Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Duyurular > Diğer > Genç Girişimci Mert Akel: Okuduğum kitap hayatımda dönüm noktası oldu
Yazar
ysfyzl


avatar

Kayıt: 04.12.2006
24.02.2009-11:42 #57378
Bir insanın kanında varsa girişimcilik, bunu durdurmak ne mümkün! Başarı da ‘o’ girişimciliğin sonucu nitekim. Ve ortada başarı öyküsü varsa çoğu girişimci kişilerce yazılmıştır zira. İşte Başarılı Gençler öyküsünün yazarlarından birisi de Mert Akel. Şu an 27 yaşında ama ‘reel’ yaşı 27′den daha fazla bana göre. ÖSS’de aldığı dereceli başarı başını döndürmemiş olacak ki, ilk şirketini üniversite öğrencisiyken kurmuş. Büyük servetini de kurduğu Akel Kimya ile edinmiş. Şimdi 9G şirketinin ortağı.
Şirket ortaklığını, akademisyenliğini bir kenara bırakırsak, Mert’i insancıl kişiliğiyle tanımlamam lâzım. İlk tanıştığımızda sanki yıllarca arkadaşlığımız varmış gibi bir intiba edindim. İddia ediyorum göründüğünden çok daha samimi, keyifli ve sevecen bir insan.. Milyon dolarlık sermayenin kibir ve kompleksi yok dersem çok mu abartmış olurum bilemiyorum; ancak sıradışı bir mütevazılığı var. Bu arkadaşlığımızla da hep onur duyacağım. Sevgili Mert’in şiirle olan bağını bildiğim için ona şu notu düşmek istiyorum: Şiirlerini takip ediyorum Mert. :)

Mert Akel adından sıkça bahsettirdi; fakat Başarılı Gençler okuyucusu için bir kez daha kendini kısaca tanıtabilir misin?
1981 Çorum doğumluyum. 1999 yılında Sabancı Üniversitesi’ne ÖSS’de aldığım derece ile onur burslu olarak girmeye hak kazandım. 2003 yılında okulda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonunda yüzeyi kir tutmayan malzeme konusunda aldığım patenti bir seramik şirketine sattım. Ardından kendi şirketimi kurdum. Şu anda Tübitak ve KOSGEB’in desteklediği projelere sahip, yıllık 3 milyon lira cirolu sermayesinin büyük bir kısmını Ar-Ge’ye ayıran bir inovasyon şirketi olan 9G’nin ortaklarındanım. Bunun yanında Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsünde akademik çalışmalarıma devam etmekteyim.

mert_akel_1Henüz 22 yaşında üniversite öğrencisi iken keşfettiğin kimyasal maddelerle bilim dünyasına yeni bir yol çizdin. Kimya formüllerine aşkından mıdır, yahut bu formüllerin ilhamı bir yerlerden mi geliyor bilemiyorum ama Mert Akel’in diğer meslektaşlarından farkını öğrenmek istiyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki, genetik aktarıma inanıyorum. 2006 yılında elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz babam da kimya mühendisiydi ve ilk defa elime aldığım kimya kitaplarının sayfalarını çevirirken arka sayfada ne olduğunu biliyor gibiydim. Ayrıca babamın cesaretlendirmeleri girişimcilik konusunda oldukça etkili oldu. Bunun yanında üniversitede aldığımız eğitim bilgi, kudret ve servetin başarının bir potada eritilmesi gereken üç ayrı bileşeni olduğunu empoze ediyordu. Rahmetli Sakıp Sabancı’nın bir röportajı sırasında “Kendi şirketlerinize eleman yetiştirmek için mi bu üniversiteyi kurdunuz?” sorusuna verdiği “Hayır kendime rakip yetiştirmek için kurdum.” cevabı beni en çok etkileyen olaylardan biridir.

Peki ÖSS’deki dereceli başarınla başka bölümü tercih etmemenin nedenine inelim. Ülkemizde malzeme bilimleri alanında Ar-Ge çalışmalarına pek önem verilmemesi, dolayısıyla üretim anlamında gelişim gösterememiz etkili oldu mu meslek tercihinde?
Sabancı Üniversitesi’nde bölüm seçimi 2. senenin sonunda yapılıyordu. Şu anda Koç Ünviersitesi’nde öğretim görevlisi olan Burak Erman malzeme derslerimize gelirdi ve her ders bir hikaye anlatırdı. Bir gün IBM’de geliştirdiği likit kristallerden bahseder, bir diğer derste Formula 1 arabalarının lastiklerini örnek verirdi. Bu kadar çok çeşitli sektörü bir araya getiren ve yeri geldiğinde oldukça eğlenceli olan malzeme bölümü kişisel beklentilerimin tatmin açısından bana en uygun bölüm olduğuna karar verdim. Bir şeyler öğrenmeye başladığımda da ülke olarak malzeme konusunda ne kadar açığımız olduğunu ve geri kalış olduğumuzu fark ettim. Doğrudan inovasyon yapmasanız bile katma değeri yüksek olan ithal ürünleri burada üretmeniz bir anlamda “replacement market” oluşturmanın hem kendimizin hem ülkemizin açısından ne kadar önemli olduğunun farkına vardım. Ardından şirket fikri gelişti.

mert_akel_2Senin de dediğin gibi Türk sanayicilerin işlenmiş madde ihtiyacını pahalıya karşılaması ciddi sıkıntı. Bu bakımdan, sence Tübitak, KOSGEB gibi kurumların çalışmaları yeterli mi? Neler yapılmalı?
Şu ana kadar 20’nin üzerinde Tübitak projesi kabul ettirdik, farklı firmalara da danışmanlık yapıyoruz. Yani bu konuda uzmanlaştık diyebiliriz. Devletin bu tarz destekleri çok yerinde ve doğru bir karar. Üreticiyi doğrudan desteklemek için bu tarz girişimlere prim vermesi ve bunu da oldukça kolaylaştırmış olması bizim açımızdan oldukça tatmin edici.

Genç yaşında kurduğun Akel Kimya adında şirketin ile büyük bir servete eriştin. Şimdi de büyük cirolu projeler üreten 9G şirketinin ortağısın. Bu inovatif ruhlu müteşebbisliğini neye borçlu Mert?
Bir kitap okudum ve hayatım değişti diyebilirim. Emre Yılmaz’ın ‘Genç Bir İş Adamına’ isimli kitabı içerisinde çok erdem barındırmasa da çağımızın kahramanları olan iş adamlarına içerden, yani yine bir işadamının gözünden bakıyordu. “No view without a viewpoint” (Bakış açısı olmadan bir bakışınız olamaz) diye bir söz vardır. Bu kitapla kazandığım bakış açısı, “sermaye her zaman daha zeki ve cesurlardan daha zeki ve cesurlara akar”, işte bu bir dönüm noktası oldu hayatımda.

Alternatif enerji segmentinde yeni nesil yakıt maddesi projenizin olduğunu biliyorum. Bu devrim niteliğinde olacak projenizi açar mısın? Dünyayı kurtaran adam olduğunu düşünüyor musun? :)
Şu anda katı oksit yakıt pilleri konusunda okulda yaptığımız bir çalışma var; ancak hurda lastikten akaryakıt eldesinden tutun kuantum motorlarına kadar enerji konusunda meydana gelen her gelişme portföyümüz içerisinde. Bunlardan kişisel olarak en çok değer verdiğim, kısa vadede getirisi büyük olabilecek projelerden biri Karadeniz’in altındaki H2S’den verimli bir şekilde enerji elde edilmesi. Elbette tek başıma böyle birmert_akel_3 projeyi gerçekleştirmek iddiası gülünç olur, ancak bizden öncekilerin meşaleyi taşıyıp önümüze koyduğu gibi biz de bizden sonrakilere meşaleyi devretmekle yükümlüyüz. Arada fırsatını bulabilirsekte tutuşturabildiğimiz kadar büyük küçük yangınlar tutuşturmalı. Dünyayı kurtarmaya yönelik projelerde işte bu yangınlardan biri.

Şunu çok merak ediyorum: Mert Akel nasıl anılmak ister? Başarılı akademisyen/bilim adamı mı, yoksa çok büyük bir şirketin başarılı Ceo’su mu?
Thales’le ilgili olarak bir hikaye anlatılır: Thales, astronomi ve ziraatla ilgili bilgilerine dayanarak, bir yıl sonra zeytin mahsulünün çok verimli olacağını tahmin etmiş ve bir yıl öncesinden mahzenleri çok ucuza kiralamış. Zeytin mahsulü gerçekten de çok verimli olunca, bu mahzenleri oldukça yüksek bir bedelle başkalarına kiralayarak, bu yolla büyük bir para kazanmış. Bununla da, ahalisine filozofun isterse eğer, çok zengin olabileceğini, fakat onun maddi değerlerden çok, entelektüel değerlere önem verdiğini anlatmak istemiştir. Hz. Ali’nin bir sözü vardır “İlim servetten üstündür, çünkü sen serveti korursun, oysa ilim seni korur.” diye. Bu açıdan akademisyenlik ne kadar uzun, ince ve çetrefilli bir yolda olsa da her zaman akademik kimliğimi öne çıkarmak isterim.

Peki şu an ki en büyük hedefin ne? “Ölsem de gam yemem artık” diyeceğin başarı nedir senin için? Neyi gözüne diktin?
Başarının 3 bileşeni vardır: Servet-kudret-şöhret. İş adamları önce servet ister, ardından kudret ve şöhret gelir. Siyasiler önce kudret ister, servet ve şöhret peşinden gelecektir. Sanatçılar ise şöhret ister, servet ve kudret ardından gelir. Gördüğünüz gibi başarının sırrı hiç değişmedi, sadece sırası değişti. Ancak tüm bu ölçütlerin üzerinde bir ölçüt daha vardır ki her şeyin üzerinde, her şeyi kapsar; bu hikmettir. İş dünyasından tanıdığım çok zengin abim diyebileceğim birisi ile sohbet ediyoruz. Şirketimi büyütmekten, yapacağım projelerden, insanlara sunacağımız imkanlardan ve kârlardan bahsederken durduk yere “Sen yalan söyler misin?” diye sordu. Söylemem demek en büyük yalan olduğu için “Evet söylerim. Peki ya siz?” dedim. O da bana “Bak benim bu kadar fabrikalarım, elemanlarım, arazilerim, bankalarda gizli açık nakit hesaplarım olduğu halde ben bile yalana ihtiyaç duyuyorum.” dedi. Demek ki o kadar güçlü ve başarılı değilim. Belki de hayatımdaki en büyük hikmet dersim buydu. Yalana ihtiyaç duymamak. Gözümü diktiğim başarı ölçütü budur, ve artık yalana ihtiyaç duymadığımda ölsem de gam yemem herhalde.

mert_akel_guler_sabanciArta kalan zamanlarda neler yapıyorsun Mert? Şiirle aranın iyi olduğunu biliyorum. Şunu sormak istiyorum esasında: Gelişimin için nelerle besleniyorsun?
Edebiyatı ve gezmeyi çok seviyorum. Tekne merakım var, kısa vadedeki planlarımdan birisi tüm Akdeniz’i dolaşabileceğim yelkenli ile seyahat. Bunun haricinde vaktimin çoğunu okumaya ayırıyorum. Teknik kitaplar ve makaleler birinci sırada, tabii ardından tarih kitapları ve romanlar geliyor. Belgeselleri de düzenli olarak takip etmeye çalışıyorum.

Eğitim ve iş alanında yüksek başarı göstermiş biri olarak, genç okuyucularımızın daha başarılı olabilmesi için neler söylemek istersin?
En önemli şey zaman diyebilirim. Bunu anladığınızda aslında elinizden nede çok şeyin kaçmış olduğunu vaktinizin ne kadarda çabuk geçmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Bunun için zamanlarını değerlendirmek adına kendilerini daha çok bilgi ile donatsınlar. Şöhret te, servet te, kudret te hikmet te hep bundan sonra geliyor. Napolyon’un “para, para, para” dediği gibi, bilgi, bilgi, bilgi…
Kaynak:basariligencler.com














Yazar
akgulozkan


avatar
istanbul
Kayıt: 12.12.2006
24.02.2009-12:11 #57383
ysfyzl yazdi
 

Eğitim ve iş alanında yüksek başarı göstermiş biri olarak, genç okuyucularımızın daha başarılı olabilmesi için neler söylemek istersin?
En önemli şey zaman diyebilirim. Bunu anladığınızda aslında elinizden nede çok şeyin kaçmış olduğunu vaktinizin ne kadarda çabuk geçmiş olduğunu fark ediyorsunuz. Bunun için zamanlarını değerlendirmek adına kendilerini daha çok bilgi ile donatsınlar. Şöhret te, servet te, kudret te hikmet te hep bundan sonra geliyor. Napolyon’un “para, para, para” dediği gibi, bilgi, bilgi, bilgi…
Kaynak:basariligencler.com


Yaşadıkları, düşünceleri, karakteri, yetenekleri vs. bi yana çok önemli bir gerçeği söylemiş.. Evet bilgi, bilgi, bilgi.. Tabiki bunun için zaman, zaman, zaman peace





Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb