Yazar |
|
orhan
istanbul
admin
Kayıt: 17.11.2005 |
|
kendine oyalanacak birseyler bulman lazim.
1- herzaman yaninda olan arkadaslarinla daha fazla birlikte olmak.
2- bir proje (iucoders) yada bir programlama dilini (java) iyi derecede ogrenmeye calismak.
ilgili oldugun alanla alakali forumlari okumak ( dzone, tss ) , kullandigin isletim sisteminin (windows / linux) icerdigi calistirilabilir dosyalari tek tek denemek.
bunlarin kesin faydasi oluyor. Test ettim onayladim.
Tum gun kafa kiyak gezmeyeceksen icmenin pek bir faydasi olmaz.
N/A
|
|
Yazar |
|
baabaa
Kayıt: 10.12.2006 |
|
İnsan yaşadığı, yaptığı, gördüğü, duyduğu, hissettiği şeyleri niye unutmak ister ki. Tekrar aynı şeyleri yaşadığında aynı acıları çekmek için mi.
Zaten insan ne kadar istese de unutabilir mi, hep aklının bi köşesinde kalmaz mı onlar. Günü geldiğinde tekrar ortaya çıkmaz mı.
Bazıları, zaman unutmanın en iyi ilacıdır derler. Ama zaman unutmayı mı sağlar yoksa acı çekmeye mi alıştırır insanı.
Bence unutmak (unutmaya çalışmak) boşuna bir uğraş. İnsan önce çekeceği acıları azaltmak için çalışmalı.
Bunun için de önce vazgeçmeli, vazgeçmeyi öğrenmeli...
Eğer yaşadığın, yaptığın, gördüğün, duyduğun, hissettiğin şeylerden vazgeçmeyi öğrenmişsen olaylar seni daha da güçlendiriyor.Yoksa erite erite bitiriyor insanı.
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
Bence unutmanın formülü bilinçli olmaktan,hayatın farkına varmaktan geçiyor.Yani demek istediğim geçmişte yaşadığımız olayları kafamızda düşüncelerimizle hikayeleştirip sonrada dönüp dönüp her fırsatta egolarımızın devreye girmesi ile aynı hikayeyi kafamızda tekrar canlandırmak ,aynı duyguları tekrar gerçekmişcesine yaşamak kendimizi birer kader kurbanı olarak görmek,bir takım şeylere sürekli içimizden isyan etmek kabullenememek ve bu sırada geçip giden hayatın farkına bile varamamak yani şimdiki zamanda yaşamak yerine geçmişin kafesinde yaşamayı seçmekdir unutmamızı engelleyen.şimdiki zamanda geçen günlerimizi bir engel olarak görmek,sürekli geçmişte olanlarla gelecekteki hayallerimiz ve planlarımız arasında mekik dokurcasına gidip gelmek ve çoğu zaman bunlar olurken o an yaptığımız şeyin farkına bile varamamak,şimdiki zamanı sadece gelecekteki hayallerimize erişmek için bir köprü olarak görüp ona düşmanca davranmak onunda bize aynı tepkiyi yani düşmanca tepkiyi vermesini sağlar.Bütün bu sistemin yavaş yavaş farkına vardığında zaten unutmak ihtiyacı bile hissetmeyeceksin.Sonuçta herkez bir gün ölecek ve her yaşam formu formsuzluğa doğru yol alacak,gelip geçici bu dünyada kafanı birşeylere takıp geçip giden zamana gençliğine seyirci kalmak istemessin heralde şafak.
Bütün bunlar karmaşık geldiyse daha pratik birşeyler istersen o zaman kendini işine vermeni tavsiye ederim.Böylece geçip giden zaman en azından senin faydana olacaktır.En kısa sürede unutmanın formülünü bulabilmen dileğiyle bütlerde görüşürüz şafak...
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
baabaa yazdi
senin yazdıklarında fena değil okan bayaa şaşırttın beni tebrik ederimilk fırsatta(otobüste) bu kavramları detaylı masaya yatıralım ama önce otobüste konuşacak yüzümüz olması için şu lojike iyicene çalışalım
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
nightfall
Kahramanmaras
Kayıt: 18.11.2007 |
|
Geçmişte yaşadığınız şeyler size acı veriyorsa kendinizi hayatın akışına bırakın,bu yoğunluk içinde insanın aklına gelmiyor ve bir süre sonra da unutulmaya yüz tutuyor
Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir felsefesiyle hayatınıza devam edin,ne yaşasanızda ölmediğinize göre güçlenmeye bakın:)))
GİDEN GİTMİŞTİR GİTTİĞİ GÜN BİTMİŞTİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Dunyanin tek madalyali sehri KAHRAMANMARAS...
FENERLI OLUNMAZ FENERLI DOGULUR!!!
|
|
Yazar |
|
clairvoyant
Antalya
Kayıt: 05.05.2006 |
|
HATE YOU ALL !
Let`s make this world a better place to live !
|
|
Yazar |
|
serdar5
Kayıt: 12.02.2006 |
|
şafak geçmişi hatırlamak önemli değil,ömrün boyunca hatırlayacaksın ve geçmişindende kaçarak kurtulamassın fakat önemli olan geçmişindeki olayları hatırladığında o olayların sana hissettirdikleri yada senin o olayları hikayeleştirip onlara yüklediğin duygular manalar.
Senin yapman gereken olayları silmek değil(bunu zaten beceremessin),geçmişi hatırlatan şeylere(anchor) yeni manalar yüklemek de değil(insan beyni benzettiğin bilgisayardan çok daha mükemmel ve doğal olarak kompleks) bunun yerine olayların kafandaki hikayeleştirme biçimini değiştirmek.yani düşünce sistemindeki organizasyonları değiştirmek.geçmişi hatırladığında o duyguları tekrar gerçekmişcesine hissettiğinde kafanda oluşan o olumsuz yada isyankar yada daha farklı seslerin gerçekten sen olmadığının farkına varabilmek ve o seslerin tutsağı olmamak, bununla birlikte beyninde o hatırlama anında oluşan sistemin esiri olmamak.yani geçmişe yaptığın yolculuktan o anki bulunduğun noktaya acil u dönüşü yapmak diğer bir değişle Hayatın gerçeğine geri dönmek ve hayatı yakalamak.Bununda yolu farkındalık seviyenden yani bilinçli olmandan geçiyor.Bir dahaki sefere aynı şeyleri hissederken bu sistemin farkına varırsan eğer zaten sistem kendiliğinden çözülüyor.Aslında hayatın yaşatabileceği üzüntüleri en acı şekilde yaşamış insanlar bir noktadan sonra artık bu acılarla yaşayamadıklarını anladıklarında bir şekilde bahsettiğim bilinç seviyesine erişebiliyorlar.
işte bunu becerebildiğinde geçmişin tutsağı olmaktan kurtulmuş oluyorsun.Ve geçmişdeki anıların iyide olsa kötüde olsa sendeki yansımaları bahsettiğin gibi iç huzuru kaçırmak yerine yüzünde ufak bir gülümseme bırakıyor.belki biraz buruk, kim bilir belkide içten alaylı bir gülümseme...Bu kadar yazıyıda sana gerçekten değer verdiğim için yazıyorum(mimari çalışmaya çalışırkene).aslında bunlar bir paragrafla anlatılamayacak şeyler fakat işte dilimin döndüğünce bu konudaki düşüncelerimi anlatmaya çalıştım.Bunların hepsi kişisel görüşlerimdir fakat değişmez,sarsılmaz değilleridir.Her türlü görüşe açığım.Sonuçta hepimiz uygar insanlarız
Kanit gösterilmeden yapilmis bir iddiayi çürütmek için kanita ihtiyaç yoktur
|
|
Yazar |
|
bilgin
Istanbul
Kayıt: 16.10.2007 |
|
clairvoyant, "aslında acı veren güzel anılar" demişsin. Güzel anılar da acı verir evet ama kötü anılar da verir bence. Bu yüzden mutluluk yaşanan andadır bence. Çünkü geçmişteki mutluluklar geçmişte kaldıklarını bildiğimizden bize hüzün verir genelde. İzleri silmek konusundaysa farklı şekilde düşünmek gerekli bence. Yani zaman geçtikçe yaşadığın kötü olayların çevresinde dolaşıyorsan hala, dolaşırken iyice bir incele o olayları. Göreceksin ki bu olayların da hayatında belli değişimlerin olması için etkisi var. Yaşadıklarınla birtakım şeylere daha rahat yaklaşır hale gelip, tecrübe kazanıyorsun. Belki de gelecekte daha büyük sorunlardan kurtuluyor ya da daha hazırlıklı oluyorsun. Çok dikkatlice okumadım yazılanları ama hızlıca anladığım kadarına yanıt verdim. Benzer şeyleri ben de düşünüyorum bazen.
http://www.bilisimdergi.com
|
|
Yazar |
|
ogencay
Istanbul
banlandı
Kayıt: 02.03.2006 |
|
Olgunlaşmak ve irdelememek bence tecrübe degil... derinlere inmekten kaçmak.... Derinlere inmek... Boğulmak... Lazım... Hayat gercektende sadece kendinizi düşünecek kadar kısa digil.... Bir atomun yarılanması gibi git gide dahada derinlere dahada komplike felsefelere yelken acıyor... Polyana olmaya calışmak hayatı iyi gecirmek güzelde... Hayatın anlamını ararken ölüp gitmek en iyisi...... %40'ın etkisi işte.................Size tek tavsiyem kendinizi notalara verin... müziğin muhteşem sedatif etkisine kendinizi bırakın uyuşsun vücudunuz hayallerle..... gerçekten hiç bi şey hatırlamadığınızı hissettiğinizde, her an hayatındaki çirkinliklerle ve YALANLARLA yasamak zorunda olan bazı insanları hatırlayıp sessizce gülümseyeceksiniz.... işte hayat orda baslaycak.... zaman mekan.... x,y,z..... hiçbiri yok.... sadece ruh var...... sadece...............................destina........
yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
seni bu denli yıktıkları için
yaşamımın gizini vereceğim sana...
bir fahişeye yazıldığı söylenen sarkı.............
There`s No Place Like 127.0.0.1
|
|
Yazar |
|
tommyknocker
Istanbul
Kayıt: 09.02.2006 |
|
Bunun başka yolu yok mu? Hmmm...Bence her insanın kendine göre bir iç dünyası var ve kurtulmak istediği olgulardan kendince yollarla kurtulur.Başkası başka yolla bir düşünceden bir anıdan kurtulurken diğeri bambaşka bir yolla kurtulur.Bunu bulmak, aramak lazım belki de...Başkalarının öğütlerine zihnimiz ihtiyaç duyduğu için gerek duyarız belki de...çünkü hep burnumuzun dikine kendi bildğimizi okuyarak gideriz.Bilemiyorum ama anlıyorum...Belki de bizim gibi düşünenlerin olduğunu bilmek rahatlatır biraz (yine) bizleri
Those were the days guys...
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | |