Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
Kuş ve domuz gribine yol açan virüslerin bir araya gelmesinin çok tehlikeli olabileceği bildirildi.
Londra'daki Queen Mary Koleji'nden virüs uzmanı John Oxford, H1N1 domuz gribi ve H5N1 kuş gribi virüslerinin bir kişiye aynı anda bulaşması halinde, bu virüslerin gen alışverişinde bulunabileceklerini ve çok tehlikeli, insandan insana bulaşabilen yeni bir virüsün ortaya çıkabileceğini belirtti.
Oxford, önemsizden önemliye artan şekilde numaralandığında, mevsimsel grip 3, domuz gribi 5, kuş gribi 6'ncı olurken, domuz ve kuş griplerinin birleşmesiyle ortaya çıkacak virüsün önem derecesinin en az 7 olacağını vurguladı.
Mutasyon olası ama endişeye gerek yok
Ancak Fransız uzman Bruno Lina, durumun abartılmamasından yana olduğunu belirtti.
Kuş ve domuz griplerinin birleşerek yeni bir virüsün ortaya çıkmasının mümkün olduğunu söyleyen Lina, ancak 6 yıldır laboratuvarda bile kuş gribi ve insandaki grip virüsünden başka bir virüs meydana getirmeyi başaramadıklarını, bu virüslerin "bir araya gelmek istemediklerini" söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre, 2003'ten bu yana H5N1 virüsünün neden olduğu kuş gribi nedeniyle dünya genelinde 250'den fazla kişi öldü. İnsana bulaşması zor olsa da kuş gribi virüsü genellikle öldürücü.
H1N1 virüsünün neden olduğu domuz gribi ise insandan insana kolayca geçebiliyor ancak bu virüsten ölüm oranı nispeten düşük.
**************alıntıdır*******************************
http://www.cnnturk.com/2009/saglik/05/08/kus.ve.domuz.gribi.genetik.olarak.birlesirse/525677.0/index.html
|
|
Yazar |
|
orhan
istanbul
admin
Kayıt: 17.11.2005 |
|
uçan domuz gribi gibi birşey olurki bence de çok tehlikeli olur.
N/A
|
|
Yazar |
|
ciscoadam
Kayıt: 02.02.2007 |
|
Bence herif dikkat çekmek için böyle abuk bir açıklama yapmış. Kolaydı öyle karşılasıp mutasyon geçirmek.
Sword is a weapon for killing the art of sword is the art of killing. No matter what fancy word you use or what titles you put to it that is the only turth...
|
|
Yazar |
|
extreme
Kahramanmaras
admin
Kayıt: 24.10.2006 |
|
akgulozkan yazdi | "bir araya gelmek istemediklerini" söyledi. |
vay canına
The Man Who Loved Algorithm&Ubuntu.
www.burakamasyali.com
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Bilim adamlarının aşağıdaki şekilde de açıkladığı gibi kuşlardan ve insanlardan aldığı grip virüslerini bünyesinde harmanlayan domuzlardan çıkan yeni virüsler insanlara bulaştığında felakete kapı açılmış oluyor.
Domuza her çeşit grip virüsü bulaşıyor. İnsana ve kuşlara sadece belirli türler bulaşabiliyor. Bir domuz insana ve kuşlara bulaşmayan virüsleri insana bulaşan bir virüsle birleştirip. Domuzdan insana ve insandan insana bulaşan yeni bir tür virüs çıkarabiliyor.
Kuşlardan insana bulaşan virüsler çok öldürücü olmasına rağmen insandan insana bulaşacak şekle dönüşemiyor.
Zaten bu yeni salgın yapan virüste kuş, domuz ve insan virüsünden parçalar var. İlk olarak büyük bir domuz çiftliğinden çıktı.
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d0/AntigenicShift_HiRes.png
http://en.wikipedia.org/wiki/H1N1
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
thesilver
Yalova
Kayıt: 13.02.2006 |
|
Konuyla pek alakalı değil ama yeni başlık açmak istemedim :
DOMUZ GRİBİ’nden korunmak için basit fakat etkili önlemler.
Aşağıda okuyacağınız önlemler Dr.Vinay Goyal tarafından herkesin yararlanabilmesi için yayınlanmıştır.
Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM DNB.
20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.
Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.
Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.
Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağız ve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir.
Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonların gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.
1. Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)
2. “Hands-off-the-face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.
3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.
4. Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.
5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.
6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.
Herkesin faydalanabilmesi için bu bilgiyi lütfen e-mail listenizde bulunan herkese iletiniz.
Sağlıklı günler dileğiyle.
Dr.Vinay Goyal
Those were the days guys, those were the days...
|
|
Yazar |
|
blackout
Kayıt: 11.12.2008 |
|
Demek oluyor ki; yakın zamanda bazı bilim adamları bu tezin doğruluğunu kanıtlamak için söz konusu virüsü laboratuar ortamında oluşturacaklardır. Bunda kötü bir amaç olmayabilir fakat illa ki laboratuarlara eli uzanan birileri bu keşifleri kötü amaçlarına alet edeceklerdir. Belki de virüs oluşturulmuştur ve şu an bu virüsü ortalığa yaydıktan sonra satacakları aşı ve serumlar üzerinde çalışıyorlardır.
|
|
Yazar |
|
akgulozkan
istanbul
Kayıt: 12.12.2006 |
|
blackout yazdi | Demek oluyor ki; yakın zamanda bazı bilim adamları bu tezin doğruluğunu kanıtlamak için söz konusu virüsü laboratuar ortamında oluşturacaklardır. Bunda kötü bir amaç olmayabilir fakat illa ki laboratuarlara eli uzanan birileri bu keşifleri kötü amaçlarına alet edeceklerdir. Belki de virüs oluşturulmuştur ve şu an bu virüsü ortalığa yaydıktan sonra satacakları aşı ve serumlar üzerinde çalışıyorlardır. |
akla gelmeyecek şey değil.. Katılıyorum..
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Gripten koruyan başlıca besinler:
Sarımsak: Sülfür maddesi grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Taze sarımsak daha etkili.
Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Bunun yanında gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendiren “quercetin” isimli bir madde de bulundurur.
Çörek otu: Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü etkiye sahiptir.
Yeşil çay: Bağışıklığı güçlendiren “epigallocatechin gallate” isimli kimyasalı içerir. Günde 3 fincan tavsiye ediliyor.
Yulaf: Lif, E ve B vitamini ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren mineraller ve beta-glucan’lar bakımdan zengindir.
Kırmızı biber: Portakalda bulunan C vitamininin 2 katını içerir. C vitamini gribin etkisini yüzde 80 oranında azaltabilecek kadar güçlü bir silahtır.
Mantar: Beta-glucan isimli gribe karşı koruyan bir madde içerir. Bağışıklığın grip virüsünü tanımasını ve onu yok etmek için harekete geçmesini sağlar.
Kırmızı et: Bağışıklık sistemini harekete geçirmek için kırmızı et tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerin günde ortalama 40-60 gram et tüketmesi tavsiye ediliyor.
Ginseng: ABD’li bilim adamları günde 2 tane 200mg’lık ginseng kökü kapsülü alan insanların grip riskinin yüzde 31 azaldığı belirlendi. Bağışıklığı harekete geçirir.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
Yazar |
|
kellad
istanbul
Kayıt: 21.01.2006 |
|
Gripten koruyan başlıca besinler:
Sarımsak: Sülfür maddesi grip sezonunda bu hastalığa yakalanma riskini 2.5 kat azaltıyor ve virüsü öldürme özelliği de bulunuyor. Taze sarımsak daha etkili.
Soğan: Doğal antibiyotikler içerir. Bunun yanında gribe karşı bağışıklık sistemini güçlendiren “quercetin” isimli bir madde de bulundurur.
Çörek otu: Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü etkiye sahiptir.
Yeşil çay: Bağışıklığı güçlendiren “epigallocatechin gallate” isimli kimyasalı içerir. Günde 3 fincan tavsiye ediliyor.
Yulaf: Lif, E ve B vitamini ayrıca bağışıklık sistemini güçlendiren mineraller ve beta-glucan’lar bakımdan zengindir.
Kırmızı biber: Portakalda bulunan C vitamininin 2 katını içerir. C vitamini gribin etkisini yüzde 80 oranında azaltabilecek kadar güçlü bir silahtır.
Mantar: Beta-glucan isimli gribe karşı koruyan bir madde içerir. Bağışıklığın grip virüsünü tanımasını ve onu yok etmek için harekete geçmesini sağlar.
Kırmızı et: Bağışıklık sistemini harekete geçirmek için kırmızı et tüketmek gerekiyor. Yetişkinlerin günde ortalama 40-60 gram et tüketmesi tavsiye ediliyor.
Ginseng: ABD’li bilim adamları günde 2 tane 200mg’lık ginseng kökü kapsülü alan insanların grip riskinin yüzde 31 azaldığı belirlendi. Bağışıklığı harekete geçirir.
Decompiling the code of universe.
Listening the cosmic background radiation.
Swimming in Inter Stellar Medium.
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | |