Yazar |
|
blaupunkt
Kayıt: 02.09.2007 |
|
Kadın Olmak!...
Bir kadın çocuktur aslında… Çocuk gibi davranmayı sever. Erkeğin kendisine bir çocuğa gösterdiği şefkati göstermesini ister.Bir çocuğu okşar gibi incitmekten korkarak sevmeli erkek kadını… Ama hiç bir kadın çocuk muamelesi görmek istemez. Söylediği şeyler çocukça da olsa dinlenilmesini, dikkate alınmasını ister.Yani bir kadının çocukluk yapmasına izin vereceksiniz; ama asla onu bir çocuk olarak görmeyeceksiniz..
Bir kadın güçlüdür aslında...
Hatta erkeklerden çok daha güçlüdür. Ama bu gücünü her zaman ortaya koymasını sevmez. İster ki, erkeğin gücü kendisine huzur versin. Kendi kendine yapabileceği şeyleri bile erkeğin yapmasını bekler. Böylece hem daha kadın olduğunu hissedecektir hem de erkeğinin ne kadar güçlü olduğunu görecektir. Ancak kadın gücünü göstermek istediğinde onu engelleyemezsiniz. Yapmak istediği bir şey varsa mutlaka yapar.
Bir kadın sevgidir aslında...
İçinde her zaman sevgiyi taşır. Sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay kıramaz. Zor sever; ama, tam sever. Bir kadının tam anlamıyla sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir ve sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız. Belki kolayca yüreğine girebilirsiniz. Ancak beyninde yer alamazsınız. Her an terk edilebilirsiniz. Sevmediği halde terk etmeyen kadınlar da var elbette Bunun tek nedeni ise engelleyemedikleri ”acımak" duygusudur.
Bir kadın yalnızdır aslında...
Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama bunu ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir. Çünkü hayatın içinde olan her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor. Yemek yemek, su içmek bile. Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
............bir kadını ağlatırken çok dikkat edin..!!!
....... çünkü Allah gözyaşlarını sayar.....!!!!
kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı..!!!
öyle olsaydı ezilirdi......!!! üstün olsun diye başından da yaratılmadı......!!
AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI......
Eşit olsun diye......
kolun biraz altında...
Korunsun diye...!!!
KALP HİZASINDA SEVİLSİN DİYE!!!
Can Dundar
here i am, on the road again
there i am, up on the stage
here i go, playing star again
there i go, turn the page...
|
|
Yazar |
|
virgo
istanbul
Kayıt: 18.01.2006 |
|
adem'i yasak elma'yi calmasi icin gaza getirende aynı kadın değil mi?
sonra insanoglu dunyanin dibini boylamadi mi?
rivayete gore havva'nin cinsiyetinden gelenler adem soyuna izdirap yasatmaya devam edeceklerdir...
tanıdık geliyor değil mi
there is no place like 127.0.0.1
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Güzel yazı .
Kadınlar çok komplex yaratılmış basit makinelerdir Mühendisvari bi yaklaşım oldu
|
|
Yazar |
|
pierini
Kayıt: 05.02.2007 |
|
blaupunkt yazdi | [b]
Bir kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını anlayabiliyor musunuz? Anlıyorsanız ne mutlu size. Anlamıyorsanız ne yazık ki yaşamıyorsunuz!
|
Annemi özledim ya blaupunkt
sadece sudan deil kendi yaptığım yemeklerden de tat alamıyorum
hayatt da daha bi anlamlı onla ve onlarla...
çok güzel bi yazı paylaştığın için teşekkürler
never stop # if you run
never attempt # if you stop
|
|
Yazar |
|
blaupunkt
Kayıt: 02.09.2007 |
|
rica ederim. =) aslında kadınlar komplike oldukları kadar basittirler de. bakın onunuzde binlerce ipucu var. bunları degerlendirip hayatın tadını almayı bilmek gerek =) anne yemegi bir baskadır sahiden. herkesin annesi en iyi ascıdır onun icin. bence sevgilinin yaptıgı yemek de baskadır. ilk basarısız denemelerde begenmesen de sesini cıkarmadan yemek falan. kadın erkek bir yana sahiden beraberlikler insanın hayatını guzel kılıyor. kıymetini bilmek lazım.
begenmenize sevindim.
ayrıca kadını cennetten kovduran seytani yaratıklar olarak gorenlere de diyecek soz bulamıyorum bile... =)
here i am, on the road again
there i am, up on the stage
here i go, playing star again
there i go, turn the page...
|
|
Yazar |
|
virgo
istanbul
Kayıt: 18.01.2006 |
|
kadınları anlamaya çalışmak
kumar oynamaktır,
kendini kaybedersin,
sen hep kaybedersin
kadınları anlamaya çalışmak,
bir kediyi havaya atarak,
yazı tura oynamaktır,
o hep dört ayak üstüne, "tura" gelir,
sen "yazı" da ısrar eder, bile bile kaybedersin..
there is no place like 127.0.0.1
|
|
Yazar |
|
ferhat
kahramanmaras
Kayıt: 12.11.2007 |
|
| Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz. Yalnızlık onun sığınağıdır. O sığınağa ne zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Sığınaktayken oradan çıkmaya zorlarsanız, onu sonsuza dek kaybedebilirsiniz.
|
bence her insanın kendine ait bir iç dünyası vardır yani bu kadınlara has birşey olmasa gerek bu kişiden kişiye değişen bir şey kadınlara mal edilemez(1)
|
Bir kadın sevgidir aslında...
İçinde her zaman sevgiyi taşır.... |
içinde sevgi dolu olan kadınmı oluyor yani içi sevgi dolu olan erkek yokmu (2)
|
Bir kadın çılgındır aslında...
Neler yapabileceğini erkek aklı hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur ama... |
bildiğim kadarıyla erkeklerin düşünme kapasitesi kadınladan fazla( bilimsel) o yüzden lütfen çalmayalım
yukarda yazdığım nedenlerden ötürü yazınızı saçma bulduğumu üzülerek belirtiyorum.
ayrıca bunların olması normal şeyler niye abartılırki
|
|
Yazar |
|
blaupunkt
Kayıt: 02.09.2007 |
|
hep derler ki arkekler kadınların kıymetini en cok askerde anlarlarmıs. =) ama sen kaıdnlar oyle ozel de degiller ayrıca erkekler daha da zeki dedigine gore eger askerlikten muhaf olmassan en guzel askerlik anıları seninki olur heralde =)
here i am, on the road again
there i am, up on the stage
here i go, playing star again
there i go, turn the page...
|
|
Yazar |
|
unforgiven
Kayıt: 12.06.2008 |
|
yukarıda yazılanları hak eden çok az kadın var bence piyasada. bir kadın kendine verilen değerin bilincinde olmadığı sürece ne desek boş.maalesef kapitalizmin pençesi altında kendini nehire kaptırıp yaşam mücadelesi veren kadınların çoğu neyi nasıl yapacağını bilemeyip herşeyi yüzüne gözüne bulaştırıyor. tabi sonunda mutlu olmayı başarıyorlar ama olan yine yolda harcadıkları erkeklere oluyor.
bi kadına ne kadar değer verirsen o kadar ezilirsin ve bir şey elde edemezsin (~80% geçerli)
kadınlara malzeme gözüyle bakarsan (haşa) nedense hepsi peşinden koşar (~70% geçerli)
bu arada eski bi reklam filmindeki slogan geldi aklıma nedense
"kadınlar çiçektir ve çiçekler su ister"
|
|
Yazar |
|
ascii
öz
Kayıt: 26.07.2006 |
|
In the Land of Women
Bir arkdaşımın tavsiyesi üzerine izlemiştim. Bakış açısına göre güzel bir film. Tam istenen verilememis filmde ama 4 nesil kadının hayatını anlatması güzel. Bence izleyin.
Windows is a misunderstood Unix.
|
|
Yazar |
|
ferhat
kahramanmaras
Kayıt: 12.11.2007 |
|
blaupunkt yazdi | hep derler ki arkekler kadınların kıymetini en cok askerde anlarlarmıs. =) ama sen kaıdnlar oyle ozel de degiller ayrıca erkekler daha da zeki dedigine gore eger askerlikten muhaf olmassan en guzel askerlik anıları seninki olur heralde =) |
yanlış anlaşıldım heralde birincisi daha zeki demedim kadınların beyninin konuşma yada dille ilgili bölümü daha çok erkeklerinse düşünme ile ilgili beyin bölümü daha çok gelişmiş ve benim iddiam değil bilimsel dedim.
askerlik olayına gelince yapmadım ama sanırım askerlikte kadınların değeri anlaşılır lafınıda değiştirmişler bence o askerlikte hayatın değeri anlaşılır yani günlük yaşamda basit görünen şeylerin değeridir o, ama bunun içine kadınlarıda alırsanız siz bilirsiniz...
ayrıca kadınları aşağılamak niyetinde söylemiş değilim bu sözleri sadece gerçekleri yada benim gördüğüm gerçekleri, bide kadınların kendilerini vazgeçilmezmiş gibi göstermeye çalışarak mutlu olmaları ne kadar enteresan ya( aslında o kadarda enteresan değil)
|
|
Yazar |
|
serhatserbest
AkçaY
Kayıt: 02.06.2008 |
|
edebi olarak iyi de
işaret parmağımı alnıma koyup "hımııııı" diyecek bişey bulamadım
(evet bulmam gerekiyodu)
(evet abartmış)
(evet şaşırmadım)
Classes will dull your mind, destroy the potential for authentic creativity.
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
unforgiven yazdi | bi kadına ne kadar değer verirsen o kadar ezilirsin ve bir şey elde edemezsin (~80% geçerli)
kadınlara malzeme gözüyle bakarsan (haşa) nedense hepsi peşinden koşar (~70% geçerli)
|
çok komplex yaratılmış basit makinelerdir tezimi doğrulayan bi laf. Hem değer verilmek isterler, hem de o değere görmezden gelip saçma sapan şeyer yapabilirler. Bunun yanında çok da doğaüstü yaratılışları yoktur. Ama yine de annelik vasıflarından dolayı özel yaratıldıklarını düşünmemek elde değil
|
|
Yazar |
|
irem27
Kayıt: 30.07.2012 |
|
Çocuk-ken Kadin
-Nereye bakiyon öyle bön bön, heç mi görmedin giz saat
-Dur hele söyle, giz açsana bacagini
Zaman akip geçiyor bu odada, çocuk kadin gözlerini alamiyor akreple yelkovanin hareketlerinden.
Bir de su üzerindeki adam, bacaklarinin arasindaki sizi olmasa.
Adam üzerinde gidip gelirken gözleri hala adamin kolundaki saatte çocuk kadinin.
Kaç kez daha dönecek yelkovan akrebin pesi sira. Cani aciyor. Gözlerinden birkaç damla yas bosaliyor.
“ Neden birakmiyorlar dag, bayir kosayim. Dayimin getirdigi naylon bebekle oynayayim. Kim bu adam.
Daha yüzüne bile bakmadim. Neye benzer? Mem û Zin’i anlatirdi ya nenem bize masal diye.
Masal masal martaval. Dügün yaptilar bahçede, annem agliyordu bir kösede. Ben baktim, gözlerini kaçirdi.
Sonra bu adam, halay çekiyordu, halayin basindaydi ya kaldirip da kafami bakmadim yüzüne.
Mendili sallayan kolundaki saat isil isildi, günes vurdukça parliyordu. Pek bir güzel görünüyordu insanin gözüne.
Kolu havaya kalkip indikçe, sanki saatte çoskuyla katiliyordu halaya”
- Hayvanin gizi hayvan
-Dursana ne giprasiyon lan ordan oraya
-Aç giz, aç diyorum bacaklarini,
Simdi bu saatin üzerindeki iki çubuk, biri digerinden evveli ya, ya da biri geri digeri evveli.
Dün dogum yapan kara koyunumuza benzer ya bizim, kuzulu. Pesi sira kosar ya kuzu anasinin.
Ben sagdim da içirdim ya anasindan ilk sütünü. Önce biri gider, digeri pesisira.
Baksam mi acep yüzüne, kimdir bu adam. Anacim sen gel gurtar, öldürecek beni burada.
Daha ne kadar sürer? Bu adam niye böyle sesler çikariyor? Ben gittim ya, anam ne yapacak bir basina?
Pek bir mahzundu, gariban anam kim yardim eder sana simdi tarlada bagda. 6 çocuk kaldi basina.
Adam sonunda isini bitirdi, devrildi yatakta çocuk kadinin yanina. Odaya vuran ayisiginda silüetini görüyor adamin.
Sakaklarina dökülmüs beyazliklar, koca bir agiz ve burun, dagilmis saçlariyla pek de bir çirkin görünüyor gözüne.
Masallardaki çirkin, tek gözlü dev gibi. Sonra kolundaki saate takiliyor gözü.
Karanlik odada hafif bir fosfor isigi yayiyor saatin kadrani.
Kalkmaya davraniyor yataktan ya, her yani sizim sizim.
Alisik yedigi dayaklardan, ama bacaklarinin arasindaki bu agri, adim atmasina bile izin vermiyor.
Yatagin kenarinda oturuyor biraz. Geceliginde bir islaklik var ama, elleriyle yokluyor, parmaklarina bulasmis kani görüyor.
Korkuyor birden. Simdi bu ne olaki.. Adet bile görmemisken biraktigi bekareti bu yatakta, öylesine uzak ki ona hersey kadinliga dair.
-Kalk giz, yikan, Allah’in mundari..
Yataktaki çirkin yigindan geliyor bu ses, halbuki uyuyor diye nasil sevinmisti.
-Git yikan gel sonra bu çarsafi neyin degistir.
Bana da su isit. Ne sallaniyorsun. Sersem sersem ne bakiyorsun.
Ögretmedi mi usulünü bu isin anan sana. Ananin gafasina siç...yim ben.
Deyip yine yan dönüp uyuyor sesin sahibi. Neredeki bu evin ayakyolu acaba?
Getirdiler biraktilar buraya, kocasi olacak adamin anasi ile kaldigi evmis.
Giderek karariyor odanin içi, midesi bulaniyor acidan.
Ayaklarini sürüyerek odanin içinde bir yere çarpmadan yönünü bulmaya çalisiyor.
Kapiyi bulup çiktiginda seviniyor, ama karanlikta hareket eden bir sey mi var ne? Ürperiyor birden..
Bu sirada birisi elinde gaz lambasi ile yaklasiyor ona dogru. Gaz lambasinin isiginda kara suratli bir kadin.
Hatirladi simdi, bahçede oyun oynadigi gün görmüstü bu kadini. Anasinin yaninda duruyordu,
kendisine bakip da birseyler konusuyorlardi. Simdi karsisina zebellah gibi niye dikilmisti acep?
-Bitirdi mi isini aslan oglum? Ne ettin giz çarsafi?
-Doplamadim daha ana.
-Giz kevase ögretmedi mi senin o sünepe anan, git getir çarsafi, disari asacagim.
Gonu gomsu görsün, oglumun nami yürüsün.
-Getirem ana..
-Git uyandir pasami da yikansin bir yol,
-Tamam ana
Odaya döndü tekrar, bu arada bacaklarinin arasindan akan kan bileklerine kadar inmisti.
Yatakta yatan adama dogru gitti. Gün yavas yavas isimaya basliyordu disarida.
-Galk anan çagiriyor seni,
-Ne etcekmis len anam beni?
-Yikansin diyor, suyu isitmis anan.. Çarsafi götürecegmisim.
-Bir uyutmadiniz adami, Allahin belalari, çek siyir çarsafi.
Çocuk kadin asiliyor çarsafa ama mümkünati yok bu adamin agirligi altindan bu çarsafi almanin.
Bir iki deniyor, adam söylene söylene kalkiyor yataktan, pijamasini geçiriyor bacagina, saatin kadrani daha bir belli simdi.
Ayaklarini sürüyerek çikiyor odadan, dönüp bakmiyor odanin içinde biraktigina.
Çocuk kadin yavasça topluyor çarsafi, katlamaya çalisiyor titreyen ellerle, tuhaf bir rüya görüyorum herhal diyor içinden.
Gözlerinden yaslar dökülüyor yavas yavas. Çarsafi katlarken ellerine bulasan kana takiliyor gözleri. Korkuyor. Gün isimaya baslamistir iyice.
Yasli kadin giriyor odaya.
-Ver giz, neye bakiyon öyle. Bir çirpida aliyor çocuk kadinin elinden çarsafi.
- Git de herifini yika asagida. Havlu, temiz çamasir hazirladim ben. Al bunlari.
Hadi, git sen de yikan sabah ezani okunmadan, dolasma böyle mundar. Kadin geldigi hizla çikiyor odadan.
Çocuk kadinin bacaklarinin arasindan damlayan kan pesi sira iz birakiyor tahta dösemenin üzerinde.
Masallarda ormanda yolunu kaybetmemek için geçtigi yollara bugday tanesi birakan çocuklardan degil o.
Ama siz kan izlerini takip edin, yarim kalmis çocukluguna ulasirsiniz yüzlerce, binlerce kadinin..
Kayip tarihlerine çocuk kadinlarin..
.
There was an irem come unto the earth,born in the holy land of Pennsylvania,raised in the mystical east of Allentown.
|
|
Yazar |
|
mervenur
İstanbul
Kayıt: 06.01.2011 |
|
irem'im adaşım nereden buldun bu yazıyı. çok beğendim. kadınlar hakkında olumsuz düşüncelerini belirtenlere cevap yazmama bile gerek kalmadı, en çok da bunu sevdim.
Sevgiyle
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | | | | |