi birbiriyle ilişkili şekilde kullanmak biraz aykırı gibi görünebilir. Ama beyin ve sinir sistemi üzerinde araştırmalar yapan bilim adamları, yeni alışkanlıklar edindikçe insanın beyninde yeni paralel sinaptik yollar oluştuğunu keşfettiler. Bunun anlamı şu oluyor: Yeni alışkanlar edinerek beynimizin çalışma sistemini etkileyebilir ve düşünce yapımızı daha etkin çalışacak şekilde programlayabiliriz.
Kendimizi alışkanlıklarımıza esir olmuş değişmez yaratıklar olarak niteledirmek yerine, bilinçli şekilde yeni alışkanlıklar kazanarak kendi değişimimizi yönlendirebiliriz.
Yeni bir şeyler denedikçe, yani konfor dairemizin dışına çıktıkça, hem yaptığımız işte hem de özel yaşantımızda daha yaratıcı olmaya başlarız.
DÜŞÜNCE YAPINIZI DEĞİŞTİRMEK ELİNİZDE
Eski alışkanlıklardan kurtulmak için kendinizi yormayın. Bunun yerine, yeni alışkanlıklar kazanarak kendinize yeni ‘paralel yollar’ açın. Böylece eski alışkanlıkların beyninizde önceden yarattığı eski yolları bypass edebilirsiniz.
‘The Open Mind’ (Açık Zihin) kitabının yazarı Dawna Markova şöyle açıklıyor: “Yenilik yapmak için gerekli olan ilk şey merak ve hayranlık duygusudur. Oysa bize ‘karar vermek’ öğretilir. Karar vermek ise, eldeki seçeneklerin bir tanesi hariç hepsini gözden çıkarmak ve elde kalan opsiyonla yetinmek demektir. Yenilikçi düşünce sahibi bir insan ise her zaman esgeçilen ‘öteki’ olasılıklar üzerinde kafasını yorar.”
Çocukluk döneminde bütün insanlar ‘merak’ duygusunun peşinden gitmek eğilimindedir. Ancak ‘mantık’ geliştikçe deneyimlere öncelik veririz. Bu durumda yeni karşılaştığımız bir sorun ya da durumla başetmek gerektiğinde daha önceki deneyim ve prosedürlere göre bir çözüm arayışına gireriz.
İşte tam bu noktada yeni alışkanlıklar edinmenin önemi ortaya çıkıyor. Esas olarak yenilikçi düşünce yapısına sahip biri, bu döngünün dışında bir şekil arar. Karşılaştığınız bir durum ya da sorunu nasıl algıladığınız ise, o olaya yaklaşım şeklinizle belirlenir. Yaklaşım şeklinizi belirleyen şey ise sizin alışkanlıklarınızdır. Daha özel ifade etmek gerekirse, sizin ‘öğrenme’ alışkanlığınızdır.
YARATICI OLMAK İÇİN YENİ ŞEYMER ÖĞRENMEYE DEVAM EDİN
Öğrenme eylemiyle alışkanlık kazanma eylemi birbiriyle paralellik içindedir. Yeni bir şeyler öğrenirlen yeni alışkanlıklar kazanırsınız. Buna karşılık yeni bir şey öğrenirken de alışkanlıklarınız ‘öğrenme’ şekliniz ve paradigmanızı belirler.
‘Yeni deneyimlere’ girişerek yeni bir şeyler öğrenmeye gayret etmek, zihinsel yapımızda sürekli paralel yollar açacağından; yaratcılık ve yenilikçi düşünceyi tetikler.
İşte bu yüzden uzmanlar ilerleyen yaşlarda bile yeni bir şeyler öğrenmeye devam etmenin bunama ve Alzheimer gibi hastalıkların oluşmasını ve ilerlemesini engelleyeceğini söylüyorlar. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, günlük rutinin dışına çıkmanın ‘bilinç’ seviyesini artırdığı anlaşılıyor. Artan bilinç seviyesi ise ‘diyet yaparak kilo vermek’ gibi görünüşte alakasız gelen bir işte size fayda getirebiliyor.
Küçük adımlar atarak günlük rutininizde değişiklikler yapabilirsiniz. Mesela her gün dinlediğiniz radyo istasyonunu değiştirmekle başlayabilirsiniz. Eve giderken her güz izlediğiniz yoldan daha farklı bir yolu takip edebilirsiniz vs.
Hayatımızda bir değişiklik meydana geldiğinde beynimizde ufak da olsa korku hissi duyulur. Bu korku hissi yeterince büyük olursa, bu hissi doğuran ‘değişikliğe’ direniriz veya ondan kaçarız. Ancak küçük alışkanlıklar kazanmak ve küçük değişiklik adımları atmak suretiyle beynimizde oluşan korku duygusunu yaratıcı bir oyuna dönüştürmek mümkündür. İşin en güzel yanı ise, sizin bu konuda ayrıca düşünmenize gerek kalmadan gerekli zihinsel faalieti beyninizin gerçekleştirmesidir.
Aklınızda tutmanız altın kural ise şu: Merak duygunuzu harekete geçirerek zihninizi ‘bilinmeyen’ bir alana doğru yönlendirmeye istekli ve hazır olmadıkça asla yenilikçi olamayacaksınız.
Kaynak: Guncel.net
There`s No Place Like 127.0.0.1
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Güzel yazı..
Zihni sürekli aktif kılacak faaliyetler içerisinde bulunmak klasik düşünce yapısının dışına çıkmayı gerektirdiği durumlarda yaratıcılığı ortaya çıkarmaktadır.. Bu nedenle bu yönde yapılan çalışmaların doğru olduğunu düşünüyorum..
Monotonluk ve sıradanlık her türlü yaratıcılığı öldürür..
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
evet güzel bir yazı.ingilizcesini digg.com da iki gün önce okumuştum ve çokda mantıklı gelmişti.gerçekten faydalı bir makale.paylaşacak vakit bulamadım fakat vakit bulupta paylaşan omerious arkadaşa teşekkürler...kendisini hiç tanımıyorum fakat takip edebildiğim kadarıyla paylaşımları son derece olumlu ve faydalı şeyler,devamını diliyorum
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
tuuba
Bursa
Kayıt: 22.01.2007 |
|
serdar5 yazdi | kendisini hiç tanımıyorum fakat takip edebildiğim kadarıyla paylaşımları son derece olumlu ve faydalı şeyler,devamını diliyorum |
+1
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | |