| Yazar |
|
fealin
Kayıt: 30.01.2006 |
|
Haberlerde bebek ölümlerinden bahsediyorlar kim ne kadar ilgili bilmiyorum az önce izledim hastane yönetiminin suçuymuş enfeksiyon yüzünden ölmüş bebekler bebek ölümlerini araştıran komitede şişli etfal hastenesinden bir profesör de varmış... ben bu gün başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum
2 gündür boğazımda bir ağrı hissediyordum dün stajdayken boğazımın sol tarafının şiştiğini farkettim geçer diye bekledim dün akşam geçmeyince sabah ilk iş hastaneye gitmeye karar verdim sabah 9 da şişli etfal hastanesinin acil servisine gittim acil servis kapısı önünde sedyede yatan 4 5 kişi gördüm içerde değil dışarda bekliyorlardı daha sonra ilk muayenemi yaptırdım ilk muayene sırasında beni acil olarak kulak burun boğaz bölümüne sevkettiler hemen gittim kapıda 3 kadın bekliyordu 2 sinin kucağında çocukları var kapıya uzandım kapı kilitli doktor daha gelmemiş acil servise beklemeye başladım bu sırada boğazımdaki ağrı ve şişlik dahada arttı yan odadaki doktorlara sordum ne zaman gelirler diye bir fikirleri yokmuş ama güvenliğe sorabilirmişim onlar cevap verebilirlermiş sadece güvenliğe gittim sordum oradakilerde bir fikirlerinin olmadığını söyledi beklemeye devam ettim bu arada acil serviste bekleyen insanları gözledim acil servis bölümünün holünde sedyede yatan 15 civarında kişi vardı onlarda birşeyleri bekliyorlardı 70 80 yaşlarında bir amca vardı ailesi yanındaydı onlar akşam saat 11 den beri bekliyorlarmış saat 11 civarında doktorumuz geldi ve muayene oldum bademciğim iltihaplanmış penisilin ve antibiyotik yazdı reçeteme 5 gün boyunca günde 2 kez penisilin vurduracakmışım kendime herhangi bir eczanede hastaneden çıkarken bir amca taburcu olmuş sedyede ailesi tarafından arabaya bindirilmeye çalışılıyordu ve herhangi bir görevli yoktu yanlarında ben gittim amcanın kalkmasına yardım ettim daha sonraeczaneye gittim ilaçlarımı aldım ve ilk penisilinimi vurdurmak istedim eczanedeki adam bana asla dedi bu ilacın çok iyi bir antibiyotik olduğunu ve bir o kadar da ölümcül olduğunu söyledi eğer alerjim varsa direk öldürebilirmiş beni hastanede vurdurmam gerekirmiş ama doktorun bir eczanede vurdurabileceğimi söylediğini söyledim adam bana bunu diğer eczanelere teklif bile etme dedi en azından vurdurduğum yerin serum bağlanabilecek bir yer olduğundan emin olmam gerektiğini söyledi peki dedim tekrar hastaneye gittim sordum nerede vurdurabilirim iğneyi diye tarif ettiler biraz bekledim boşalsın diye o sırada bir kadın geldi bölüme trafik kazası geçirmiş sedyede yatıyor yanında kızı olduğunu düşündüğüm bir kız vardı aynı arabadayamış onun yanında da bir teyze vardı refakatçi sanırım sonra sıra bana geldi penisilini vurdular 20 30 dakika bir yere ayrılma başın dönerse buraya gel dediler (penisiline alerjim var mı diye bekliyorum yani 20 30 dakika içinde başım dönerse ya da bayılırsam müdahale edecekler) orada beklerken içerde trafik kazası geçiren kadının sesini duydum ve 2 doktor arasındaki şu konuşmaya şahit oldum:
dr1: hadi röntgene gidecekmiş sedyeyi getiriyorum ben değiştirip götürürüz
dr2: nereye röntgene gidecek daha numara alınmamış
dr1: haa peki o zaman..
neden numara alınmadığının sebebini ben söyliyim çünkü kadın trafik kazası geçirmiş arabadan çıkarılıp getirilmiş yanında sağlık karnesini bıraktım kimliği cüzdanı bile yok ve hala numara almasını bekliyorlar çocuğundan ve çocuğunun yanında bulunan evden giyinmeye bile vakit bulamadan çıkmış olan teyzeden dayanamayıp ben gidip sakinleştirmeye çocuğun babasına ulaşmaya çalıştım sonra bir şekilde babasına ulaşıldı ve kimlik numaraları sayesinde numaralar alındı en son gördüğüm şey kadına kan tahlili yaptılar ve röntgene götürüyorlardı benim sürem doldu giderken şunu farkettim herkesin sedyesini kendisi götürmek zorundaydı herkesin sedyesini ailesi götürüyordu başka bir sedye geçecekken yolun üzerinde bir sedye varsa şu sedyeyi biraz kenara çekin diye emirler veren tipler vardı. farkındayım çok yazdım ama ben bu gün insan hayatının hiç mi hiç önemsenmediğini kendi gözlerimle farkettim.
there is no emotion; there is peace
there is no ignorance; there is knowledge
there is no passion; there is serenity
there is no chaos; there is harmony
there is no death: there is the force
|
|
|
| Yazar |
|
tuuba
Bursa
Kayıt: 22.01.2007 |
|
Bir hafta öncesine kadar bütün haftamı devlet hastanesinde geçirdiğimden seni çok iyi anlıyorum.
Hadi tamam sistem baştan bozuk,hastanın hakkı diye bişey yok ama o doktorlar o memurlar hiç mi insanlık yok sizde dedirtiyor insana.Ben o beyaz önlüklü şahsiyetlere doktor bile demem ya.
İşte hep bu yüzden doktor olmak istemişimdir(hala istiyorum)Bütün hastalara yetemem belki ama en azından elinden geldiği kadar hastanın insanca muamele görmesini sağlamak.....değer:)
|
|
|
| Yazar |
|
auzunun
Bursa
Kayıt: 15.01.2006 |
|
İnsan hayatını önemsemeyen de doktorlar hiç kimse kusura bakmasın ben çok hastaneye gittim şu ana kadar 1 ya da 2 tane düzgün doktor gördüm.
Benim de mide sorunum vardı doktor bana inatla 1 sene boyunca aynı ilaçları kullandırttı. Tabiki hiç bi şey değişmedi. 1 sene sonra bana dedi seni hastaneye yatıralım orada sana bakalım ben de kabul ettim tabii. Hastanede 4 gün kaldım doktoru yaklaşık 4 gün boyunca 5 dk görebildim gerizekalı bana hastane de bile hemşireler aracılığıyla aynı ilaçları verdiriyordu 4 gün sonra da nerdeyse kaçarak çıktım adam taburcu etmeyecekti beni nerdeyse.
Şimdi ben ne diyim 1 sene boyunca hastalığımda bir adım bile ilerleyememiş olmama mı yanayım. Allah gerçekten hasta olanları biraz beyni ve kalbi olan doktorların eline versin. Millet artık işin parasında 
Öldüremiyorsan, yaralama.
|
|
|
| Yazar |
|
fealin
Kayıt: 30.01.2006 |
|
yine de hepsi kötü değil ama ben iyisine pek muayene olamadım bi kere çanakkaledeki sağlık ocağındaki doktorlara muayene olmuştum sağlık karnem istanbulda kalmıştı buna rağmen muayene edip babamın sağlık karnesine ilaçlarımı yazmışlardı
there is no emotion; there is peace
there is no ignorance; there is knowledge
there is no passion; there is serenity
there is no chaos; there is harmony
there is no death: there is the force
|
|
|
| Yazar |
|
nohead
Tristram
Kayıt: 26.08.2006 |
|
Devlet hastanelerindeki duruma üzülüyorum. Haydarpaşa Numune hastanesine gecenin bi yarısı gitmiştim, acil servisteki muayene odalarından sadece 3te1 inde doktor vardı. Gecenin o saatinde onca kişi sırada bekliyor.. Sedyede yatan şuurunu kaybetmiş,kaskatı kesilmiş bi kız bile o kadar kişiyi bekledi, durumu o kadar köyütmüş ki yoğun bakıma götürdüler hemen..(görevliler yok, sedyeyi ailesi götürüyor, söylememe gerek var mı?)
Hastanede poliklinikte ya da acil serviste muayene olmak için sıra beklerken onca insanın sistemsiz bi şekilde saatlerce beklediğini görüp insanlara acıdım. Şu sıralar hastaneye gidip insanlara yardım etmek, en azından insanlara sıra oluşturmada yardım ederek kavgaları engellemek, bana hayvan barınağına gitmekten daha insani geliyor.
"The will of the nation" is one of those expressions which have been most profusely abused by the wily and the despotic of every age."
Alexis de Tocqueville
¨
|
|
|
| Yazar |
|
reccae
istanbul
banlandı
Kayıt: 15.02.2006 |
|
100 deveye sormuşlar 95 tanesi nerem doğru ki demiş.
insa ettigim binanin cimentosu kelâm
|
|
|
| Yazar |
|
extreme
Kahramanmaras
admin
Kayıt: 24.10.2006 |
|
Tek çare kişi başına düşen hastane ve sağlık personeli sayısını arttırmak bence.
The Man Who Loved Algorithm&Ubuntu.
www.burakamasyali.com
|
|
|
| Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Bence iki seçenek var. Ya çok para kazanarak hastalandığınızda doktorların etrafınızda pervane olmasını sağlamak ya da bunu denerken ölmek.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
| Yazar |
|
fealin
Kayıt: 30.01.2006 |
|
extreme yazdi | | | Tek çare kişi başına düşen hastane ve sağlık personeli sayısını arttırmak bence. |
yeterince sağlık personeli var gördüğüm kadarıyla hastalar bir köşede yatarken kendi aralarında muhabbet edebiliyorlar. ama yeteri kadar hastane ve sağlık kuruluşu olmadığı konusunda aynı fikirdeyim istanbulda her ilçede en fazla 1 2 tane hastane var istanbul gibi kalabalık bi yerde bu sayı çok az ama daha fazlasını beklemeyelilm ne de olsa 55 haneli 500 nüfuslu okulu olmayan bir köye 1500 kişi kapasiteli cami yapılan bir ülkede yaşıyoruz kim bilir o köye en yakın sağlık kuruluşu kaç km uzaklıktadır
there is no emotion; there is peace
there is no ignorance; there is knowledge
there is no passion; there is serenity
there is no chaos; there is harmony
there is no death: there is the force
|
|
|
| Yazar |
|
crossfire
izmir
Kayıt: 20.07.2008 |
|
Bu memlekete insan lazım. Genel olarak ülkemizde insan değil robot yetiştiriliyor. Robotum, robotsun, robot. Mutluyum, mutlusun, mutlu.
robotum, robotsun, robot
|
|
|
|
|
-
 Del.icio.us
-
 Digg
-
 Facebook
-
 Furl
-
 Google
-
 Blink
-
 Simpy
-
 Spurl
-
 Y! MyWeb
|
|
| | | | | | |
