Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
| istanbull05:
Şiirler çok güzel devam et |
Teşekkürler...
Sezai Karakoç'un çok sevdiğim şiirlerinden bi tanesi daha...
Liliyar
Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli
Ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli
Altın saçlarını yana atışı yok mu Lilinin
Lilinin yağdan kıl çekercesine inanışı
Lilinin yağdan kıl çekercesine yaşayışı yok mu
Kuklalar titremesin ne yapsın
Adam konuşmasını bilmezse ne yapsın
Kuklaların kukla olmadığı besbelli
Lilinin çekip gideceği besbelli
Lilinin dönüp geleceği besbelli
Ekmek ha bakkalın olmuş ha Cabaret de Paris'nin
Sen herhangi bir ekmek yiyeceksin işte Lili
Ekmek ne kadar Allahınsa Lili de o kadar Allahın Lili
Yüzün ruhun kadar aydınlık ya Lili
Gönlün soğuk sular güzel aynalar gibi ya Lili
Anladın ya kutunun içinden çıkan mendil
Olamaz Üsküdardan geçeriken bulduğun mendil
-Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Lili
Demek bizi bırakıp gidiyorsun Lili
Sen daima güzeller güzelini bulursun Lili
Sen istesen de taş yürekli olamazsın
Sen daima güzeller güzeli olursun Lili
Demek gideceksin arkana dönüp bakmayacaksın
Hangi kuş hangi şafakta ölecek görmeyeceksin
Öyleyse al bu kürkü bu veda kürkünü Lili
Tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü
Sen daima Sultanlar Sultanı olursun Lili
Demek sen gidiyorsun Lili
Bizi öpmeden mi gideceksin Lili
Lilinin güneşin altında duruşu yok mu
Perdeleri sıyırıp çirkin adamı burnundan yakalayışı yok mu
Eline bavulunu alışı yollara koyuluşu yok mu
Çirkin adamın güzel adam oluşu yok mu
Yaklaşıp onu saçlarından yakalayışı
Uzaklaşıp yollarda yol oluşu yok mu
Lilinin bir tavşan gibi koşuşu
Keklik gibi dönüp bakışı ve yıldırım gibi koşuşu yok mu
Adam da tam o zaman kapıdan çıkmaz mı dışarı
Lilinin adamın boynuna çocukça ve çılgınca atılışı yok mu
Ben konuşmasını bilmem Lili
Sezai Karakoç
Lilinin güneşin altında duruşu yok mu
Perdeleri sıyırıp çirkin adamı burnundan yakalayışı yok mu
Eline bavulunu alışı yollara koyuluşu yok mu
Çirkin adamın güzel adam oluşu yok mu
Yaklaşıp onu saçlarından yakalayışı
Uzaklaşıp yollarda yol oluşu yok mu
Lilinin bir tavşan gibi koşuşu
Keklik gibi dönüp bakışı ve yıldırım gibi koşuşu yok mu
Adam da tam o zaman kapıdan çıkmaz mı dışarı
Lilinin adamın boynuna çocukça ve çılgınca atılışı yok mu
Ben konuşmasını bilmem Lili
avare: Acaba şöyle mi demek istiyor: "Seni sevdiğimi ancak bu kadar anlatabilirim. Başka bişey söyleyemem, Lili." ?
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
AŞK !..
Aşk dediğin nedir ki
Tenden bedenden sıyrık
Çocukların içinde
Yaşadığı bir çığlık
Aşk dediğin nedir ki
Histen nefesten varlık
Umutsuzluk içinde
Karanlığa son ıslık
Ahmet Hamdi Tanpınar
avare: "Karanlığa ıslık" Bazı insanlara seslenirsin,karanlığa seslenmek gibi...karanlık gibi kara olmasalar da, karanlık kadar duyarsız olabilirler. Sevilmemenin emaresi mi; yoksa işve, nazın mı bilinmez.
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
istanbull05
istanbull05
Kayıt: 13.10.2006 |
|
bu da benden
DURACAKSIN
Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup, gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan
alaycı kargaların sesini
dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk
alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman, "dinlenin biraz" diyeceksin.
Bir inci avcısı gibi, ta derinlere dalıp tek tek bütün
istiridyeleri açarak,
bir sevinç arayacaksın.
Hayaller kuracaksın.
Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin.
Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri.
Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri.
Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan
tenleri.
Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına
gülenleri.
Sevinçlerini, hayallerini, hatıralarını,
sevdalarını, sevişmelerini,
özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine,
hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları
sıkıca kucaklayacaksın.
Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında,
tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah.
Belki bir mektup alacaksın.
Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana.
Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde
kaybolduğunda,
tam da o zaman, karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin.
Gözcünün "kara göründü" diye bağırdığını hayal
edeceksin.
Kara, hiç görünmese bile,
hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini
bileceksin,
çektiğin onca fırtınanın, varmayı umduğun o umutlu
hedefle mana kazandığını anlayacaksın.
Her şeyini kaybetsen de hayallerini
kaybetmeyeceksin.
Neyi aradığını hiç unutmayacaksın.
Sevinçleri ne kadar hatırlarsan, acının derinliğini
o kadar kavrayacaksın.
Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar
çok düşünürsen,
öfken o kadar keskinleşecek.
Karanlık inerken, ışığa daha dikkatli bakacaksın.
Geleceğinle arana, dibinde canavarların dolaştığı
bir uçurum koyduklarında,
nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce,
geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacaksın.
Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin.
Bir çiçek iliştireceksin yakana.
Ölüm seni kuşattığında, tam da o zaman, hayatı düşüneceksin.
En azgın, en ihtiraslı sevişmelerini..
En çılgın hayallerini..
En çağıltılı kahkahalarını..
Acı,
ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında,
öfke,
kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda,
keder,
yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında,
duracaksın,
durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine
bakacaksın,
sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı
kargaların sesini dinleyeceksin,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Ölüm seni kuşattığında, tam o sırada, hayatı
düşüneceksin.
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın
bir zaman,
"dinlenin biraz" diyeceksin.
Onları, şefkatle dinlendireceksin.
Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak...
Ahmet Altan
|
|
Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
Canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında fark vardır.
Kitab-ı Aşk / İskender Pala
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
sevecen yazdi | Canına sevgili isteyen ile sevgili için can isteyen arasında fark vardır.
Kitab-ı Aşk / İskender Pala |
...
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
...
Fuzulî
Sanırım, İskender Pala Fuzulî'nin bu beyitinden bahsetmiş. Sence?
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Kanatlar
Yaşamaktan mı yorgunum, bilmem
Seni günlerce beklemekten mi?
Yine yoldan geyik geyik sekişin
Gün sönerken mi, ay batarken mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Yine kalsın mı, dizlerimde başın
Yine koynumda can çekişsen mi...
Kim sorar, ey hayat, kim düşünür
Ki vakit geç mi yoksa erken mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Gökte kanatlar bizimdi... bilmezdik
Bu hafiflik kanat mı yelken mi;
Anlamaz, anlamazdık Allah’ım
Böyle yekpare can mıyız ten mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Bilemem:Gizli gizli 'gel' dediğin
Başka bir aşina mıdır,ben mi;
Kadehinden mi sarhoşum hala
Kadehlerinden mi?
Söyle: Memnun musun uzaklarda
Yuvan aydın gönülcüğün şen mi?
Arif Nihat Asya
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
sevecen
adana istanbul
Kayıt: 08.02.2006 |
|
Evet, alıntı olabilir ve alıntı olduğu o sayfada belirtilmemiş. İskender Pala yazmam o nedenledir. Düzelttiğin için teşekkürler. :)
bize ruyalarimizin degil uyanikligimizin tabiri gerek (Alinti)
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
sevecen yazdi | Evet, alıntı olabilir ve alıntı olduğu o sayfada belirtilmemiş. İskender Pala yazmam o nedenledir. Düzelttiğin için teşekkürler. :) |
Yazma sebebimin düzeltme olması gibi bi gayesi yok aslında. Bu güzel beyiti yazmama vesile oldu kısacası senin iletin.
Alıntı olduğu o sayfada yok demişsin ya... Alıntı olduğunu yazmak için önce onun alıntı olduğunu hissetmek gerekir. Ne demek bu diye düşünebilirsin. Ben de biraz düşündürmek istiyorum zaten. Şairlerin/yazarların başkalarının romanlarından veya şiirlerinden bölümlerin aynılarını yada çok benzerlerini atıfta bulunmadan almaları hakkında birkaç yazar/eleştirmenin düşüncelerini okumuştum. Orda özetle bahsedilen şöyleydi: Yazar/şair öyle bir ruh halindedir ki,eserinden etkilendiği kişilerin düşüncelerini özümsemiştir. Artık söyledikleri onlardan bi parça mı yoksa kendi sözümü farketmez. Kısacası onlarla hemhal olmuştur. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, Tevfik Fikret'in Charles Baudelaire'den mısraları olduğu gibi şiirlerinde kullandıkları söylenir. Edebiyat eleştirmenleri bunun çok doğal bişey olduğunu söylüyorlar. Çünkü onlar bu şairlerle öyle bütünleşmişler ki artık kendi düşündükleri de onların düşündükleriyle aynı olmuştur. Bunu çok sevdiğin bi insan için de düşünebilirsin. Çok sevdiğin, yani onunla bütünleştiğin insanla aynı şeyleri düşünmeye,aynı şeyleri hissetmeye başlarsın. Bir soru sorulduğunda ikinizden de alınacak cevap aynı olur.
Özetle, İskender Pala'nın Fuzulî'den bi beyiti atıfta bulunmadan tefsir etmesi onun intihaline delalet etmez; belki onunla hemhal olduğunu gösterir. İskender Pala'nın Fuzulî hakkındaki görüşleri söylemeye gerek yok sanırım.
Selamlar,
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Aşka Sevdalanma
Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır
Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
Gel derse Fuzulî ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.
Fuzulî
avare: en çok da son beyiti severim. güzellerde vefa yok hakkaten. vefa da yok; ilgi, alaka da... söylediğin beş şeye karşılık iki cevap alırsan şanslı sayılırsın.
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
GÖREN BİLİR !..
Çarşısında bir kız gördüm Antep'in,
Kız mı ki...
Gözleri var, ala geyik gözleri,
Göz mü ki....
Ak göğsünün ortasında bir ben var,
Az mı ki....
Yiyip içme, yüzüne bak yetişir,
Yüz mü ki....
'Güzel' sözü çok güzele çok amma
Bu kıza da 'güzel' demek söz mü ki..
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Çarşısında bir kız gördüm Antep'in,
Kız mı ki...
...
avare: Gördüğüm bir kız mı yoksa bir peri/huri mi? Bu anlattığımı bilen bilir. Fazla söze hacet yok.
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
ANNABEL LEE
Seneler,seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
İsmi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.
O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.
Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,_
Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi)
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.
Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.
Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim,uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni .
Edgar Allan POE
siteden ayr?ld?m
|
|
Yazar |
|
avare
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006 |
|
Gönül Çalamazsan Aşkın Sazını
Ne Perdeye Dokun Ne Teli İncit
Eğer Çekemezsen Gülün Nazını
Ne Dikene Dokun Ne Gülü İncit
Dinle ki Bülbülü Gelesin Coşa
Karganın Namesi Gider Mi Hoşa
Meyvesiz Ağacı Sallama Boşa
Ne Yaprağını Dök Ne Dalı İncit
Bekle Dost Kapısın Sadık Dost İsen
Gönüller Tamir Et Ehli Dil İsen
Sevda Sahrasında Mecnun Değilsen
Ne Leyla'yı Çağır Ne Çölü İncit
Rızaya Razı Ol Hakka Kailsen
Ara Bul Mürşidi Müşkülde İsen
Hakikat Şehrine Yolcu Değilsen
Ne Yolcuyu Eğle Ne Yolu İncit
Gel Haktan Ayrılma Hakkı Seversen
Nefsini Islah Et Er Oğlu Ersen
Hüdai İncinir İnciden Versen
Ne Kimseden İncin Ne Eli İncit
Aşık Hüdai
Eğer Çekemezsen Gülün Nazını
Ne Dikene Dokun Ne Gülü İncit
avare: Gülün nazının ne kadar olduğunu baştan bilebilsek... ya sonsuza kadar sürerse!
siteden ayr?ld?m
|
|
|
|
-
Del.icio.us
-
Digg
-
Facebook
-
Furl
-
Google
-
Blink
-
Simpy
-
Spurl
-
Y! MyWeb
|
|
| | | | | | | | |