Yazar |
|
tugba
Yalova
Kayıt: 10.03.2006 |
|
Bu gün okuduğum bi yazıyı sizlerle paylaşmak istedim..
Hebe hübe lim lüm! (A. Turan Alkan)
Sadede gelelim; vakit kaybetmeyelim. Örtülü ve açık mesajların gereğini yerine getirelim.
Sayın Demirel’i yeniden cumhurbaşkanı seçelim; ardından bir kere daha, beş kere daha, yüz kere daha cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayacak anayasa değişiklikleri yapalım. Adını yetmiş beş üniversiteye, 2500 sokağa, onyüzbin stadyum, okul ve belediye parkına verelim.
Üstüne bir de “Demirel’i koruma kanunu” çıkaralım. Paralarda, pullardaki Atatürk resimlerinin yanına “hazret”in de resmini koyalım.
Başını örterek okumak isteyen kızlar Arabistan’a, erkek öğrenciler Sudan ve Pakistan’a gitsinler. Kamu alanlarında başörtüsüyle bulunmak isteyen ev kadınları da Hindistan’a Patagonya’ya, Pasifik Muz Cumhuriyetlerinden birini seçsin.
RTÜK’ü TRT’ye, TRT’yi, DDY’ye, DDY’yi Jandarma Genel Komutanlığı’na; Milli Eğitim Bakanlığı’nı YÖK’e, YÖK’ü ise TSK’ye bağlayalım. Yargı zaten bağımsız olduğu için onu olduğu gibi bırakalım.
Seçim kanunlarını değiştirelim; her ipini kıran oy kullanmaya kalkışmasın, seçmen kimliği kazanmak için YÖK yeni bir sınav işkencesi icad etsin, 100 üzerinden 60 alamayan vatandaş sayılmasın. Sınavda Milli Mücadeleye yardımcı cemiyetler, medeni hukuk, anayasa ve Recep Peker’in İnkılap Tarihimiz isimli eserinden sorular olsun.
CHP, seçim sonuçları her ne ise farketmez hep iktidarda olsun; Baykal hep başbakan olarak kalsın, Demirel zaten köşkte! Kekâ!
Rejime zararlı olabilecek zihniyetteki sözde vatandaşları fişleme işini bizzat yürütmekten vazgeçerek uluslararası nitelikteki Google, NSA veya Microsoft gibi firmalara ihale edelim çünkü biz beceremiyoruz zaten. Zararlı olduğu kesinleşen vatandaşları da Titan füzelerinin kuyruğuna bağlayıp uzaya yollayalım.
Şu yarım kalan aydınlanma devrimini de bir ara el atıp tamamlayalım; sokak lambaları değiştirilsin, daha kuvvetli ampüller takılsın. Meydanlar, parklar, tarihi binalar ışıl ışıl olsun. Lazer projektörleri ithal edelim, yukarıdan birkaç uydu kiralayıp Türkiye’yi geceleri de uzaydan aydınlatalım!
Danimarka’nın etini çimdikleyelim, Avrupa Birliği’ni dövelim; Bush’a kafa atalım!
Bütün köylere birer piyano dağıtalım; ihtiyar heyetlerini Mozart’ın partizisyonlarından imtihana çekelim, başaramayanı köy çeşmesinde ıslatıp ıslatıp dövelim; dinci gazeteleri kapatıp çalışanlarını İran’a yollayalım; kimsenin okumadığı Resmî Gazeteyi de kapatıp bilumum resmi ilan, kanun, tüzük, yönetmelik gibi şeyleri sütun santimi onbinmilyon liradan Cumhuriyet’e verelim; bakalım yine tersten manşet çekerler mi?
Yatırımları artırıp israfı önleyelim; kahveleri kapatıp fabrikalar açalım (Rahmetli Cemal Gürsel’in projesiydi ve o güne kadar bunu kimse akledememişti!), Sümerbank mağazalarını yeniden hizmete sokalım. Köy enstitülerini ihya edelim. Şehirli çocuklarına, köy enstitülerinde 2 sene staj yaptırmadan diploma vermeyelim. Halkevlerini diriltelim, Kur’an kurslarını, İmam-Hatipleri, İlahiyatları kapatalım.
Yol vergisi koyalım, mızıkçılık eden işadamlarına dayayalım Varlık vergisini akılları başlarına gelsin.
Yurdun her yanını ağaçlandıralım; tembellik edenleri döve döve fabrikalarda çalıştıralım. Dişlerimizi yemekten sonraları mutlaka fırçalayıp altı ayda bir doktor kontrolünden geçmeyi ihmal etmeyelim. Alışveriş ederken etiketlere dikkat edelim.
Tanımadığımız amcalarla konuşmayalım, terli terli soğuk su içmeyelim.
Hebe hübe, lim, lım, lum, lüm...
kaynak : http://www.zaman.com.tr/?hn=281800&bl=yazarlar&trh=20060503
...
|
|
Yazar |
|
miracc
Houston, TX
Kayıt: 07.01.2006 |
|
tugba yazdi | kimsenin okumadığı Resmî Gazeteyi de kapatıp bilumum resmi ilan, kanun, tüzük, yönetmelik gibi şeyleri sütun santimi onbinmilyon liradan Cumhuriyet’e verelim; bakalım yine tersten manşet çekerler mi? |
Hic gulecegim yoktu gece gece
Ben de bir siir paylasayim madem konu acildi. Necip Fazil'in Suleymanname adli siiri
Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü’sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!
Türk’e zıt sermaye merkezlerinden,
Bir zikzaklı yolda hep, güdülüsün!
Milli yekparelik gelmez işine;
Bu yüzden parçalı, bölüntülüsün 1
Ve devlete mason biraderlerin
Tam da maslahata denk ödülüsün!
Ne sır sendeki bedava oluş!
Problemler içinde en müşkülüsün!
Fikir dağlar boyu kocaman kitap;
Sen de o kocaman kitabın bir virgülüsün!
Böyleyken ustasın gözbağcılıkta;
Cüceler sirkinin baş Herkülüsün!
Gözyaşı ve çığlık vatanında sen,
Hüzün bahçesinin şen bülbülüsün!
Büzülmüş susarken mahzun hakikat,
Davuldan ziyade gümbürtülüsün!
Teokratik rejim olmaz deyip de,
Peşinden müslüman görüntülüsün!
Kolera, vergiler, zamlar, enflasyon;
Bir felaketsin ki, binbir türlüsün!
Gelirsiz giderli bütçelerinle,
Her yıl, milyar milyar köpürtülüsün!
Okka okka vicdan satıl alırsın;
Topuzu altından oy baskülüsün!
Bir gökdelen sanır seni gören göz;
Bilmez ki, temelden çöküntülüsün!
Büyük Kongre, dikiş tutturduğun yer;
Meclise gelince söküntülüsün!
Bağlısın hak bilmez yeminlilere;
Hakkı bilenlerden çözüntülüsün!
Üçbuçuk mebusa kaldı diye fark,
Kimbilir, ne kadar üzüntülüsün!
Millet gökten adam dilensin, dursun!
Ümit fakirinin keşkülüsün!
Kuzum, senin neren Anadolludur?
Türk’ e Amerikan püskürtülüsün!
Farkın şu ki, eski Başbakanlardan,
Sen o belaların son püskülüsün!
( 1971 )
blog.miracc.com
|
|
Yazar |
|
onur
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006 |
|
tugba yazdi |
Köy enstitülerini ihya edelim. Şehirli çocuklarına, köy enstitülerinde 2 sene staj yaptırmadan diploma vermeyelim.
|
Mükemmel fikir.Bugun köy enstitüleri ayakta olsaydı Türkiye dunya siyaset sahnesinde yerini alamamis kalitesiz politikaci,muhendis,doktor vs ulkesi olmazdi.
Tonguç babanin yetiştirdiği nesil bu ülkeye çok şey kattı.14 yılda bugun 100 yılda yetişebilecek beyin yetisti yolundan kimsenin gecmedigi köylerden.
O nesilden olmadigim icin kendimi cok şanssiz goruyorum.
Enstitülerin kapatılması bu ülkede eğitime vurulan gelmiş geçmiş en büyük darbedir.
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
AYIBIN SINIFSALLIĞI:
Yoksul kapansın, zengin açılsın!
Henüz kimse yüksek sesle söylemiyor. Oysa bazı hastanelerde erkek doktorlar kadın hastalara, kadın doktorlar da erkek hastalara dokunmuyor artık. Bazı "dini bütün" hekimler günaha girmemek için hastalarını muayene etmiyor, cehenneme gideriz korkusuyla herhalde, kimi hekimler mesleklerini icra etmiyor. Oysa birçok şehrin birçok hastanesinde oluyor bu. Muhakkak siz de duymuşsunuzdur birkaç hikâye bu konuda. Ama kimse bunu açık açık konuşmuyor. Çünkü Türkiye, göze batacak şekilde değil, santim santim muhafazakârlaştırılıyor. Şöyle ki...
Yayımlanan Sağlık Bakanlığı genelgesi uyarınca, hemşirelerin etek boyları dizlerinden on santim aşağıda olacak, düğme aralıkları beş santimi geçmeyecek. Aniden başımız kapatılmadığı ya da çarşafa sokulmadığımız için fark etmiyoruz, oysa biz santim santim "kapatılıyoruz". Ya da belki "biz" değil de hep "onlar" kapatılıyor. "Kadın vatandaş" rahat, fakat "kadın halkımız" genelgelerle ve geleneklerle durmadan daha çok örtülüyor. Orta sınıfın üzerindeyseniz kimse sizin etek boyunuza karışmıyor, dekoltenizle ilgilenmiyor. Hatta pahalı kolejlere giden kızların etek boyları giderek kısalıyor, televizyondaki kadınlar giderek daha da çıplaklaşıyor. Ancak şehrin sadece dolmuşla gidilen mahallelerinde oturuyorsanız bu "kapatılma operasyonuna" maruz kalıyorsunuz. Ayıpların kırbacı, yoksul kadınların sırtında şaklıyor.
Türkiye'nin istediğiniz yerine gidip sorabilirsiniz elli yaşının üzerindekilere. Size kaybolup gitmiş eski yazlık sinemalarla birlikte anlatacaktır mini etekli, şortlu, rahat günlerin hatıralarını. Anlatanlar artık türbanlı olacaktır veya muhakkak biraz kapalı. Yavaş yavaş kapatılış sürecinde kapatılmak artık meşrulaştı.
Yoksa türban takan öğretmen için bu kadar yaygara kopmasına rağmen geçtiğimiz günlerde Konya'da başı açık olduğu için saldırıya uğrayan kadın muhabir konusunda bu kadar sessiz kalınır mıydı? Düşünsenize, türbanlı olduğu için linç girişimine maruz kalsaydı bir kadın, ne biçim karışırdı ortalık. Bir genç kadın, sırf başı açık olduğu için saldırıya uğradı bu ülkede! Pek de gürültü çıkmadı. Demek artık hepimiz için normalleşiyor bizi santim santim kapatan muhafazakârlık!
Ece Temelkuran
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
halil
Kayıt: 01.01.2006 |
|
ozkanoncu yazdi | AYIBIN SINIFSALLIĞI:
Yoksul kapansın, zengin açılsın!
Henüz kimse yüksek sesle söylemiyor. Oysa bazı hastanelerde erkek doktorlar kadın hastalara, kadın doktorlar da erkek hastalara dokunmuyor artık. Bazı "dini bütün" hekimler günaha girmemek için hastalarını muayene etmiyor, cehenneme gideriz korkusuyla herhalde, kimi hekimler mesleklerini icra etmiyor. Oysa birçok şehrin birçok hastanesinde oluyor bu. Muhakkak siz de duymuşsunuzdur birkaç hikâye bu konuda. |
ya Allah aşkına şu olaya bi tane örnek versene , herhalde yazar bile somut örnek bulamamış da "hikaye" diye geçmiş .... tıpta mahrem diye bişey olmaz , eğer hastanede hemcins doktorun varsa ona muayene olmayı tercih edebilirsin , bu tercih meselesi kimseyi ilgilendirmez , ama doktorun hasta seçmesi diye birşey olamaz , devlet hastanesinde bunu yapmaya kalksa 2 günde kendini kapının önünde bulur ...
Ben bu hadisenin tam tersini biliyorum , sağlık karnesindeki resmi türbanlı diye tedavi edilmeyip , "git bu resmi değiştir" denilen 70 i aşmış teyzenin öldüğünü biliyorm , kadının resme photoshop la "saç" montajlayıp götüren oğlu çok geç kalmıştı ...
....
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
Bir sivil toplum örgütünde gönüllü olarak yaklaşık 10 kişilik bir öğrenci grubuna ders veriyorum. Çoğunluğu kızlardan oluşan ve hepsi varoştan gelen bu çocuklarla oturup onları dinlemenizi isterdim. Bu hafta benim ders yapmamı istemediler.Sorunlarını anlattılar.oturup onlarla 2 saatten fazla konuştuk . onlarla derken erkekler umursamadı kızlar konuştu onlar kulaklarını kapattılar sorunlara.
Birisi ailem ben çok küçük yaşta iken beni zorla kapattı, küçücüktüm okuduğumu anlayamayacağımı bildikleri halde kuran kursuna gönderdiler diyor.Adı zeynep. Henüz 15 yaşında ama cennette insan, cehennemde insan ötesi yok diyor. Bir diğeri namaz kılmadığım için bana sen kafirsin diyorlar dedi.Çevremden çok büyük baskılar görüyorum dedi. Diğeri ailem beni hiç anlamadı ve anlamamaya devam ediyor dedi.
Derse gelen öğrenci sayısı kadarınında aileleri tarafından engellendiklerini bu yüzden gelemediklerini söylediler.Temel sebep kız çocuğunun okumak neyine.
4 yaşındaki yeğenime namaz kılmazsan allah seni cehennemde yakacak demişler. Bana, Allah baba bizi niye yakıyor, O kötü mü dedi.Babamız bizi niye yakıyor dedi.
İsmi lazım değil bir dersanenin yurdunda kalan ve yurttaki tek başı açık kız olan arkadaşım, yurttaki başı "kapatılmış" kızların durumundan epeyce bahsetti. ve kutlu doğum haftasında bazı ablaların kendisinin de başını kapatmak için ne kadar çaba harcadıklarınıda ekledi.
Lisede iken babası imam olan ve başı kapalı olan kız arkadaşımı bir hafta sonu, ailesinden habersiz, saçı açık ve uzun yırtmaçlı bir etekle gördüğümde yüzümde beliren şaşkınlığa, "ama kapanmayı ben istemedim ki" demesini hiç unutmuyorum.
Din veya inanç kul ile allahı arasındadır.Aracılar tayin edilmemeli.
Kulu ile allahı arasına girmek isteyen ve kulu ile allahı arasındaki ilişkiden bayağı bi gelir sağlayan, başörtüsü diye insanları sömürürken, büyük orta doğu projesini öven, ıraktaki işgale göz yuman hoca efendiler var.
Sömürülerin en iğrenci ve kötüsü din sömürüsüdür.
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
ozkanoncu
Istanbul
Kayıt: 08.01.2006 |
|
halil yazdi | ozkanoncu yazdi | AYIBIN SINIFSALLIĞI:
Yoksul kapansın, zengin açılsın!
Henüz kimse yüksek sesle söylemiyor. Oysa bazı hastanelerde erkek doktorlar kadın hastalara, kadın doktorlar da erkek hastalara dokunmuyor artık. Bazı "dini bütün" hekimler günaha girmemek için hastalarını muayene etmiyor, cehenneme gideriz korkusuyla herhalde, kimi hekimler mesleklerini icra etmiyor. Oysa birçok şehrin birçok hastanesinde oluyor bu. Muhakkak siz de duymuşsunuzdur birkaç hikâye bu konuda. |
ya Allah aşkına şu olaya bi tane örnek versene , herhalde yazar bile somut örnek bulamamış da "hikaye" diye geçmiş .... tıpta mahrem diye bişey olmaz , eğer hastanede hemcins doktorun varsa ona muayene olmayı tercih edebilirsin , bu tercih meselesi kimseyi ilgilendirmez , ama doktorun hasta seçmesi diye birşey olamaz , devlet hastanesinde bunu yapmaya kalksa 2 günde kendini kapının önünde bulur ...
Ben bu hadisenin tam tersini biliyorum , sağlık karnesindeki resmi türbanlı diye tedavi edilmeyip , "git bu resmi değiştir" denilen 70 i aşmış teyzenin öldüğünü biliyorm , kadının resme photoshop la "saç" montajlayıp götüren oğlu çok geç kalmıştı ... |
Yakında olağan bir olay olarak karşımıza çıkacaktır ve o zaman hikayenin gerçekliğini anlayacağız. ayrıca yazının genelini es geçip aradan bi açık nokta bulmaya çalışma gayretini hoş görmüyorum.
Kul ile allah arasındaki aracılardan birinin yurdunda kalan sevdiğim arkadaşım Kadir'in (ben Fırat Üniversitesindeyken) keşke bu sınıfta kızlar olmasa Özkan dediğini, bir kız arkadaş tarafından imza atması için uzatılan kalemi almak değil kız arkadaşımın yüzüne dahi bakmadığınıda hiç unutamıyorum.
Bozuk düzende saglam cark olmaz. Carklari degil, düzeni degistirmek gerek!!!!!!
|
|
Yazar |
|
tugba
Yalova
Kayıt: 10.03.2006 |
|
ozkanoncu yazdi |
Birisi ailem ben çok küçük yaşta iken beni zorla kapattı, küçücüktüm okuduğumu anlayamayacağımı bildikleri halde kuran kursuna gönderdiler diyor.Adı zeynep. Henüz 15 yaşında ama cennette insan, cehennemde insan ötesi yok diyor. Bir diğeri namaz kılmadığım için bana sen kafirsin diyorlar dedi.Çevremden çok büyük baskılar görüyorum dedi. Diğeri ailem beni hiç anlamadı ve anlamamaya devam ediyor dedi.
|
Evet , malesef toplumumuz da bu tür davranışlar içerisinde olan insanlarda mevcut. Bu tür davranışların çocukları dinden soğuttuğu kanısındayım zaten bu ve benzeri olaylarla bir çok kez karşılaşılmıştır. Ancak bunu genellemenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Anne babanın sorumluluğudur evladına dini öğretmek; fakat bunun baskıcı bir tutumla değil dini sevdirerek yapılması gerekir. Nede olsa ağaç yaşken eğilir, dolayısı ile dini eğitime küçük yaşlarda başlanması gerektiğini düşünüyorum. Dini eğitim derken gidip çocuğun başını zorla kapatsın ya da zorla namaz kıldırsın demek değildir bu tabi ki, ama aileler öğretmekle yükümlüdür. Birine "namaz kılmazsan kafir olursun" demek hiç kimsenin haddine düşmemiştir, zira bu Allah(c.c) ile kul arasındadır.
İnsanlar her daim davranışlarından, söylediklerinden sorumludur, bir harekette bulunurken bunun kötü ve iyi sonuçlarını iyice düşünüp daha sonra hareket etmelidir.
...
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | |