Konuyu görüntüle
IUCODERS FORUM > Genel > Edebiyat > Güle k?ymet verilmezdi/A??k ve ma?uk olmasa
Yazar
yasmin


avatar
istanbul
Kayıt: 14.03.2006
05.02.2007-10:55 #15904
CANIM SEVDİĞİM YÜREĞİM

Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin...
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, bu hava inan...
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe kadar güçsüzsem bir nedeni vardır...
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim.
Damla damla birikiyor insan.
Damla damla sevgili...
Bir gün akıp gideceğiz hayata...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur...
Ve yine damlla damla çoğalıyorsun içimde.

Yılmaz GÜNEY





Yazar
melanko


avatar

Kayıt: 05.12.2006
05.02.2007-17:06 #16013
avare dediğin gibi "sevgili" kaside olabilir. ilahi aşkla bir önceki yazdığım şiiri kastetmiştim. kaside ancak dolaylı yoldan ilahi aşka götürür. ya da ilahi aşk Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vessellem)'in sevgisine götürür.

sevgilinin otağını gökkuşağına boyamakla sevgiliyi mutlu etmekten ziyade yüceltmek olarak anladım. yüceltmek bizim ihtiyacımız. ama bu, bu şiirin ilahi aşk üzerine yazılmadığını göstermez. bence daha çok ilahi aşk şiiri gibi. birkaç suredeki ayetlerden bahsedildiğini düşünüyorum (andolsun bütün örtünenlere ifadesi, sevgilini toprağından yaratılmak, İsmail'in bıçağa teslim olması, sevgilinin ölçeği ile sınanmak -eğer beşeri aşkı da kapsasa idi beşeri aşkta sınanma olmaz diye düşünüyorum- İsrail'in sura üflemesi vs.) ama tabii bunu en iyi şair bilir. şairin diğer şiirlerini de inceledim de onlar da biraz karışık, pek netlik yok. ne demişler "şiir anlaşılamadığı ölçüde şiirdir." ;)

avare bu arada bir şiirini daha gördüm, ingilizce çevirisini de koymuşsun. şiir çevirilerinin bulunduğu bir site önerebilirsin. ben sevgili'yi ingilizce'ye çevirmek istiyordum, başladım fakat beğenmedim, yapamayacağımı anladım ;)





Öylesine inand?rm??t?m ki seni dünayadaki son a?kla sevdi?ime...
Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
05.02.2007-18:15 #16072
Dediğin gibi de olabilir. Ama öyle yada böyle diyebilmek için yeterince açıklık yok. Onun için sordum zaten, kesin bir kanaate varmış olsam söylerdim.

Hangi şiirimden bahsediyorsun? Benim bi tane var sitede, o mu? Yoksa ingilizce çeviri şiir dediğin mi? İngilizce çeviri olan Cahit Külebinin. İngilizceye şiir çevirmiş olan benim bildiğim çok fazla yer yok. Bir tane site biliyorum amerikada hoca olan bi bayan. O da genelde son dönem şairlerin bilhassa belirli bir fikir akımının şairleriyle ilgileniyor. Şiir çevirilerini bana gönderirsen yardımcı olmaya çalışırım.
Selamlar,





siteden ayr?ld?m








Yazar
ysfyzl


avatar

Kayıt: 04.12.2006
05.02.2007-19:31 #16113
Hatırla
Demiştim ki sana!
Asla paylaşamam seni
Başka gözlerde diye...
İzleri,kurşun olurda!
Yabancı bakışların,
Defalarca vurulur...
Binlerce kez ölürüm demiştim,
Hatırla...

Hani,
Demiştim ki sana!
Dudaklarında bir başka ismi,
Duyarsam,dayanamam diye...
Her bir harf,her bir hece,
Kör bir hançer olurda!
Yaralanırım...kanarım...
Delik deşik olurum demiştim,
Hatırla...

Hani,
Demiştimki sana!
Değerse bedenine,bir başka ten,
Çıldırırım diye...
Acılarım zevke dönüşürse sende,
Kesilir nefesim bir bıçak gibi.
Damla damla tükenirde,
Canımdan can gider demiştim;
Hatırla...

















Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
05.02.2007-20:32 #16121
Şiir kimin? Yanlışlıkla mı iki defa yazıldı? Şiirde bazı imla hataları var: Demiştimki --> Demiştim ki
olurda --> olur da Bu hatalar sadece bu kelimelerde değil aynı yapıda olan tüm mısralarda var. Düzeltilirse iyi olur.





siteden ayr?ld?m








Yazar
ysfyzl


avatar

Kayıt: 04.12.2006
05.02.2007-20:49 #16122
Beni Unutmak Kolay Değil
Şafaklarda güneş olur, doğarım saçlarına,
kızıl sarısı renklerimle okşarım tel tel.
sabahın ilk rüzgarlarına biner gelirimde,
tenine siner ürpertirim bedenini ılgıt ılgıt.
günaydın derim sana,pencerene konan serçelerden,
şarkılar fısıldarım aşka dair, anlamasan da sen;
beni unutmak kolay değil...ben unutmadıkça!

Yollarına taş olurum, toprak olurum; utanmam,
toz duman olur yapışırımda gidemezsin bensiz bir yere.
sofrana ekmek olurum, bardağında su!!! fark etmez,
yağmur olur ıslatırım seni; sindirerek içime.
damla damla sevişirim, sen hissetmesen de,
kaçtıkça benden,daha çok yaklaşırım ben sana!
beni unutmak kolay değil...ben yaşadıkça.

Gecelerine örtü olurum incecik,sararım seni!
dolunayda gülerim, yıldızlarda öperim ;bilmesen de?
uykularında rüya , rüyalarında yine ben..hep ben...
alaca karanlıklarda ferin olur yanarımda görürsün,
yere serdiğin döşek, başını koyduğun yastıktır sevdam.
uyusanda,uyansanda gözbebeklerinde yüreğim;nöbetçin,
beni unutmak kolay değil....ben ölmedikçe.















Yazar
ysfyzl


avatar

Kayıt: 04.12.2006
05.02.2007-21:00 #16126
Sen
Dağlarca, denizlerce uzaktaki sevgili,
Bilir misin?
Bende özlerim seni.
Sesini duymamış,
Yüzünü görmemiş olsam da,
Bir kere tenine dokunmasam da,
Özlerim, merak ederim seni...
Mesela gözlerini merak ederim,
İri mi? Siyah mı? Ela mı? diye.
Saçlarını merak ederim,
Uzun mu? Siyah mı? Kızıl mı? Diye.
Bilemiyorum ki...
Ben seni bilmez,
Sen beni bilmezken,
Yüreğimdeki bu ateş niye...















Yazar
ysfyzl


avatar

Kayıt: 04.12.2006
05.02.2007-21:05 #16127
İşte O Zaman Gel
Hiç ummadığım bir anda, hiçde beklemediğim!
Ya sabahın ilk ışıklarında, ya da bir gün batımında.
Ellerinde vereceğin bir demet çiçek olmasada,
Adını verdiğim yıldız, semadan kayıp düşmeden gel.

En olmadık bir anda, vakti tayinsiz bir zamanda!
Ya bir karakışta, ya da yeşeren bir baharda,
Yırtıp atmış olsanda sana yazdığım mektuplarımı;
Gidişinde diktiğim fidanlar, bencileyin kurumadan gel.

Yağmur öncesi bulutlanmada, sonrasındaki toprak kokusunda,
Ya kırık bir gökkuşağında, ya da çakan bir şimşekde.
Çektirdiğimiz resimlerde, biz çok genç kalmış olsakda!
O çok sevdiğin gözlerime kara perdeler inmeden gel.

Uzun uzun daldığım... dalıpda hayallerini kurduğum,
Ya bir deniz sahilinde, ya da bir uçurum kenarında!
Bana söyliyecek sözün, yüzüme bakacak yüzün olmasada,
Yüreğimde yaktığın sevdanın ateşi küllenmeden gel.

Dört mevsimin mutlak birinde, ilk veya sonbahar farketmez!
Güneş eriyip, gök dürülmeden, yer sarsılmadan, öfkesinden.
Kabri nerededir? diye dosta düşmana sormadan; üzülülerek,
Sadece senin uğruna atan kalbimin, kıyameti kopmadan















Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
05.02.2007-22:35 #16146
Dahi anlamındaki de/da yı ayrı yazsan yazdıkların daha güzel olacakwink





siteden ayr?ld?m








Yazar
melanko


avatar

Kayıt: 05.12.2006
05.02.2007-22:42 #16148
teşekkürler avare... birkaç güne kadar "sevgili" şiirinin çevirisini bitireceğim, bazı düzeltmeler yapmanı isteyebilirim. nasıl göndereceğim bu arada?applause

Selamlar.





Öylesine inand?rm??t?m ki seni dünayadaki son a?kla sevdi?ime...
Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
05.02.2007-22:53 #16149
melanko yazdi
 
teşekkürler avare... birkaç güne kadar "sevgili" şiirinin çevirisini bitireceğim, bazı düzeltmeler yapmanı isteyebilirim. nasıl göndereceğim bu arada?applause

Selamlar.


salakomanyako@yahoo.com adresine mail atabilirsin.





siteden ayr?ld?m








Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
06.02.2007-20:59 #16228
Ben Sana Mecburum

ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum


ağaclar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski Istanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşamüstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziran'da mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şileb sızıyor ıssız gözlerinden
belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
kötü rüzgar saçlarını götürüyor

ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin.


Attila İlhan





siteden ayr?ld?m








Yazar
melanko


avatar

Kayıt: 05.12.2006
06.02.2007-21:02 #16229
sen gittin ne varsa gitti seninle beraber
çünkü seni sevmekle başlamıştı her şey

bedirhan gökçe / şifalı hüzünler





Öylesine inand?rm??t?m ki seni dünayadaki son a?kla sevdi?ime...
Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
07.02.2007-12:09 #16307
görinen yıldız değil yir yir delinmişdür felek
gün yüzünün hasretiyle tir-i ahımdan benüm

necati

Ayrılık Sevdaya Dahil

açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder

uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın

rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları

bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan

ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili


telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili


yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle


sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız


Atilla İlhan

avare:
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle

Böyle bir suça bulaştın mı, işin zor (güzel)! Sabıkalanmak, aynı suça bulaşmak, aynı cezayı (!) çekmek bir sevgiliyle...





siteden ayr?ld?m








Yazar
avare


avatar
Istanbul
Kayıt: 09.10.2006
08.02.2007-18:16 #16473
Neler mi istiyorum?

Neler mi istiyorum uyanınca her sabah
Ne bahardan bir neşe, ne de yazdan bir çiçek
Siyah, siyah çok siyah kadife kadar siyah
Bir saçın buklesini bana kim getirecek

Neler mi istiyorum gurbette akşamlardan
Ne rüzgardan bir buse, ne de bir pembe kelebek
Derin, çok derin, ufuklar kadar derin
Bir çift gözün rengini bana kim getirecek

Victor Hugo

avare: ......





siteden ayr?ld?m








1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Del.icio.us
Digg
Facebook
Furl
Google
Blink
Simpy
Spurl
Y! MyWeb