Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Genel > Gündem > 367'ci yök başkanı bu mudur demokrasi

Bu konu kilitli.

Yazar
karatas21


avatar
kulübeden
Kayıt: 04.06.2006
17.04.2007-19:57 #20266
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmesinden beri YÖK Kanunu'nu inceliyorum.
Bir öğretim üyesinin, tek oyla, yani kendine oy vererek rektör seçilebileceğinizi biliyor musunuz? Şöyle:
Kanuna göre bir üniversitenin 6 rektör adayını YÖK'e bildirmesi gerekiyor. Seçimlere 6 adayın katıldığını düşünün. Faraza 200 öğretim üyesinin oy kullandığı seçimde, bir aday ' tek' oyla sonuncu ( 6'ncı ) geliyor. Böylece 6'ncı aday da, kendine oy vermesi sayesinde 6 kişilik listeye giriyor.
Bu liste YÖK'e gönderiliyor. YÖK, Köşk'e bildireceği ' üç' kişilik listeye 6'ncı, yani tek oy almış adayı koyabilir.
Cumhurbaşkanı da onu atayabilir.
Sonuç: Meslektaşları tarafından hiç mi hiç beğenilmeyen, ' asla rektörümüz olamaz' denilen bir hoca... Kendine verdiği o tek oy sayesinde, rektörlük makamına oturabilir.
Vaziyete bakar mısınız? Meclis'in değiştirmesi gereken kim bilir daha nice bu tip saçma kanun vardır.

Emre AKÖZ * SABAH





A: "Tell me a search engine other than Google," B: "Google it!!!!"
www.kokfer.com


Yazar
ilters


avatar
AYDIN
Kayıt: 10.02.2006
17.04.2007-20:22 #20268
Bazı şeyleri görmezden gelip diğerlerini bu ne büyük yanlış die lanse etmemek gerek. Bence tüm resme bakmalı.

http://www.iucoders.com/frm_show_topic.jsp?tid=2333





Yazar
reccae


avatar
istanbul
banlandı
Kayıt: 15.02.2006
17.04.2007-20:23 #20269
herkes vali olur ama herkes kaymakam olamaz

bu sözü biraz araştırın arkadaşlar

ama yinede rte denen kişinin önünü kapatmaya çalışmak sadece saçmalık
sevmemek ayrı engellemek ayrı

tabi işin kötü yanı meşhur akp vekilleri
ortalama 27 saniyede yasa çıkartıyorlar mecliste ve rte nin seçilmeside daha uzun sürmeyecek
eksileri veya artıları tartışılmayacak ve sonunda 7 seneliğine cumhur başkanı olacak bu şahıs

eleştirecek çok şey var
ama bunu zmanı bugün değil
tıpkı sınav zamanı eğitimde kalite arayan öğrenci gibi oluyoruz seçim zamanı seçimin formatını tartışarak dancingdancing

boşverelim akp istediğini seçsin
nasıl olsa gelecek olan yeni meclis kendine uygun yasaları hazırlayıp cumhurbaşkanını istediği gibi kullanır (yetki kısıtlaması gibi mesela)





insa ettigim binanin cimentosu kelâm

Yazar
karatas21


avatar
kulübeden
Kayıt: 04.06.2006
17.04.2007-20:25 #20271
laughinglaughinglaughing





A: "Tell me a search engine other than Google," B: "Google it!!!!"
www.kokfer.com


Yazar
reccae


avatar
istanbul
banlandı
Kayıt: 15.02.2006
17.04.2007-20:32 #20273
karatas21 yazdi
 

Sonuç: Meslektaşları tarafından hiç mi hiç beğenilmeyen, ' asla rektörümüz olamaz' denilen bir hoca... Kendine verdiği o tek oy sayesinde, rektörlük makamına oturabilir.
Vaziyete bakar mısınız? Meclis'in değiştirmesi gereken kim bilir daha nice bu tip saçma kanun vardır.

Emre AKÖZ * SABAH


birşey daha var kaç kez gerçekleşmiş bu olay acaba confused
rektör atayacak kişiye seçim hakkı tanımak bu kadar lüks birşey olmasa gerek
ayrca ben bu rakamı 6 değil 3 olarak biliyordum peace
yani 3 kişilik bir liste gönderilir cumhurbaşkanına ve uygun oldıuğunu düşündüğü bir kişi rektör olarak atanır





insa ettigim binanin cimentosu kelâm

Yazar
nazmi


avatar

Kayıt: 11.03.2007
17.04.2007-20:58 #20280
yaw başlıkla konu manasız bi kere...

ayrıca eger bir kanunda bir hata varsa bunu ilgili yere fax çekerek bildir.Hatalı bir sürü kanun olabilir bunlar zamanla düzelecek umarım.

sitenin yeni versiyonunda bu başlık işi çözülecek diyorlar.
ama şimdilik sen yazılarını AKP diye bir başlıkta topla ki ortalık fazla başlıktan kurtulsun.(sabah tan da bişiler yazmışın ilgi çekmedi sanırım.Mesela onla bunu birleştirebilirsin.)

hadi kolay gele....





Ezikligi hiçbir tarz örtemez...





Yazar
offman


avatar
Kayseri
Kayıt: 20.01.2006
17.04.2007-21:17 #20284
karatas21 yazdi
 
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmesinden beri YÖK Kanunu'nu inceliyorum.
Bir öğretim üyesinin, tek oyla, yani kendine oy vererek rektör seçilebileceğinizi biliyor musunuz? Şöyle:
Kanuna göre bir üniversitenin 6 rektör adayını YÖK'e bildirmesi gerekiyor. Seçimlere 6 adayın katıldığını düşünün. Faraza 200 öğretim üyesinin oy kullandığı seçimde, bir aday ' tek' oyla sonuncu ( 6'ncı ) geliyor. Böylece 6'ncı aday da, kendine oy vermesi sayesinde 6 kişilik listeye giriyor.
Bu liste YÖK'e gönderiliyor. YÖK, Köşk'e bildireceği ' üç' kişilik listeye 6'ncı, yani tek oy almış adayı koyabilir.
Cumhurbaşkanı da onu atayabilir.
Sonuç: Meslektaşları tarafından hiç mi hiç beğenilmeyen, ' asla rektörümüz olamaz' denilen bir hoca... Kendine verdiği o tek oy sayesinde, rektörlük makamına oturabilir.
Vaziyete bakar mısınız? Meclis'in değiştirmesi gereken kim bilir daha nice bu tip saçma kanun vardır.

Emre AKÖZ * SABAH


YAw kardeşim bana ne kim yök başkanı olursa olsun ben bu gün dekana çıkdığımda bir staj için okulum bana bir devlet kurumuna karşı bu bizim öğrencimizdir kefili benim diyemiyorsa geçici dekan olarak yök baskanı nı akp seçse ne yazar mhp chp ve saire seçse ne yazar ???Ben bunu sorarım sana bana ne Cumhurbaşkanı kim olmuş millet vekili seçer her zaman öyle oldu şimdi de oyle olcak ...Sanırsam:)good luckgood luckgood luck





331. KSD
*.NET DEVELOPER




Yazar
onur


avatar
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006
17.04.2007-22:09 #20306
Bakiyorum da su aralar bayagi bir emre aköz yazilari forumda gorunuyor.

http://www.kongar.org/medyanotu/045%20Kose%20Yazarligi%20Kolaydir,%20Adam%20Olmak%20Zordur.php

Emre Kongar'in bu yazisini dikkatle okumanizi rica ediyorum.

yazinin basligina ve son cumlesine dikkat..

"KÖŞE YAZARLIĞI KOLAYDIR, ADAM OLMAK ZORDUR"

"Gençlere olan inancımı ve sevgimi koruyorum, ama Emre Aköz’e olan saygımı yitirdim"



MEDYA NOTU



EMRE KONGAR



KÖŞE YAZARLIĞI KOLAYDIR, ADAM OLMAK ZORDUR



Hani ünlü öyküdür, adam oğluna “sen adam olamazsın” dermiş.

Oğlan büyümüş, vezir olmuş.

Babasını çağırtmış ve “Bak demiş, sen bana adam olamazsın demiştin. Oysa ben vezir oldum.”

Baba yanıt vermiş, “Ben sana vezir olamazsın değil, adam olamazsın demiştim. Vezir olmuşsun ama adam olamamışsın. Adam olsaydın, babanı ayağına getirtmezdin” demiş.

Ben her düşüncenin kendi içinde bir tarihsel anlamı, doğru ya da yanlış bir gerekçesi olduğuna inanırım.

Bu demek değildir ki, her düşünceye katılırım.

Tam tersine, benim doğru ya da yanlış saydığım düşünceler oldukça net biçimde birbirinden ayrılmıştır.

Örneğin, insanların ırklarına göre ayrılmalarının yanlış olduğuna inanırım.

Örneğin, insanların dinsel inançlarına göre ayrıma tabi tutulmalarının yanlış olduğunu düşünürüm.

Bu nedenlerle de ırk, din, milliyet gibi ayrımların siyasette kullanılmalarını tehlikeli ve yanlış bulurum.

Tarihteki bütün kitlesel katliamların, ya din ya ırk ya da milliyet temelindeki ayrımlar çerçevesinde yapıldığını bildiğim için, bu temaları, siyasetin dışında, mukaddes kavramlar olarak korumaktan ve siyasal polemik konusu yapmaktan kaçınırım.

Din, ırk ve milliyet kavramlarını siyasette kullananlara da karşı çıkarım.

Çünkü onların, kanlı katliamlara yol açan hataları tekrarladıklarını düşünürüm.

Ayrıca insanın tarihten ders aldığına, tarih ve toplum iyi değerlendirilebildiğinde, bu hatalardan da kaçınılabileceğine inanırım.

Bu nedenle de toplumumuza ilişkin olarak gerek güncel, gerekse tarihsel gerçekler konusundaki çarpıtmaların çok ama çok yanlış olduğunu Türkiye’yi karanlıklara sürüklediğini düşünüyorum.

Günümüzde ne yazık ki, kendilerini toplumun sahibi gören bazı güçler de; laik ve demokratik hukuk düzenimizi, ırk esasına ya da din esasına göre eleştirenler de, güncel ve tarihsel gerçekleri zaman zaman bilerek çarpıtıyor ve saptırıyor.

Zaten milli eğitim konusunda pek çok eksiğimiz ve yanlışımız varken bir de politikacılar ve köşe yazarları güncel ve tarihsel gerçekleri saptırınca, ortalık iyice karışıyor.

İşte son günlerde önce devlet, birkaçı dışında asla bu ünvanı haketmeyen 85 kişiyi “Devlet Sanatçısı” ilan ederek böyle bir kültür erozyonunun en belirgin örneklerinden birini verdi.

Arkadan Aktüel Dergisi, bu seçimden de esinlenerek, Türkiye’nin yaşayan 40 aydınını seçti.

Yapılan işin temelde yanlış olması bir yana, bu seçimde kullanılan jüri içinde, 12 Mart 1971’de muhbir ajanlık yapan bir kişinin bulunmasını çok yadırgadığımı belirtmiştim.

Derken, Milliyet gibi ciddi olduğunu varsaydığımız bir gazetede köşe sahibi olmak gibi gerçekten önemli bir toplumsal işlev yüklenmiş olan bir genç yazar, Emre Aköz, bu listeyi, bütünüyle saptıran bir sınıflama ile yorumladı.

Devleti eleştirdiği için hapse atılmış ve işkence görmüş İlhan Selçuk, Mümtaz Soysal gibi aydınları “Devletin resmi ideologları” içinde belirtirken, 12 Eylül düzenine boyun eğmiş ve bu yönetimin uzantısı olan Özal ile bütünleşmiş olanları da “Gerçek muhalif aydınlar” olarak ilan etti.

Şimdi de “Hayır” diyor, “ben böyle yapmadım, Emre Kongar kendisine daha önce “altı milyarlık profesör”dediğim için benim yazdıklarımı saptırıyor”.

Aslında Aköz’ün 24 Ocak 1999 tarihli Gazete Pazar’daki makalesi dikkatle okunmadan, çıplak gözle üstünkörü bakıldığında, gerçekten de, Aktüel’in aydın listesini, “İşlevsel Aydınlar” ve “Eleştirel Muhalifler” diye ayırdığı gibi yüzeysel ve yanlış bir izlenim edinilebilir. Çünkü makalesinin arabaşlıkları olarak bu iki tanımı kullanmış.

Oysa bu arabaşlıkların biraz üstüne baktığınızda, “İşlevsel Aydınları” (Kellner’e göre) şöyle tanımladığını görüyorsunuz:

“İlk kategoridekiler varolan toplumun değerlerini meşrulaştırıp yeniden üretiyor. Klasik devlet ideologları ve çeşitli çıkar gruplarının fikirlerini dile getirenler bu kategoride.”

Hem “işlevsel aydınlar”ı “klasik devlet ideologları” diye tanımlayıp bu grup altında adını andığınız bir sürü insana çamur atacaksınız, hem de yaptığınız bu nesnel yanlışı eleştiren bir yazı ile karşılaştığınızda, “Hayır, ben bunlar için devletin resmi ideologu demedim, beni eleştiren hem okuduğunu anlamıyor, hem de kötü niyetli” diye yazdığınızı inkar edeceksiniz.

Gençlere olan inancımı ve sevgimi koruyorum, ama Emre Aköz’e olan saygımı yitirdim.








Yazar
yenimohikan


avatar

Kayıt: 15.02.2007
17.04.2007-23:14 #20323

Derken, Milliyet gibi ciddi olduğunu varsaydığımız bir gazetede köşe sahibi olmak gibi gerçekten önemli bir toplumsal işlev yüklenmiş olan bir genç yazar, Emre Aköz, bu listeyi, bütünüyle saptıran bir sınıflama ile yorumladı.

Abicim bu adam eleştirdiği yazarın daha hangi gazetede yazdığını bilmiy yaw..Allah Allah..Emre Aköz sabah ta yazıyooo..

Neyse bugün ntv de Yorum farkı'nı izledim de Mehmet Barlas çok feci laflar soktulaughinglaughing..takdir ettim valla(Hazır cevaplığını)





Yazar
scaryq


avatar
üsküdar
Kayıt: 20.01.2006
18.04.2007-00:43 #20353
reccae yazdi
 

ayrca ben bu rakamı 6 değil 3 olarak biliyordum peace
yani 3 kişilik bir liste gönderilir cumhurbaşkanına ve uygun oldıuğunu düşündüğü bir kişi rektör olarak atanır



sen önce bi yazıyı oku bence de ondan sonra yaz ne yazacaksan.



ayrıca başlıkla konu ne alaka onu anlayamadım.her ne kadar yök başkanının siyasi kimliği olmamasına rağmen yaptığı siyasi açıklamayı yanlış bulsam da bunda adamı suçlamak yanlış bence.





Yazar
ozkan006


avatar
adana
banlandı
Kayıt: 02.11.2006
28.04.2007-22:15 #20906
karatas21 yazdi
 
YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmesinden beri YÖK Kanunu'nu inceliyorum.
Bir öğretim üyesinin, tek oyla, yani kendine oy vererek rektör seçilebileceğinizi biliyor musunuz? Şöyle:
Kanuna göre bir üniversitenin 6 rektör adayını YÖK'e bildirmesi gerekiyor. Seçimlere 6 adayın katıldığını düşünün. Faraza 200 öğretim üyesinin oy kullandığı seçimde, bir aday ' tek' oyla sonuncu ( 6'ncı ) geliyor. Böylece 6'ncı aday da, kendine oy vermesi sayesinde 6 kişilik listeye giriyor.
Bu liste YÖK'e gönderiliyor. YÖK, Köşk'e bildireceği ' üç' kişilik listeye 6'ncı, yani tek oy almış adayı koyabilir.
Cumhurbaşkanı da onu atayabilir.
Sonuç: Meslektaşları tarafından hiç mi hiç beğenilmeyen, ' asla rektörümüz olamaz' denilen bir hoca... Kendine verdiği o tek oy sayesinde, rektörlük makamına oturabilir.
Vaziyete bakar mısınız? Meclis'in değiştirmesi gereken kim bilir daha nice bu tip saçma kanun vardır.

Emre AKÖZ * SABAH


yökten cok büyük bi kuyruk acınız olmasın sakınlaughinglaughinglaughingyök ün uygulamaları elbette demokratik degil ama sizin amacınızla bizim amacımız cok farklı.. ahmet necdet sezer e de bi başka forumda gelmiş gecmiş en kötü cumhurbaşkanı demişsin heralde sana göre de en iyisi gül olacaktalk to the hand cok boş konuşmuşsun!!!!







ne olur geri dönme..




Yazar
karatas21


avatar
kulübeden
Kayıt: 04.06.2006
28.04.2007-22:59 #20910
ozkan006 yazdi

 
yökten cok büyük bi kuyruk acınız olmasın sakınlaughinglaughinglaughingyök ün uygulamaları elbette demokratik degil ama sizin amacınızla bizim amacımız cok farklı.. ahmet necdet sezer e de bi başka forumda gelmiş gecmiş en kötü cumhurbaşkanı demişsin heralde sana göre de en iyisi gül olacaktalk to the hand cok boş konuşmuşsun!!!!



eh işte ben bu lafa bırak ağzımla gülmeyi kçımın kenarıyla bile gülmem elinizden anca çamur atmak gerekir birazda icraat yapın icraatcoolcool





A: "Tell me a search engine other than Google," B: "Google it!!!!"
www.kokfer.com


Yazar
karatas21


avatar
kulübeden
Kayıt: 04.06.2006
19.05.2007-11:08 #21900
Bir oyla rektör

Cumhurbaşkanı Sezer, seçimlerde kendisinden başka sadece 1 kişinin desteğini alan Bahri Gökçebay'ı rektörlüğe atadı. Atanan rektörler arasında Genelkurmay'ın eski hukuk müşaviri, emekli bir binbaşı da var


Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğüne, seçimlerde kendisi haricinde bir kişinin desteğini alan Bahri Gökçebay'ı, Giresun Üniversitesi Rektörlüğüne de asker kökenli Prof. Dr. Osman Metin Öztürk'ü atadı. Cumhurbaşkanı Sezer'in 15 yeni üniversiteye atadığı isimler arasında yer alan Öztürk, Genelkurmay'da hukuk müşavirliği de yapmış eski bir binbaşı. Öztürk, 1978-1984 yılları arasında Kara Harp Okulu'nda öğretim üyeliği yaptı. 1984-1995 yılları arasında Genelkurmay Antlaşmalar Dairesi'nde Uluslararası Hukuk İşleri Müşavir Yardımcısı olarak görev yaptı. 1995 yılında Kıdemli Binbaşı rütbesinde iken, kendi isteği ile emekli oldu ve üniversiteye katıldı.

5 REKTÖR DE ARKA SIRADAN

Sezer atamalarda arka sıralardan az oy alanları atama yapma geleneğini de sürdürdü. Cumhurbaşkanı Sezer, rektörlük adayları belirlenen 15 yeni üniversitenin 10'una öğretim üyelerinden en fazla oyu alan profesörleri, 5'ine de ikinci veya üçüncü sıradaki akademisyenleri atadı. Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Halim Sözbilir'in tedviren yürüttüğü rektörlükte yardımcı olarak atadığı Prof. Dr. Adnan Şişman, Uşak Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. Samsun Ondokuz mayıs Rektörü Rektörü Ferit Bernay da danışmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Haluk Kefelioğlu'nun Ordu Üniversitesi Rektörlüğüne atanmasında en önemli referans oldu.

TARİHE GEÇECEK

Sezer, Uşak Üniversitesi'ne, seçimde 60 oydan 19'unu alan Prof. Dr. Adnan Şişman'ı, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi'ne 72 oydan 11'ini alan Prof. Dr. Selahattin Salman'ı, Giresun Üniversitesi'ne 41 oydan 8'ini alan Prof. Dr. Osman Metin Öztürk'ü atadı. Yozgat Bozok Üniversitesi'ndeki seçimde en fazla oyu alan, ancak daha sonra milletvekilli adaylığı (MHP Aksaray) için istifa eden Prof. Dr. Mustafa İlbaş'ı liste dışı bırakan Sezer, 39 oydan 4'ünü alan Prof. Dr. İnci Varinli'yi rektör olarak belirledi. Kastamonu Üniversitesi'ndeki seçimde en fazla oyu alan Prof. Dr. Mustafa Safran'ın yerine de, 50 oydan 2'sini elde eden Prof. Dr. Bahri Gökçebay rektörlüğe getirildi. Gökçebay seçimlerde kendisinden başka sadece 1 oy aldığı halde bu göreve getirilen ilk rektör olarak tarihe geçti. Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Safran, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in kurduğu müfredat yenileme ekibinde yer almıştı.

ÇYDD referans

Atamalarda en önemli referanslar "tedviren" hukuksuzluğu ile YÖK'ün üniversitelere atadığı rektörler oldu. Cumhuriyet mitinglerinin organizatörlerinden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) yeni rektör atanmasında önemli bir referans oldu. Düzce Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Funda Şerifoğlu Sivrikaya derneğin Düzce şubesinin kurucusu. Düzce delegesi olarak çalışmaya devam eden Sivrikaya YÖK'e sunduğu özgeçmişinde derneğin çeşitli projelerinin organizasyonunu yapmasını referans olarak gösterdi. Mitinglerde önde yürüyen ve miting için sınav erteleyen İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun Kültür Danışmanı Prof.Dr. Mustafa Gündüz de Adıyaman Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. Hukuken tartışmalı olan "tedviren" atama ile üniversiteye atanan rektör Hilmioğlu Gündüz için bir basın toplantısı düzenlemiş ve övgüler yağdırmıştı.


neyse artık 23temmuza şurda ne kaldı kishhh





A: "Tell me a search engine other than Google," B: "Google it!!!!"
www.kokfer.com


Yazar
onur


avatar
Two Story Town
Kayıt: 14.01.2006
19.05.2007-11:36 #21901
Kaynak?

Kaynagi yazilmayan boyle yazilarin baglayiciligi yok.

Eger zaman,yeni safak,haber7,kanal7 ve turevleri tarzinda bir gazetedense zaten yazma sleep







Yazar
akgulozkan


avatar
istanbul
Kayıt: 12.12.2006
19.05.2007-11:48 #21902
demokrasi demokrasi diyip tutturuyorsunuz.. Siz önce demokratik yaşamı kabullenip, hayatı demokratik yaşayın da öyle konuşun.. Karşıya geçmek için demokrasi köprüsünü kullanıp daha sonra o köprüyü elleriyle kesmek isteyenlerin demokrasiyi savunmaları ve sağda solda demokrasi aramaları kadar saçma ve ezikçe bir davranış olamaz...

(bi kere bu zihniyet ile demokrasi örtüşmez..)

çok yakından tanıdığım bir arkadaşım - ki kendisini şahsi olarak çok severim, ve islami bilgisine güvenirim- islam'da demokrasinin olmadğını söylemişti..thinking bilen biri varsa cevaplasın...





1 2 3 4 5
Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb